Temmuz Rüzgarı

Bölüm 6 "Bekletilmekten hiç hoşlanmam"

- Rüzgarın ağzından

Bu kız nasıl bir kız böyle saf gibi durup fazla cesur hareket ediyor. Tam dişime göresin Temmuz Saraç seninle güzel bir oyuna varım.

Temmuz

Uyandığımda hava kararmıştı. Saate baktım 20.25'di. Hemen kalkıp aşağıya indim. Rüzgarın annesi Dilek hanım ve annem oturmuş karşılıklı kahve içiyorlardı.

Selam cici kızlar

Gel canım uyandın mı?

Selam Temmuzcum bizde senin uyanmanı bekliyorduk demesiyle kapıda bir gölge belirdi.

Gün karardı uykucu ne bu uyku sevdası?

Ne bu şimdi bu öküz ne arıyor bizim evde?

Bu öküze hiç cevap vermeden annemin yanına oturdum.

Bir kahve banada iyi olurdu aslında
Süt dökmüş kedi gibi anneme baktım tabi bana hiç kıyar mı annem kahve yapmak için ayağa kalktı ki yine Rüzgar

Otur lütfen Selma teyze biz zaten Temmuz la dışarı çıkacağız o hiç vakit kaybetmesin hazırlansın çıkalım

Evet Selmacım Rüzgar haklı.

Bir dakika ben anlayamıyorum hangi Temmuz hazırlanıyor?

Hepsi bir ağızdan kahkaha attılar ama ben gayet ciddi bir soru sormuştum. Sözü annem aldı

Temmuzcum Rüzgarın arkadaşının doğum günü partisi varmış sanada hoşgeldin hediyesi mahiyetinde Rüzgar seninde katılmanı istiyor. Hadi hazırlan canım da geç kalmayın.

Pardon ama burdan benim adıma herkes karar veriyor plan yapıyor neden bana soran yok?

İtirazıma yanıt bile alamadan Rüzgar öküzü tarafından kolumdan asılarak odama çıkarıldım. Bu durum iyice alışılmış olmaya başladı. Bu ne canım her istediğinde beni böyle sürükleyecek mi arkasından diye düşünürken bişey farkettim. Rüzgar gardrobumun önüne geçmiş ve bana kıyafet seçiyor. Manyak mı bu adam! Tam müdahale edecekken toz pembesi kısa bir kalın askılı elbise çıkarıp yatağımın üzerine bıraktı.

Bunu giy hazırlan seni aşağıda bekliyorum çok geç kalma bekletilmekten hiç hoşlanmam. Ha birde not olarak eğer giyinip gelmezsen ben seni giydiririm haberin olsun yaparım! Deyip gitti pis bir gülüşle sapık!!

Bir kaç dakika şok etkisinden çıkmaya çalıştım kendime gelmeme tabiki Rüzgar yardımcı oldu dakika başı arayarak. Sağol anne ya öküze numaramı verdiğin için.

Yapacak başka bişey yok mecburen hazırlanmam lazım tabikide onun seçtiği elbiseyi giymeyecektim hatta o dokundu diye o elbise dolaptan diskalifiye oldu. Açık mavi kalem derin yırtmaçlı bir elbise seçtim. Ayakkabılarım krem rengi stilettolar olmalıydı. Saçlarımı açık bırakıp elimle kabarttım. Gözlerime koyu bir makyaj dudaklarımı ise renksiz bıraktım. Bileklerime kalın bilezikler taktım. Boynumu ve kulaklarımı boş bırakmayı tercih ettim. Ayakkabımla aynı tonlarda küçük bir el çantası aldım. Telefonumu içine atıp çıktım. Rüzgar efendi bu süre içerisinde 59 kez aradı tabi hiç birine yanıt vermedim. Merdivenlerden inerken Rüzgarla göz göze geldik. Sinirden köpürmüş beni bulduğu yerde öldürecek gibiydi. Ama ben hiç istifimi bozmadan merdivenlerden yavaş yavaş inmeye devam ettim. Merdivenin sonuna geldiğimde Rüzgarın yüzünde aptal bir ifade vardı kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum sanırım dibi düştü Rüzgarın. Çok geçmeden Rüzgar kendine yani öküzlüğüne geri döndü.

Nerdesin sen ben sana demedim mi geç kalma bekletilmekten hiç hoşlanmam diye

Ben bir kadınım ve sende bir erkek. Kadınlar bekletilmek erkekler beklemek için tasarlanmıştır.
Deyip küçük bir kahkaha attım. Çok şaşılası bir durum ki Rüzgarda benimle birlikte kahkaha attı. Gözlerimin en derinlerindeki bir şeye dokunur gibi baktı gözlerime. Yavaşça boynuma doğru eğilip kokumu içine çekti. Ellerim buz kesmiş ayaklarım tutmayacak vaziyete geldi sanki bahar ayında esen sıcak bir rüzgar gibi ağzını kulağıma sabitleyip çok güzel görünüyorsun dedi. Bu söze karşı verecek bir cevap bulamadım oldukça yavaş bir hareketle kendini geri çekti ve

Gidelim mi? Diye sordu bende sadece kafa sallamakla yetindim.
Elimden tutup koluna girmemi sağladı. Daha önce hiç böyle bir hisse kapılmamıştım sanki bayılacaktım da düşmeyim diye beni sıkıca tutuyorlarmış gibi.