9. Bölüm - Sabrın sonu selamettir!

287 8 5
                                    

Ve Mutlu sona vardık, karnem, Zeynep gibi 1.9du ortalaması. Artık sözlenmek için hiçbir engel kalmadı, babalarımızın sözü vardı, isteklerini yerine getirdik. Karneyi aldıktan sonra ikimizde hemen arabama koşup Zafer amcalara gittik. Aileler orda toplanmıştı bugün. Herkes bizim karneyi Meral ediyordu, herkes heyecan dorukta bizi bekliyordu.
------------------------------------------------------
Kapıyı çaldık, beraber ikinci kata koşa koşa çıkıyorduk ve Zeynep babasına sarıldı ilk olarak kapıya açtıktan sonra..
"Başardık Baba, başardık Anne. Karnelerimiz, sınıfın en iyi karneleri oldu. 1.9, ikimizde."
Bayram sevincisiydi sanki. Herkes birbirlerine sarıldı, beraber sevinçlerini paylaştı..
"Zeynep, Muhammed. Söz verdik, tatilde sözlendiriyoruz sizi. Artık karar sizde, hangi tarihi isterseniz?"
Zeyneb'e baka kaldım. Gözlerine baka kaldım saniyeler boyunca..
"Zafer Amca, tarih 19.12 olsun in sha Allah."
"Zeynep, senin içinde uygun mu?"
"Uygun tabiki baba"
Şimdi neden 19.12 diye soruyorsunuzdur. 19.12 bizim için çok önemli bir tarihti.
19.12, yedi sene evvel beraber ilk defa ailecek tatile gitmiştik.
19.12, beş sene evvel beraber ilk defa yalnızca sinemaya gitmiştik.
19.12, iki sene evvel Zeyneb'e sevgimi anlattığım gündü. Ama çok açık ta konuşamamıştım, yani belli edememiştim. Ama o tarihten sonra birbirimizi daha çok gördük, daha çok sevdik, daha çok yaklaştık.
Ve 19.12, geçen sene, Zeynep'le aşkımızı itiraf ettiğimiz gündü. Ben itiraf ettim, Zeynep'te aşkını inkar etmedi o gün..
Böylelikle 19.12 tarihi sözümüz olarak kesinleştirdik. Heyecanlıyız, sevinçliyiz..
------------------------------------------------------
Sözümüze artık son 3 gün kalmıştı, heyecan dan öte, yerimde duramıyordum. Çocukluk aşkım Zeynep'le artık bir olucaktık. En sevdiğim dostumu Mustafa'yı da davet ettim. Zeynep'te Ebru'yu. Ben Mustafa'yla, Zeynep'te Ebruyla çok iyi anlaşırdık. Ve bildiğimiz gibi Mustafa da Ebrudan hoşlanıyordu. Mustafa'nın ve Ebru'nun aileleri de teşvik edecekti sözümüze. Hem Mustafa'nın ailesi zaten bu hoşlantıdan haberdar olduğu için, Ebru'yu biraz daha yakından takip etmesi için bir fırsat olucaktı.
"Muhammed, kardeşim. Sana ne kadar teşekkür etsem azdır, bana bu imkanı verdiğin için Rabbim senden razı olsun kardeşim, yoksa Ebru'yla hiç bir olamazdık belki."
"Kaderinde varsa elbet Birgün bir olurdunuz kardeşim. Rabbim cümlenizden razı olsun."
"Heyecan var mı?"
"Olmaz mı kardeşim. Saatleri saymaya başladım."
"Rabbim hayırlı sonuçlara nasip eylesin kardeşim."
"Darısı senin başına Musti😁"
"Çok Amin Muhammed 😂"
------------------------------------------------------
