2.Bölüm - ''Belki de hatırlamak istememiştir dostum?''

8.8K 450 20
                                    

Merhabaaa!! Yeni bölüm ile karşınızdayız. Biliyoruz biraz geç oldu ama bizi affedin!! Umarız beğenirsiniz!! Multimedia'da bölüm şarkısı var. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!! Sizi seviyoruz <3

-Nazlı&Sena

Flashback~

''Taşınmak zorunda mıyız?'' diyerek dolan gözlerimi anneme çevirdim.

''Üzgünüm tatlım. Biliyorsun bu baban için önemli.''

''İstemiyorum işte. Buradan, İrlanda'dan taşınmak istemiyorum!'' diye bağırdığımda annem kaşlarını çatmıştı.

''Uslu bir çocuk ol ve bana yardım et Alysha''

''Etmeyeceğim işte!''

Soluğu Horan'ların evinin önünde almıştım. Hızla zile basıp bana kapıyı açan Bayan Horan'a gülümsedim. Dudaklarımı birbirine bastırıp tüm tatlılığımı kullanarak;

''Merhaba Bayan Horan.  Niall evde mi?'' dediğimde bana gerçekten sevgi dolu bir gülümseme göndermişti. Ben bu insanlardan nasıl ayrılacaktım ki? Nasıl taşınacaktım İrlanda'dan? Burayı seviyordum. Hem de fazlasıyla.

''Tabii tatlım, hemen çağırıyorum.'' Diyerek bana yanağımı okşadığında beklemeye başladım. Özellikle de Niall'dan ayrılmak istemiyordum. O benim, bu zamana kadar ki en iyi arkadaşımdı. Mullingar'a taşındığımız ilk gün onunla arkadaş olmuş; her şeyi birlikte yapmaya başlamıştık. Taşındığımızı duyduğunda çok üzülecekti. Onu üzmek istemiyordum -ki hiç değilse bunu benden duymalıydı.

Kısa kapri ve yine kısa kol t-shirt'üyle yanıma geldiğinde gülümsemeye çalıştım.

''Hey Ally.''

''Hey Niall.'' diyerek yavaşça elimi kaldırdım.

''Biliyor musun iyiki geldin. Yeni bir oyun aldık ve bence denemeli- Hey, sen iyi misin?''

İstemeden gözlerimi kaçırıyordum. Napayım? Gözlerine bakmak o kadar zordu ki?

''Bir sorun mu var Ally?''

Masmavi gözleriyle beni baştan aşağı süzdüğünde sertçe yutkundum.

''Ben.. şey.. Sanırım, sana bir şey söylemeliyim Niall.''

''Dinliyorum?'' diyerek beklentiyle başını aşağı eğdiğinde derin bir nefes aldım.

''Biz... şey.. biz sanırım taşınıyoruz.''

Anında gözlerimi sıkıca kapatarak tepkisini bekledim.

Gülerek; ''Ah, başka bir eve mi? Sorun değil Ally. Yine görüşebiliriz.'' Dediğinde 'Keşke' diyebilmeyi diledim. Keşke dediğin gibi olsaydı Niall.

''H-hayır. Başka bir ülkeye.''

O mavinin en güzel tonundaki gözlerine koyu bir karaltının indiğine yemin edebilirdim.

''N-nasıl?''

Söyleyecek bir kelime bulamıyordum. ''Ben üzgünüm.''

Üzüldüğü herhalinden belliydi. Onu üzmek istemiyordum çünkü üzüldüğünde suratı düşüyordu ve asla gülmüyordu. Teselli etmek istercesine omzunu sıvazladım. Birden kafasını kaldırarak bana baktığında ürkmüştüm.

''Sen kal Ally? Olmaz mı? Imm..  Bizimle yaşarsın ha? Arada anneni ve babanı da görmeye gidebiliriz ya da... ya da onlar buraya gelebilirler. Yine her şeyi birlikte yaparız, birlikte eğleniriz. Ne dersin?'' dediğinde şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırmıştım.

Half A HeartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin