6. Bölüm

58 3 0
                                    


~ 1 HAFTA SONRA ~

Aradan koskoca bir hafta geçmiş, ne Sehun beni nede ben onu aramıştım. İçimdeki özlem dev bir kütleye dönüşüp beni yok edecek kadar büyüsede onu aramamaya niyetliydim. Dayanacaktım, dayanmalıydım.

Chen'e gelecek olursak,  4 gün önce aldığımız psikolog randevusu ve ruh sağlığının iyileşmesi için düzenli olarak tedavi görüyordu. O gün yaşadıklarından sonra kafasını biraz dağıtmış, daha da iyiye gidiyordu.

Chen'e o kişilerin yüzünü sorduğumuzda sus pus kesiliyor, dilini yutmuşçasına sadece titriyordu ama bu sefer üzüntüden değil sinirden olduğunu görmemek elde değildi.

Şimdi ise karşımdaki çiftli koltukta oturmuş, kucağında telefon pür dikkat ekrandaki Hannibal dizisini izliyordu.

İçimdeki merak duygusu beni daha fazla körüklerken sessizliğimi bozdum.

"Chen, konuşabilir miyiz? "

Sesimin ikna edici tonuyla seslendim.

" Tabii Luhan. Ne diyeceksin bebeğim? "

Sorusunun karşısında tekrardan bir ikileme düşsemde aynı çizgide devam ettim. Ama bana söylemesi için biraz daha ikna edici olmalıydım.

" Yanıma gelsene. "  yan tarafımdaki boşluğu pat patlayarak oturması için işaret ettim.

Gülümseyerek yanıma oturdu ve kucağımda duran diğer elimi alıp parmaklarımızı kenetledi. Bu durum şuan Sehun'la olsa en ufak bir rahatsızlık duymazdım fakat Chen"'le olunca rahatsızlığı bırakın, içimdeki suçluluk duygusu bile biran olsun küçülmüyordu.

"Söyle Lu. "

" Sana dokunanların yüzünü hatırladığını biliyorum. Kimdi onlar Chen ve neden söylemek istemiyorsun? "

Elini hafifçe sıktım, güvende hissetmesi için. Bakışları değişti ardından eski haline geri döndü.

" Hatırlamıyorum Luhan! HATIRLAMIYORUM TAMAM  MI?! "

Bana hayatında bağırmayan adam şuan aptallığım yüzünden bana bağırıyordu. Belkide haklı olabilirdi. İstese kendi gidip söylerdi, eğer hatırlasaydı. Neden bu kadar üstünde durmuştum bilmiyorum. Ama bana bağırmasını şuan yediremiyordum.

" Bana bağırdın, ilk kez. " Yüzüne doğru burukça gülümsedim. Dudakları titriyordu. Gözleri pişman olduğunu söylüyordu ama bağırmıştı artık.

" Sadece senin için çabalamıştım, özür dilerim. " Elimi elinden çektim ve kapıya doğru ilerledim.

Kolumdan tutup nazikçe kendine çevirdi.

" Özür dilerim, iyi değilim bu aralar. Kafam allak bullak. Lütfen üzerime gelme. Git ve biraz hava al ama bana darılma tamam mı bebeğim? "

Cevap vermedim ve evden çıkıp arabaya atladım.

Sehun'la sürekli buluştuğumuz bara doğru sürdüm, onun orda olmamasını umarak. Şuanki sinirim üzerine eğer Sehun ordaysa hiç iyi şeyler olmazdı. Kavga ederdik, bir iki süslü cümleyle edebiyat yapıp beni kendine daha çok bağlardı ve hop Luhan kafeste.

Hayır bu kez öyle olmayacak. Umarım.

Barın önüne durduğumda görevlilere anahtarı verip içeriye girdim.

Dans eden bedenlerin arasından kurtuldum ve masalar yerine bar önünde içmeyi tercih ederek ilerledim.

Barmenin tam karşısında oturunca, güzel yüzlü barmen Jongin bana döndü ve gülümsedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 02, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Wreck (Enkaz) / HunHan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin