GENIE || BAEKYEON

10

Bölüm Şarkısı: Taeyeon - All With You (Scarlet Heart; Ryeo OST) ♡  

Y/N.: Israrlara dayanamayıp bir bölüm atayım dedim. Zor bela yazdım onu da belirteyim ortaya nasıl bir şey çıktı hiçbir fikrim yok.

Aranızda bilenler vardır ama bilmeyenler için söylüyorum bu yıl üniversite sınavım var. Yb gelmemesinin sebebi vaktimin olmaması. Hatta üzülerek söylüyorum ki hem bu hikayeyi hem de Accident'ı gelecek yaza kadar askıya almak durumundayım. Anlayış göstereceğinize eminim. :)

Şu anlık beklemedeler ama 'Askıya alındı' diye bir not gelirse hikayeyi kütüphanenizden ya da okuma listenizden, her neyse kaldırmayın. Çünkü bitmeyecek. Aksine önünde uzun bir yol var. GENIE'nin gerçekten alacağı uzun bir yol var. ♡

Kaitty iftiharla sunar... dermişim sjskf

Dipnot: Şu an uykumdan feda ediyorum ders çalışmamı feda edemediğimden. :))

***

Parmaklarıyla direksiyonda tempolu bir ritim tutturan Baekhyun birkaç dakika önce okuduğu o dehşet verici cümlelerin tekrar tekrar zihninde dolanması eşliğinde gaza biraz daha bastı. Kafası bulanıkken ya da sinirliyken asla doğru olmadığını bildiği halde hıza başvuruyordu. Her işini hızlı yapıyordu, hızlı konuşuyordu, hızlı araba kullanıyordu.

"Junmyeon, benim de psikolojik tedavi görmem gerektiğini söylerken haklıydı belki de." diye geçirdi içinden.

Arabanın camına tek tük yağmur damlaları düşmeye başlayınca kafasını öne doğru uzatıp kara bulutlara baktı yüzünü buruşturarak.

"Sabah güneşliydi halbuki."

Baekhyun'un Kore'ye geldiğinden beri her günü böyleydi aslında. Yeni güne uyandığında belki de güneş ışığının verdiği rahatlatıcı etki sayesinde her şeyin iyi olacağına kendini inandırırken günün sonunda kendini tamamen yıkılmış buluyordu.

Güneşli başlayan günler hep fırtınayla bitiyordu.

Genie çok karışıktı...

|2 GÜN SONRA|

"Neden bunu bana şimdi söylüyorsun Baekhyun?"

Henry Wild gerçekten merak ettiğinden mi yoksa sitem ettiğinden mi bu soruyu sormuştu, Baekhyun anlayamasa da başını önüne eğdi.

"Neler olduğunu çözmeye çalıştım. Şu iki günde bazı araştırmalar yaptım. Tamamen emin olup size söyleyecektim ama malesef ona dair kesin olan tek bir şey bile yok. Her şeyi ihtimal."

Profesör Henry iki elini yavaşça Baekhyun'un omuzlarına koyup kendine bakmasını sağladı. Gözlerindeki babacan bakış Baekhyun'a derin bir nefes aldırdı.

"Başını öne eğmeyeceksin Byun Baekhyun! Sana bu mesleğe ilk başladığın gün söylediğim tek şey buydu. Hata da yapsan, her şeyi berbat da etsen bu omuzlar dik duracak."