beyefendininbeybisi Kelimelerle dans ediyorsunuz okurken... Her cümle ayrı bir köşeye sürüklüyor ve etkileyici paragraflar içinize işliyor. Eva ile Kamer'in bilinmezliklerle dolu aşk hikayesini okumanızı tavsiye ederim. Bakmanızı öneriyorum. Keyif alacaksınız...
•Tanıtım•
Öyle heybetli bir duruşa sahipti ki, onu gören bu adam yıkılmaz derdi. Benim aksime...
Sindiğim duvarın kenarından ayaklarımın üzerinde durabileceğim şekilde kaldırdı titreyen bedenimi. İntihara meyilli his sıçrarken benliğime, bir an önce çıkıp gitmek için kalbim göğüs kafesimi dövüyordu. Çatık kaşlarının altındaki kömür karası gözleri hasar tespiti yapar gibi baştan aşağı süzdü etten kemikten bedenimi. Sanki baktığı bedenim değilde, benliğim, içimdi.
Sahi görür müydü içimdeki yıkık dökük, harabe şehri? Ya vicdanımın ateşi, onu nasıl söndürecektik.
Küfrettim.
Ağız dolusu gelmişime, geçmişime, benliğime sapladım kelimelerimi.
Gülümsedi.
Nefes almak hiç bu kadar zor olmamıştı.
Benim bir yanım hep yarım.
Saçlarımda annemin elleri eksik.
Alışılmışlık ruhuyla örerdim onun örmediği saçlarımı.
•
Çift madalyonun bilmediğim yüzüydü kalbimdeki çentik.
Kabuk tutmuş yaralarımı saran eller, babamın elleri miydi?
Sahi o eller bana en son ne zaman uzandı?
•
Mutluluğa attığım adımda defalarca tökezledi küçük ayaklarım.
Yerdeki toprağın çamuru kalbime sıçradı.
Yaralı ruhuma tuz misaliydi sıçrayan tortular. Feri çekilmiş gözlerim kadar karanlıktı geçmişim. Bilinmezliklerin adamı sardı dört yanımı...
Karanlığı sevdiren adamın, hayatımı koptuğu yerden düğümledi koca elleri...
Zırh kuşandım, zırhladı bedenimi.
Kimsesizliğime dokundu.
Aldatılmışlığımdan öptü.
Öptüğü yerler kanadı.
Geçmişime ağız dolusu küfür ettik.
Küfür ne yakışırdı o dudaklara...
Kırıldığım yerlerden öpen adam.
Kendi kırdı dört bir yanımı...
