4. Bölüm

32 4 0
                                    

"Chen Arıyor"

Sehun'a ufak bir bakış attığımda o da tüm romantizmi bozan ekrana sinirle bakıyordu. E haliyle ekrandaki ismi görünce daha da sinirlenip çenesini kasmış, dişlerini sıkmıştı.

Elime telefonu alıp biraz Sehun'dan uzaklaştım ve konuşmaya başladım.

"Chen? "

Arkama baktığımda Sehun'da kulağında telefon, biriyle fısıltılı bir şekilde konuşuyordu.

" Seni merak ettim, nasılsın bebeğim?"

Tanrım, Chen. Lütfen bu kadar iyi olma. Kendimi suçlu hissetmemi sağlıyorsun.

"Ben iyiyim sen napıyorsun? " dedim sevecen ses tonumla.

" Televizyon izliyordum, romantik bir film vardı ve aklıma sen geldin. Seni özledim sevgilim. Çok gecikecek misin? "

Gözlerim dolmuştu. Garip hissediyordum gerçekten, yaşarken ölmek gibi. Farklıydı beni nasıl sevebiliyordu?

" Gecikeceğim Chen, bilmiyorum belki sabahada kalabilirim. " gözümdeki yaşları tutamıyordum.

Daha ne kadar yalan, ne kadar ihanet edecektim bilmiyordum. Sikeyim.... Gerçekten, sikeyim.

" Kapı çalıyor bebeğim, kapatmam gerek. " dedi ve cevabımı beklemeden kapattı.

Arkamı döndüğümde Sehun ifadesizce beni izliyordu.

*** ****

- İki dakika önce Sehun'un ağzından-

Tükenen sabrımı zor tutarken,daha fazla dayanamadım. Hazır Luhan'da onunla konuşurken sinirle Chanyeol'u aradım.

" Alo? "

Nefes nefese açtığı telefondan, Lay'i becerdiğini anlamam zorda olmamıştı. Aynı şeyi şuan Luhan ve benim yapıyor olmam gerekiyordu.

" Ekibi topla, sana birazdan bir adres atacağım. Adı Chen, gidin ve halledin onu. Acıma, sert davran. "

" İşimi bitirip gideceğim dostum. "

Gerçekten mi? Şaka mı yapıyordu? Seksinize ayıracak vakit yok Chanyeol.

" HEMEN CHANYEOL! "

Luhan'ın duyamayacağı bir şekilde bağırdım.

" Seks tanrısına da mı saygın yok adamım? Neyse, tamam gidiyorum. Mesaj at adresi. "

Arkadan yataktan kalktığını belirten bir ses duyunca telefonu kapattım ve adresi gönderdim.

Benim olana dokunmayacaktın, Chen.

-Şimdiki Zaman- (Luhan)

Hala ifadesizce yüzüme bakıyordu. Sessizlikten rahatsız olmuştum.

" Sehun? "

Yanına yaklaştım ve başımı yana eğip yüzüne baktım.

" Bu gece benimle kal Luhan. " gözlerimin içine bakarak konuşması beni ürpertsede onu daha çok sevmemi sağlıyordu.

" Sana söz veriyorum sana dokunmayacağım. Sadece seni doya doya öpmek istiyorum, sabaha kadar. Girmek yok, sevişmek yok, söz veriyorum. "

Onu da alıp bu şehirden, bu ülkeden hatta bu dünyadan gitmek istiyordum. Kimsenin bizi bulamayacağı, göremeyeceği, varlığımızdan bile haberleri olmayacağı bir yere.

Ama biz böyle yaşıyorduk, yaşamaya çalışıyorduk daha doğrusu. Gizli, saklı, yalan dolanlarla, ihanetlerle... Kötü hissettiriyordu ama elimizden gelen birşey yoktu. Aslında vardı. Herşeyi Chen'e anlatabilir sonra Sehun'la gidebilirdim. Ama yapamazdım.

Wreck (Enkaz) / HunHan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin