YENİDEN...

12 2 0
                                    

Hele bi dur arkadaş , bi sus , bi dinle...

Taa en başından anlatayım ben sana; 6 yıl evvel kadardı.İlk şiirimi o gün yazdım ben ,hala kitaplığımın baş köşesinde durur soluk bir kağıt parçasında.Kenar bantlarıda atmış ya hani sök at beni dercesine o bana bakar 6 yılımı vurur yüzüme , bende aynaya bakarcasına söverim kendime.Bana sorsan kimlere taş çıkartır kalemimden dökülen kelimeler gelip okusan dersin ki 'hadi lan ordan'.Hani derler ya bir kadına aşık olursan ya şair olursun ya da mecnun.Bakma öyle suratıma mecnun tabi ya ,boşuna dememişler aşığa mecnun diye akıllı bi adam düşer mi lan çöllere. Neymiş efendim leylasını bulacakmış yıl olmuş 2016 millet çöle su getirememiş sen leylayı bulacaksın öyle mi? O yüzdendir ki kardeşim aşk akıllı işi değil.Azcık deli isen farkına varırsın nasıl bir katille boğuştuğunun,dört duvar arasında bir o yana bir bu yana ayakların kıçında nasıl koştuğunun.Zor zanaatir azizim sevmek , böyle sanayide torna tezgahında nasıl işlenir sapsız uçsuz demir parçası buda öyle işte.Azcık kaçırdın mı bir tarafını yeniden yaparsın hesabını kitabını incelttikçe incelir koptu kopacak dersin ya da kalıbına uyduramazsın bazen.İnce işçilik ister , bu namert adamın elinide titretir ya gelde göster hünerini şimdi.Zordur azizim zordur ,günaydın der gibi seni seviyorum demeye başlamış millet yetmezmiş gibi canım Türkçem varken türlü dillere çevirip söylenir olmuşlar.Adamdaki lükse bak sen, sanırsın ingiltere kraliçesine söylüyor 2 kelime 13 harfi. Zaten bu devirde zengin adam işi değil bu aşk , onların ki vergi dairesine girmiş mükellef misali.Azcık ucunu gösterdin mi paranın bak bakayım ben bile nasıl şakıyorum.Doldur bir kadeh daha da ben yavaştan dalayım şöyle uzaklara.Neşet babada girer zaten şarkıya 'Yazımı kışa çevirdin , bak Gözümde yaşa leyla '.

ilk şiirmi yazdığım kadından öğrendim ben aşkı ! Öyle cümlelere de sığdıramadım hiç bir zaman , alladım pulladım süsledim kelimeleri ama anlatamadım.On sekiz yaşındaydım dahaca yüzümdeki sivilceler gün be gün artarken kalbimdeki kıvılcımlar yanardağ olur da yakar bedenimi diye düşünmedim.Ulan zaten kafada bir kilo jöleyle geziyoruz gün içinde o beynin daha seni yönetme gibi bir ihtimali var mı? Bana deselerdi ki şu gün merdiven başında göreceksin birini ve işte o zaman anlayacaksın bu meletin ne illet ama bir o kadar da, hani kabuk bağlayan yara kaşınır ya tatlı tatlı heh bununda işte nasıl tatlı geldiğini , valla deseler inanmazdım.Çarşambaydı günlerden , okulun bahçesinde oturmuş serserilik peşine koşarken ayağım takıldı gözlerine birden, tutunup kalkayım derken bir köşeye babası elini uzattı bana 'bir şeyin var mı oğlum ' diyerek.İki harfi bir araya getireyim derken 'su'deyivermişim.İlk orada güldü kardeşim bana al başına bir vukuat daha su içerken gülersen bana ben bir kaşık suda boğulurum abi.Bir anlık telaşla ellerim iki yana sallayarak kaçıp gittim oradan .Dizlerim taşıyamıyordu bedenimdeki bu ağırlığı , içimde gereksiz bir heyecan ama bir yandan da burukluk vardı .Bir ağacın altına attım kendimi güneş mi yakıyordu bedenimi yoksa ben miydim yanan? Daha beş dakika önce başımdan geçen olay sanki önümde koskoca bir perdede gösterime girmeye hazırlanan bir filmin fragmanı gibi oynayıp duruyordu.Gülüşüne geldiğim yerde tekrar geri sarıyordum. Dakikalarca tekrarladım bunu,derken biriyle konuşmaya başladığımı farkettim o bana birşeyler söylüyordu ben ona inatla cevap veriyordum.''Aşk'ı mı tatmak istiyorsun ? İşte geldi kapına kadar bırak girsin gönül kapından içeri '' diyerek söyleniyordu bana.Ben ise olmayacak duaya amin demek gibi , imkansızı başarmaya kalkıyordum kendimce.Evet daha onsekiz yaşındaydım ve daha önce hissetmemiştim böyle bi acı.Aşk boşluğuna saplanan bıçak misali acıyla başlar dostum,gördüğün yerde düşmez de aklına oturup kaldığında , kafanı yastığa koyduğunda hep acı verir.Biz öyle aşk-ı memnu ile öğrenmedik , kiraz mevsimi ile açmadı yürüğemizde tomurcuklar ,yeter diyerek de sonlandırmadık aşkımızı.Biz aşkı alyazmalım ile tattık , tende değilde gözlerde aradık aşkın o eşssiz saflığını salako ile öğrendik , birbirinin arkasından çıkar ilişkisi yaratmadık.Biz Tarık AKAN ile öğrendik kaderin avuçların içine yazıldığını , mutluyduk o zamanlar televizyonlarda seyrettik hep aşkı.Gün gelip çıkar bizi de bulur demedik.Ben sevemem derdim arkadaş, ben bir kadına kendimi bağlayıp günümü gecemi önüne katıp türlü zevklerimden vazgeçemem derdim.Ya şimdi , her gece bakıp yıldızlara hırçın karadenize söver olmuşum, ya elimdekine ne demeli kızmıyorum ulan kimseye ne hayatıma gelip geçenlere ne de çevremdekilere.Kendime kızıyorum ben kendime adam gibi sevmeyi öğrendik de ne oldu ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 03, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UZAKLARDAN YAKINLARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin