Huno yerde kanlar içinde yatmaktaydı. Arya hemen önünde ayakta dikiliyor ve Huno'ya saldıran vahşi yaratıklara bakıyordu. Aslında insansı görünümleri vardı ama değişik sesler çıkarıyorlardı. Yüzlerindeki ifade aç bir sırtlanı andırıyordu. Sonra Arya'nın zihninde bir anı canlandı. Karşısında Huno'yu yaralayan hafıza yiyen yıllar, önce Muhafız Karsu'yu öldürenle aynıydı.
"Sen!.." dedi şaşkınlıkla.
"Evet ben. Beni hatırlamış olmana şaşırdım doğrusu. Hafızan bu kadar kuvvetliydi demek. Onu senden almama ne dersin?"
"Sen Muhafız Karsu'yu öldüren hafıza yiyensin. Onu öldürdün şimdi de Huno'yu... Sana karşı asla pes etmem!"
Hafıza yiyen kendinden emin konuşmaya devam etti:
"İster kolay yoldan isterse zor yoldan, biz her şekilde istediğimizi elde ederiz."
"Hiçbir zaman 6 gizli bilginin hepsine sahip olamayacaksınız."
"Arya... Arya... Çabanı takdir ediyorum fakat bizi durdurman imkansız. Şu yerde yatan Huno'ya bak. Kim olduğunu bile hatırlamadan can verdi."
Arya hafıza yiyene doğru yaklaşmaya başladı ufak adımlarla. Hafıza yiyen bu harekete anlam verememekle birlikte, ne yapacağını merak edercesine bir şey yapmadan bekledi. Arya, hafıza yiyenle aralarında bir adımlık mesafe kalana kadar yaklaştı. Gözlerinin içine doğru korkusuzca bakarak:
"İmkansız diye bir şey yoktur. Kelimenin kendisi bile diyor ki -Ben mümkünüm-"
Hafıza yiyen Arya'nın bu cesaretini anlamlandıramıyordu. Bir anlık şaşkınlıktan sonra karnına doğru keskin elleri ile saldırdı. Arya iki adım geriye sendeledi ve kesiğin etkilisi ile karnına doğru kapandı. Eliyle kanayan yeri tutarak tekrardan dikeldi.
"Maline genie! Bu biraz canımı yaktı doğrusu!" dedi.
Fakat o sırada Arya'nın, kanayan yerini tuttuğu eli bir büyü ile parladı ve yarası yavaş yavaş kaybolmaya başladı.
"Ben küçükken eğitimimde sürekli düşüp dizimi kolumu kanatırdım. Muhafız Karsu bir büyü yapar yaralarımı iyileştirirdi. Zamanla bunu geliştirdim. Beni yaralamaya çalışman anlamsız!"
Hafıza yiyen, o ruhsuz haline rağmen şaşkınlığını gizleyemedi. Ani bir hareketle tekrardan saldırmaya başladı. Diğer hafıza yiyenler de etrafını sardı. Arya bir yandan soğukkanlılıkla saldırıları püskürtüyor bir yandan da duygusuz bir şekilde etrafını gözlüyordu.
"İşte şimdi yandım. Ölmeden önce son bir kere şeker yiyebilseydim ya da Huno'ya son bir kere daha bakabilseydim..." diye aklından düşünceler geçtiği kimin aklına gelirdi ki!?Arya'nın soğukkanlı hareketleri ve saldırıların hepsini savuşturması, hafıza yiyenleri gittikçe daha da hırslandırıyordu. Gittikçe alanı daralan Arya'nın kulaklarında Muhafız Karsu'nun sözleri yankılandı.
"Arya, sen 3. Gizli Bilgin'in, umut ve cazibenin muhafızı olacaksın. Umudu olmayan bir insan yaşayamaz evladım. Sen insanlara umut getireceksin ve bu bilgiyi koruyacaksın."
Arya gözlerini kapadı. Kendisine yapılacak son bir saldırı daha canına mal olabilirdi. Saniyeler içinde gerçekleşen bir kararlılıkla, Arya sonunda başararak, içindeki gücü açığa çıkartmayı başardı. Etrafında ahenkle dans eden ve gittikçe büyüyen bir ışık hüzmesi oluştu. Bu güç, dilediğine umut veren ve dilediğinden umut çalan cinsten, korkunç bir psişik güçtü.
Hafıza yiyenler olanlar karşından donup kalmıştı. Işık hüzmesi hepsinin etrafını sarmış ve içlerindeki karanlık düşünceleri almaya başlamıştı. Hafıza yiyenler daha önce böyle bir büyü ile karşılaşmamıştı. Belki de çoğu büyü onlar için belirli bir savunma müdahalesi ile püskürtülecek cinstendi. Ama bu sefer öylece kalakalmışlardı. Kendi içlerinde kötü emelleri için umut beslediklerinin bile farkında değillerdi. Bütün hareketleri kısıtlandı ve bir anda oldukları yerde kala kaldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMFIHLELO
AdventureArya, dünyanın dengesini değiştirecek bir gücün parçasıdır ve bir araya geldiğinde tehlike oluşturabilecek bu parçaların, "Kötülük" tarafından ele geçirilmesini istemediği için bir maceraya atılmak zorunda kalır. Macerası sırasında Huno'yla karşılaş...