Gittikçe yaklaşıyor derken, kapımıza çattı geldi. Tarih 19 Aralık. Sözümüz söz dediğimiz gün. Sabahtan başladı bütün hazırlıklar tamamlandı, heyecan tavan. Mustafa önceden geldi bize, ilk olarak Öğle Namazını kılmak için birlikte Camiye gittik. Sevgili Ahmet Hocamız, Sözden haberi olduğu için bana şimdiden tebrik etti, Rabbimden en hayırlısını diledi. Heyecan gittikçe artıyordu, kalp atışlarım iki katı oldu. Artık bugün bitsede demeye başladım. Çiçekler, hediyeler, tatlılar hazırlandı. Ama en önemlisi, yüzük de hazırdı..
------------------------------------------------------
Yıldırım ailesini kapısına geldik. Benim ailem, Mustafa'nın ailesi ile tam kadro geldik. Kapıda Zafer amca çıktı. Hepimizi sevgi dolu karşıladı. Herkes teker teker girdikten sonra Rukiye teyze bizi de selamladı. Hepimiz yerimize geçtik. Ama benim gözlerim Zeynebi arıyordu. Mutfaktaydı, tuzlu kahveyi hazırlıyordu sanırım. Buraya gelmeden önce Whatsappten uyardım, fazla tuzlu yapmasın diye, gülücükler atmıştı. Biliyorum, burdan da geçmem lazımdı.
Uzun uzun sohbet edildi, hal hatır sordular, ama nihayet artık mevzuya geldik, Babamda konuşmaya başladı nihayet.
"Evet, hepimiz neden burada bulunduğumuzu biliyoruz. Biz, Allah yolunda yeni bir yuva kurmak için, İslam adına hayırlı bir evlilik yolunda ilk adımları atmaya geldik. Yıllardır süren aile dostluğumuz, artık bir aile olmaya karar aldık. Bizim Muhammed, çocukluğunu kızımız Zeynep'le geçirerek, güzel bir çocukluk geçirdiler. Her çeşit macera yaşayıp, bugüne geldik. Muhammed'in duygularını biz ilk olarak anladık. Ve kızımızı Allah için sevmeye başlamış. Bunun farkına varar varmaz, istişareye bulunduk. Peygamber efendimiz sav. Nasıl buyurmuştur?
"Genç yaşta evlenen her gencin şeytanı şöyle feryat eder: Vay olsun ona, vay olsun ona! Dinini üçte ikisini benden korudu." O halde kul dinin diğer üçte birisi için de Allah'tan korkmalıdır."
Bizde Allah'ın emri, Peygamber'in kavliyle, kızınız Zeynebi, oğlumuz Muhammed'e istiyoruz."
İşte beklenen an geldi, Babam, Zeynebi istedi Zafer amcadan. Zafer amcadan gözyaşları akmaya başladı. Ve "verdim" demesiyle bayram sevinci yaşamaya başlandı ev halkında. İlk olarak Zafer amcanın ve Rukiye teyzenin ellerinden öptüm, tebriklerimizi ilettiler. Artık sözlendik, yüzükler takıldı. Harika geçti.. Eve yol aldık, herkesten vedalaştık. Gece yatağıma girdim, Whatsappten bir mesaj geldi. Zeynep'tendi
"Hoşgeldiniz Efendim. Dünyama hoşgeldiniz. Ömrümüzün gelecekteki vaktiyi birlikte geçirmeye hoşgeldiniz.
"Hoşbulduk Sultanım.."
"Kahvemiz nasıldı efendım"
"Beklediğimden daha kötüydü. Tuz ve acı galiba biraz fazla kaçmıştı sanırım."
"Bilerekti efendim. Ne kadar dayanabileceğinizi merak ettim. Sevgiye herşeye rağmen buna da dayandınız. Tebrik ederim."
"Sizin için bir tuzlu ve acılı kahve içerim. Nedir ki, bir iki yudumla biter o kahve, ama ben ömrümü sizinle geçireceğim. Allah'ın izniyle tabiki."
"Seni seviyorum Muhammed"
"Bende seni seviyorum Zeynep, İyiki varsın"
"İyiki varsın, unutma sözümüz söz Muhammed."
"Sözümüz söz.."

Bitmeyen AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin