3.Bölüm: Umut ve Cazibe

160 16 5
                                    

Bir yılbaşı sabahıydı. Ağaçlar süslenmiş, evlerden kurabiye kokuları geliyordu. Sabahın 6:00'ında Arya, arada bir karlarla oynayarak eğitmeninin evine doğru koşuyordu. Eğitmeni Muhafız Karsu, yarım yüzyıldır, dünyanın güç dengesini sağlayan 6 büyük sırdan birini koruyan muhteşem bir büyücüydü. Diğer muhafızlara nazaran daha neşeli görünürdü ve onların gizli akademilerinin yerine bir kasabada oturmayı tercih ederdi.

İşte Arya da, Muhafız Karsu'nun yıllardır oturduğu bu küçük kasabanın en küçük ve en tatlı fertlerinden biriydi. Tüm ailesini kaybetmesine rağmen, hüznünü içine atıp, geleceğe umutla bakan Arya, Muhafız Karsu'yla ilk defa 3 yaşlarındayken karşılaşmış ve onun bakışlarından fazlasıyla etkilenen Muhafız Karsu da, halasından onu eğitmek için izin istemişti. Halası da böylesine bir onura ermekten mutluluk duymuş ve teklifi kabul etmişti. Arya o günden sonra, Muhafız Karsu'nun gözetiminden çıkmadı.

Sonunda varmıştı. Yanakları soğuktan kızarmış bir şekilde ve yüzünde büyük bir sevinçle kapıya ardı ardına vurdu.

"Muhafız Karsu!! Muhafız Karsu!!"

"Kulağıma gelen bu tatlı ses genç Arya'nın mı acaba?" diyerek, aheste bir şekilde kapıya yöneldi Muhafız Karsu. Kapıyı açıp karşısında Arya'yı gördüğünde, onun da yüzünde büyük bir tebessüm oluştu.

"Tam da tahmin ettiğim gibi. İçeri geç, hava yeterince soğuk."

Arya, içeri geçmeden önce büyük bir sevgiyle kucakladı Muhafız Karsu'yu; ancak beline kadar uzanan boyuyla...

"Muhafız Karsu, bugün günlerden ne biliyor musun!"

"Neymiş bakalım?"

"Yılbaşı!"

"Haha, demek öyle. Bu seni epey mutlu etmiş gözüküyor genç Arya."

"Evet, çünkü bugün aynı zamanda benim doğum günüm ."

"Öyle mi? Bunu hatırlamamış olmak benim hatam. Artık fazlasıyla yaşlandım sanırım."

"O kadar güçleriniz var, gençleşemez misin ki?"

Arya, kafasında hiç çıkarmadığı beresi ve mavi gözleri ile tam bir tatlılık abidesiydi. Bu eve yıllarca gelmiş olmasına rağmen, etrafına şaşkınlıkla bakarak Muhafız Karsu'yla konuşması, sanki onu oyalayıp bir şeyler arıyormuş izlenimi verirdi. Şömineye doğru yaklaşırken de, önündeki koltuğu ve masayı göremeyecek kadar şaşkın bir haldeydi. Muhafız Karsu onun bu hallerini seviyordu.

"Kimsenin böyle güçleri yoktur genç Arya. Ve olmamalı da. Hayat, en sonunda, yaptıkların ve yolunu açtıklarınla devam etmek üzere seni geride bırakır. Bu sakın seni korkutmasın benim güzel kızım. Gel bakalım, madem bugün doğum günün, sana çok özel bir şey göstereyim."

Arya sözlerden pek bir şey anlamasa da Muhafız Karsu'ya doğru dönüp gülümsedi.

"Yaşasın! Neymiş?"

"Bunu eninde sonunda göreceğin gün gelecekti zaten. Artık yeterince büyüdüğünü düşünüyorum."

"Evet evet! Merak ediyorum!"

Muhafız Karsu elindeki asayı hafifçe kaldırıp, bir kez yere vurdu. Ve bu vuruşla birlikte, önünde dikildikleri şömineden çıkan alevler, tam şöminenin önünde bir halka şeklinde geçit oluşturdular. Daha önce de Muhafız Karsu'nun büyü yaptığına şahit olmuş olmasına rağmen Arya, alevler bir an üstüne doğru gelince tedirgin olmadan edemedi. Ama aynı anda fazlasıyla büyülenmişti de.

IMFIHLELOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin