Kulaklığının çekilmesiyle başını test kitabından kaldırdı ve sırıtan çocuğa gözlerini devirdi.
"Ödevlerimi teslim etme vakti."
Genç adam ela gözlerini devirdi ve test kitabının üzerine bıraktığı kalemini eline tekrar aldı. Boştaki eliyle müziğin sesini biraz daha açtı ve testine geri döndü.
"O s*kik beynin algılamıyor mu yoksa özürlü müsün? Ödevim nerede, ezik?"
Genç adam telefonundan çıkmış kulaklığına ve ona bakan çocuğa biraz bakındı.
"Keşke o s*rtük annene çekeceğine milyoner babana çekseymişsin, gerzek."
Genç adamın yumruğu çelik gibi çocuğun yüzüne indiğinde çocuğun bayılmadan önce gördüğü tek şey sadistçe bir gülüş olmuştu.
Hemen ardından kendini müdürün odasında lafın gelişi (Howard Stark'tan bir çocuk yapma hatası yüzünden aldığı bir lakap) s*rtük olan annesinin yanında müdürün saçmalıklarını dinlerken bulmuştu. Müdürün odasından çıkarken onların ailelerinden şikayeti geri çekmeleri için birçok kez özür dilemişti. Ve bu da genç adamı deli ediyordu.
"Psikologla yırtmana sevindim. Daha kötü olabilirdi, okuldan atılabilirdin."
Genç adam ellerini saçlarından geçirdi ve yerdeki taşlardan birine tekme vurdu.
"Daha kötü olan ne biliyor musun? Sana s*rtük diyen bir çocuktan ve onun ailesinden özür dilemen. Bunu yapamazsın, aile onurunu unuttun mu?"
Kadın işten dolayı yıpranmış ellerini eski kabanının ceplerine gizledi ve oğluna biraz yaklaştı.
"Aile onuru dediğin şey Stark ailesi ve Floyds ailesi için geçerli, tatlım. En son baktığımda ikisinden de dışlanmıştım. Biz birbirimizin ailesiyiz."
Genç adam annesini kolunun altına çekti ve gülümsemeye çalıştı.
"Senin geleceğin için aile onurunu bir kenara atmaya hazırım."
Genç adam, annesinden uzaklaştı ve gülümseyen annesini bir süre izledi.
"Müdür psikolog parasını ödeyeceğini söyledi ve ben gitmeni istiyorum genç adam. İtiraz yok! Fazla öfken var ve bunu bir şekilde atman gerekiyor."
Genç adam gözlerini devirdi ve ellerini cebine yerleştirdi.
"Bu okuldan erken çıkacağım anlamına geliyorsa neden olmasın. O aptallara dayanmaktansa birkaç psikologla tanışabilirim."
Kadın saçlarını düzelttikten sonra çantasını karıştırdı ve anahtarını buldu.
"Sen eve git ve bende işe geri döneyim."
Genç adam başını salladı ve annesine sarıldıktan sonra onu ışıklarda bırakarak eski parkın yolundan ilermeye başladı.Sonbahar olduğundan dolayı yerde kurumuş yapraklar vardı ve cadde de tek duyulan genç adam tarafından ezilen yaprakların sesiydi. Genç adam boynundaki kravatı gevşetti ve gömleğinin birkaç düğmesini açtı.
"Grant, eve gitmek istediğinden emin misin?"
Genç adam birkaç gencin sesini duyduğunda oturduğu bankta gözlerini kapattıp bekledi. Tek başına olup düşünmek istediği çok şey vardı.
Yanına birinin otuduğunu hissettiğinde derin bir nefes aldı.
"Parkta daha çok bank var, beni yalnız bırak."
Bankın üstünde duran kolunda hissettiği acıyla gözlerini açtığında gözleri direk mavi gözlerle buluştu.
"Senin gibi insanlara 'ölüm rüyası' derim. Ne kadar cesaretli olmasa da o kadar cesur davranırlar. Ölmek isterler ama hayalden ötesine geçemezler."
Genç adam tanıdık ifade ve tanıdık sigara kokusunu tekrar aldığında içine kaplayan huzura bir süre anlam veremedi. Sanki sarışın gencin içtiği sigara dumanı zihnine doluyor ve bazı şeyleri görmesini engelliyordu.
Sarışın genç jiletin üstünde duran kana bir süre baktıktan sonra yavaşça ağzına yaklaştırdı.
"Mıımmm. Eğer kendini kesseymişsin yazık olurmuş."
Genç adamın kaşları çatıldı ve yanındaki sarışına bir süre baktı.
"Şaka yapıyorum, çaylak. Bu bizlerin arasında bir laf cambazlığıdır."
Genç adam başını salladı ve çocuğun elinde duran parlak jilete odaklandı.
"Sizler kimsiniz?"
Sarışın genç üstündeki beyaz gömleğin bilek kısmını katladı ve tam ana damarın üzerinde duran ize kanlı jileti sürttü.
"Ölmeye cesareti olup, hala bu dünyayla hesabı olanlarız. Tanrı bizim gitmemize izin vermez çünkü yapmamız gereken işler ve belki de kurtarmamız gereken ruhlar vardır."
Sarışın genç göz kırparak banktan kalktığında genç adam arkada öylece kalmıştı.
"Tesadüfleri severim ve bir dahakine görmüşmek üzere."✖✖✖
Biri bana bu hasta ruh halimle ne yazdığımı açıklasın ya...
10/10/2016 - 22:13Eğer yorumlarınıza cevap vermiyordam muhtemlen Watty'nin gariplikleri sayesinde, bazen bildirim gelmiyor. Bilirsiniz kendince bölümleri kaydetmemezlik falanda yapıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mind games ¤ stony ✅
Fanfictionau / "Neden bunu yaptığını bana bir cümlede açıklaya bilir misin?" Genç adamın ela gözleri tedirginlikle bileklerinden doktorun yeşil gözlerine çıktı. "Onun için cesaret her şeydi." Doktorun kaşları çatıldı ve bir süre hastasına baktı. "Kimin...