Gabriel odaya dönmüş, yüzünü yıkayıp yatağa uzanmıştı . Eloise ve Ella da yemekten ayrıldılar kibarca. Eloise yumruklarındaki kan belli olmasın diye Ella' nın güzel eldivenlerini takmıştı . Odaya girdiklerinde Eloise in kıyafetiyle alakasız eldivenlerini gören Gab ''haha ne o ciciş olmaya mı özendin'' dedi çocuk gibi gülerek.Gabriel' in eski haline döndüğünü anladı kızlar birbirlerine bakıp gülümsediler Ella koşarak abisinin yanına atladı ve ona sarıldı. Eloise ise yüzünü buruşturarak''ciciş ne ya o nası bi kelime ''dedi Gab'' Sanane öyle bi kelime işte hıh''dıye omuz silkti çocuk gibi. Eloise Gabriel'in tatlılığına daha fazla dayanamadı ve oda yataga atlayarak Gabriel 'i gıdıklamaya başladılar biraz .Gab güçlü kollarıyla ikisinide aynı anda kavradı iki yanına ayırdı kollarını boyunlarına dolayarak ikisinide durdurdu . Gülmeleri bitince Gab kolarını açtı ama kolarında yatmaya devam etti kız kardeşler. Gülen yüzleri acı bi hatırayı anımsarmış gibi burkuldu. Üçüde aynı şeyi düşünmüştü ,birbirlerine baktılar bunu onaylayarak sıcacık gülümsediler. Ellanın gözünden bir damla yaş süzüldü hemen sildi belli etmeden. Hüzün ve mutluluk karışımıydı bu göz yaşı. Babalarıyla bunu çok yaparlardı . Oda onları tek elıyle tutup hapsederdi ,kızlar buna bayılır kıkır kıkır gülerlerdi. Bu eskiyi hatırlama hüzünlenme W ' nin Eloise 'e "El" demesinden çıkmıştı ,tabi W gerçekten bilmiyordu. Üstlerini bile çıkarmadan eski günlerdeki gibi yatmaya karar verdiler ve abilerinin kollarında oracıkta uyudular huzurla. Gab onları hem abileri hemde babaları gibi sevmıştı Eloise de hem bir kardeş hemde bir anneydi . Anne babasını en az hatırlayan Ella 'ydı bu yüzden hüzünün anlamı onun için daha farklıydı. Yinede çok mutlulardi. Kardeş olmak güzeldi hemde böyle kardeş olmak.
Ertesi gün beraber piknik yaptılar Kral Beny'den izin alarak bütün gün beraber kavga ettiler ,şakalaştılar ve dalga geçtiler . Ormanda Eloise istemeden W 'ye bakındı ama o gün onu hiç görmedi.
Ertesi gün Eloise uyandığında Ella ve Gabriel yoktu. Eloise o katta nöbetteki askerlerden birine onları görüp görmediğini sordu. Sabah erken şehre gittiklerini söyledi asker. Eloise de yakın zamanda geleceklerini düşündü biraz bekledi onlar gelmeyince karnı iyice guruldadı. Fırsattan istifade piknik yaptıkları yerin yakınlarında çok güzel elma ağaçları görmüştü canı öyle çektiki 'madem oyle onlarada biraz elma toplayayım 'diye düşündü. Yanına bir sepet dışında hiç bişi almadı- normalde kemerini bıçak koyduğu bilekliğini sıtında küçük kılıvlarınıda koyduğu ikiz kılıç kınını mutlaka asılı olurdu ama sdece beyaz ipek gömleği üstündeydi-. Deri yeleği bile giymemişti üstüne ,saat çok geç değildi hemen gider gelirim kimseyle kaşılaşmam zaten diye düşünmüştü. Elma ağaçlarına ulaştı ve en güzel elmaları seçerek sepete koymaya başladı. Eline hangi elmayı alsa kıpkırmızı parlak güzel bir elma oluyordu direk sepete koyuyordu. Birkaç seferden sonra şaşırdı 'nekadar verimli bir ağaçmış, bir tane bile çürük ,ezilmiş elma yok ' diye düşündü . Etrafına baktı gerçekten sanki geçen gördüğünden daha güzel görünüyordu elma ağaçları . Elmaları daha kırmızı yaprakları daha yeşil .
Çimenler neşeyle dans ediyor gibiydi. Elini yaklaştırdığı elmada çürük bile olsa hemen iyileştiğini farketmiyordu tabiki Eloise . Kim düşünürdü ki her eline aldığının meyvenin güzelleştiğini. Kuşlar elma ağacının etrafına toplanıp Eloise' e kur yapmaya başladılar. Eloise neşeyle gülümsedi . Öyle sevimlilerdiki. Yine tatlı tatlı rüzgar okşadı hafif bronz pürüzsüz tenini... Kuşlar az sonra dağıldılar Eloise son birkaç elmayıda uzanarak aldı ve ağacın önüne oturu verdi . Öyle güzeldiki çimenler ... pamuktan bi yatak gibi hemen üstüne uzandı. Kıpır kıpır dı içi, sıcacık Eloise mutluluktan kahkaha atmak üzereydi. Tekrar oturdu saçlarındaki otları temizleyip aralardaki saç örğülerini açtı. Saçlarını iyice temizlemek için biraz savurdu. Siyah parlak saçları beline, omuzlarına, sırtına heryerinne değdi tenini okşadı. Eloise omuzlarından önüne düşen bir tutamı alıp oynarken huzurla etrafa bakıyordu. Saçlarinin siyahi biraz daha parlamaya başladı. Sonra birazcık daha. Kuşların ötmemesinden orada birinin olduğunu anlmalıydı Eloise ama doğayla arasındaki iletişimi henüz çozebilmiş değildi. Tam saçları dahada parlayacakken arkasından duyduğu sesle irkildi "onları yiyecek misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cassandra
Fantasy3 kardeş,bir yabancı, büyük bir sır...Gabriel, Eloise ve Ella...Efsaneleriyle ünlü avcı Astrrell kardeşlerden biri av olduğundan habersiz gizemli yabancıyla tanıştı. Avcı avına aşık olduğunda her şey değişecekti...