Bölüme başlamadan ufak bir tavsiye : bu bölümü okurken BTS- Just One Day'i 'parçayı tekrar et' e koyup dinleyin ~
(Yoksa medya🔝dan dinleyebilirsiniz )__________
"NamJoon-ah özür dilerim gerçekten ayssh bekleyin hemen alıp geliyorum "
Kakaotalk nedir yani mesaj atmak, aramak varken neden Kakaotalk. Hadi diyelim internetimin olmadığı anda mesaj atıyor, benim görmem imkansız olur. Bir dakika ! Tabii yaa internetim yoktu ki zaten. Ondan görmemiştim.. Salak ben.Neyse yanlarından apar topar ayrılıp almam gereken şeyi almak için yola koyuldum.
Cidden kafam nerdeydi acaba benim.5 dakikadır yüyordum ve hala NamJoon'un dediği yere varamamıştım. Hani 5 dakikalık mesafedeydi ?
Yürürken ne olduğunu anlamadan kolumdan birisinin tutmasıyla hissetiğim sıcaklık ve birden kendimi onunla karşı karşıya bulmam bir oldu. Bu sıcaklık hiç yabancı gelmiyordu. Yüzüde öyle. O derin bakan gözleri ve rüzgarda dalgalanan siyah saçları. Sanki daha önce görmüştüm onu.
"Sen.." deyip donakalmıştı. Siyah gözlerini yüzümde gezdiriyordu. Çok güzel bakıyordu.. aynı karşımda sürekli beliren çocuk gibi..
"Sen.. evet sen o sun kesinlike o sun " sesi titriyordu. Birden kendimi onun kollarında buldum. Ben hala olayın şokunu atlatamamışken şöyle ekledi " Nerelerdeydin bunca zamandır ".
Evet bu oydu.. kesin oydu. Beni kollarına almasıyla kalp atışlarımın hızlanması ve hissetiğim o huzur.. bu onu her karşımda belirdiğinde hissettiğim şeylerdi.. Bilirsiniz hissler insanı yanıltmaz..~JungKook'un bakış açısı~
Yeter artık dayanamıyorum. Hep aynı görüntüler, aynı kişi ve her zamanki gibi bu şeyden kaynaklanan şiddetli baş ağrıları.
Bugün yarışma var ve lanet olsun ki ..
Bulmam lazım onu.
" hyung siz gidin benim işim var onu halledip geliyorum !- Yah JungKook-ah !! " Jimin hyung ve TaeHyung hyung. Arabada zaten bir ikisi ve Hoseok hyung vardı diğerleri hazırlıklar için önden gitmişlerdi bile.
Kusura bakmayın hyung dayanamıyorum, acı çekiyorum, çok fazla. Anlatamayacağım kadar çok..
Araba kırmızı ışıktaydı. Tam zamanıydı. Arabadan kendimi dışarıya atıp sokakta onu aramaya başladım. Kolay olmayacaktı ama kim bilir belki bir şans bulurdum değil mi ? Nedense içimde bir ses bu sefer bu acıların son bulacağını ve onu bulacağımı söylüyordu.Yolda yürüyen ve ona benzeyen herkesi durdurmak mı ? Evet kafayı yemiştim hemde onun yüzünden. Son birini daha durduracakken.. karşıda yürüyen biri gözüme çarptı. Hayal ? Bilmiyorum.. koşmaya başlamıştım.. ona doğru, ve aynı zamanda içimden yalvarıyordum "nolur o olsun lütfen~ ". Ona yaklaştıkca içimdeki sıcaklığı hissetmiştim. Tabii içimdeki sesin " bu o " demesini bir kenara atmazsak.
Son bir adım.. kolundan tutmamla onu kendime çevirmem bir oldu.Bu oydu. Şükürler olsun !
"Sen.." deyip söze başlamıştım. Devamı gelmiyordu.. Ona bakmaktan konuşamıyordum bile. Durup durup gözlerimin önünde beliren kızın tıpatıp aynısıydı. Iki senedir " sadece bir günlük bile görsem yeter bana, sadece bir günlük sarılsam ona, sadece bir günlük bile yanımda olsa " dediğim kız şu anda tam karşımda duruyordu
"Sen.. evet sen o sun kesinlikle o sun " lanet olsun ! sesim titremişti.
Daha fazla dayanamayıp kendime iyice çekip aramızdaki mesafeyi kapatmış, kollarımın arasına almıştım onu.
"Nerelerdeydin bunca zamandır ? " eklediğim son cümle olmuştu.._____________
Beklenen an geldi sonunda !
şu an ilham eksikliği yaşıyorum.. ilham geldiği an yazmaya devam edeceğim
Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir ^-^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Butterfly Dream~ 《J.K》ASKIDA
FanfictionKolumdan tutup beni kendine doğru çevirdi. Bu sıcaklık hiç yabancı gelmiyordu. Yüzüde öyle. O derin bakan gözleri ve rüzgarda dalgalanan siyah saçları. Sanki daha önce görmüştüm onu. "Sen.." deyip donakalmıştı. Siyah gözlerini yüzümde gezdiriyordu...