GK-2

35 9 7
                                    

İnsan güvenebileceği hiç kimsesi kalmadığında asla yanından ayrılmayan karanlık tarafına sarılır.
İşte o zaman kalbinin derinliklerinde kalan aydınlık taraf sadece güvenebileceği biri kaldığı zaman ortaya çıkar. Çoğu insan aydınlık tarafına ulaşmak için güvenilmemesi gereken kişilere güvenmek zorunda kalır.

Gözlerimi açtığımda olduğum arabadan gelen ses oldukça kalındı. Aynı zamanda arka koltukta yatmış ve bu lüks arabanın arka koltuğunu kan içinde bırakmıştım.

"Oraya geliyorum Tunç. Güvenli olmak zorunda."

Acı içindeyken duyduğum bu ses, gerçekten korkutucuydu. Oldukça tehditkardı. Bu beni her ne kadar korkutsa da güvenmek zorundayım. Bu sesle beraber gözlerimi tekrar kapattığımda her zaman yanımda olan karanlığıma geri döndüm.

Gözlerimi tekrar açtığımda kolumda olan ağrıdan dolayı hareket edemez haldeydim.Karanlık bir odada tek başıma uzandığım kanepe kanlar içindeydi.O sırada kapı hızla açıldı.

Kapıdaki adam karşısında kendimi kaybederken muhteşem mavi gözlerinin derinliklerine inmek istemiştim.Gözlerinin mavisi koyuydu ve gerçekten de korkutucu bir renge sahipti.Gözleri kişiliğini dışarı vuruyor gibiydi.

Bu adam yüz hatları yüzünden sert ve olabildiğince tehlikeli duruyordu. duruyordu.
Bana doğru yaklaştığında konuşmamıştı.Merakım yüzünden başıma bunca şey gelmesine rağmen yine ve yine merakıma yenik düşerek konuşmayı başladım.

"Kolum fazlasıyla acıyor neden hastanede değiliz?"

"Hastaneden çok daha güvenli bir yerdesin."

Sesinde tahmin ettiğim gibi soğuktu ve tehlike barındırıyordu.
Simsiyah odada masanın üzerinde duran minik çanta beyaz olan tek şeydi.O çantayı açtığında içinde bir sürü ilaç vardı.Benim üstümü narin ve sanki bana zarar vermekten korkarmışçasına çıkardı.Bana dokunmak istemiyordu.

Kıpkırmızıya dönen suratım ve vücüdümu bana zarar vermekten korkarmışçasına yaramın derinliğine bakmaya çalışıyordu.Yanıma fazlasıyla yaklaştığında hareket edemez ve nefes alamaz hale gelmiştim.

Beyin fonksiyonlarım durmuştu ve vücüdum ve damarlarım kaskatı kesilirken nefes almam gerektiğini anlamıştım. Bu bana bu şekildeyken bir erkeğin bu kadar yakınlaşmasından olsa gerekti.

Kolumda fazlasıyla hissetiğim ağrı ile birazcık inlemiş olsam bile şuanda bulunduğum ortamdan fazlasıyla rahatsızdım.

Narin ve bana fazla dokunmamaya çalışan elleri vücudumda dolaşırken yaramı sarmaya başlamıştı bile.

Vücüdumda fazlasıyla ter akıyor neredeyse bir dakikada bir nefes almıyordum.O da bu durumu farketmişti. Ve işini daha hızlı yapmaya çalışıyordu.

Karanlık odada tanımadığım bir adam bu şekilde tek başıma olmam mı kötüydü yoksa yaralı olmam mı bilmiyordum.Bence ikiside berbattı ve yine hayat benim için kozlarını oynamıştı.Teşekkür ederim hayat beni yine mahvettin. İçimden geçen bu sözler yüzünden gözlerini devirmiştim. Bunu farkettimi bilemiyordum.

Gözlerimi gözlerine diktiğimde acıyı hissetmiştim.O da aynı benim gibiydi.Yaşanmışlıklar içinde kaybolmuştu. Ama benden çok daha güçlü.Bunu sadece yüzünden anlamamıştım.mavinin en güzel tonuna sahip gözlerinde hissetmiştim .Gözlerindeki ve kalbindeki acıyı ne kadar da gün yüzüne çıkarmamaya uğraşsada bunu ben görebiliyordum.Onu ben anlayabiliyordum.Ama benim bu acıyı gün yüzüne çıkarmaya çalışacak kadar gücüm yoktu bile ben bu hayatta yalnızdım.
Yaramı tamami ile sardığında kafasını birden kaldırınca fazlasıyla yakın olmuştuk ve bu beni fazlasıyla etkiliyordu.

GEÇMİŞİN KARANLIĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin