8 |Part 2|

936 83 221
                                    


Bölüm Şarkısı: STATION - My Hero



Y/N.: Daha kısa ve daha hızlı gelen bölümlerle karşınızda olacağım dedim, daha uzun ve daha geç gelen bir bölümle karşınızdayım. :D

Neden çünkü Kaitty olmak bunu gerektirir. Neyse ben çok yoruldum yetiştireceğim diye. Keyifli okumalar. Ve tabi ufak bir yorum yaparsanız çok sevindirik olurum. ♡

İtalik yazılar Ingilizce'dir.





Önceki Bölümden:

Doktor Soo Man onların yanına gelip elini Baekhyun'un omzuna koydu. "Yemeği kardeşimin restoranında yiyeceğiz. Zaten önceden söyleyip kapattırdım. Kimse olmayacak."

"Yine de..." diye atılan So Ra'nın sözünü bahçedeki stajyer ve görevliler kesti. Hepsi bağıra çağıra gitmek için baskı yapıyordu. Baekhyun, Kyungsoo'nun soğuk bir gülümsemeyle ona baktığını gördü. Tüm vücudu sinirle dolup taşarken yumruğunu sıktı. Her şeyden habersiz küçük kız etraftaki gürülteye gülerek bakarken elindeki topu Jonghyun'a atıp geri atmasını bekliyordu.

Baekhyun etrafa göz gezdirdikten sonra pek memnun olmasa da onları onayladı. "Pekala. Gidelim."



***








Alnına düşen saç tutamları rüzgarın etkisiyle yüzünde gıdıklanma hissi oluştururken başını sağa sola sallayıp alnının açılmasını sağladı Baekhyun. Üzerindeki ince beyaz tişört gönderdeki bayrak gibi dalgalanıp üzerine yapışıyordu. Elini karnına götürdü.

"Zayıflamışım." Birkaç kez hafifçe karnına vurdu. "Nutellam nerede?"

Amerika'dayken, her zaman gittikleri, kliniğe çok yakın olan restorantta yemek yerken Baekhyun'un son zamanlarda göbek bıraktığıyla ilgili Matt'in bitmek bilmeyen espriler yaptığı sırada Ashley "Hey, o yalnızca tatlı mı tatlı bir nutella." demişti.

Tatlı mı tatlı bir nutella...

"Baekhyun-shi! Restoranda toplanmaya başlamışlar. Kapıda sizi bekleyen bir araba var. Minseok adında biri. Onunla mı gideceksiniz yoksa bizim arabımızla mı?"

Baekhyun arka bahçede sakin adımlarla dolanırken aniden pencereden çıkan stajyerin sesiyle irkildi.

"Siz Jonghyun'u da alıp yola koyulabilirsiniz. Biz SoRa-shi ile arkanızdan geleceğiz."

"Genie?"

Baekhyun adımlarını içeri doğru yönlendirirken seslendi. "O tabiki bizimle."






***




"Bu elbise de ne?"

Baekhyun beyaz, yarım kollu, eteğinin uçları dantel güpürlü elbisenin içinde gayet mutlu görünen Taeyeon'a baktı.

"Ben de ona doğum günü hediyesi aldım." SoRa umursamazca omuzlarını silkerken kızın önüne gelen saçları toplayıp küçük bir kurdeleyle tutturdu. "Aslında giydirmeyecektim ama bunu görünce gözünü ondan alamadı. Hem bence halinden çok memnun." dedi gülmesine engel olmaya çalışırken.

"Ama hava bugün biraz soğuk." diye tısladı Baekhyun. Neden huysuzlandığını bilmiyordu. Genie, ilk adımlarını atarken de, hissettiği sıkıntıyı tarif edemiyordu.

GENIE || BAEKYEONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin