Üç

22 6 20
                                    

   Sinirle arkamı dönüp yüzüme sinir bozucu bir gülümseme yerleştirdim.

"Kusura bakma tatlım çatmak için yanlış kişiyi seçmişsin." Karşımdaki kadın(kadın diyorum çünkü bakire olmadığına kalıbımı basardım) ağzını açmıştı ki Selim kolunu sıkınca söyleyemediği sözü yarıda kesilmişti.

"Çağla senin ne işin var burada?Lütfen şirketi terk eder misin?Açelya yeni Mali Müşavirimiz."

"Selim bir çizikle beni hayatından söküp atamazsın!"

"Bana bağırma!!" Apar topar bir odaya girdiklerinde omuzlarımı silkip ben de kendi odama gittim.

   Cam kenarıydı ve en güzeli de geniş ve Ege manzaralıydı.Derin bir nefes alıp masamın başına oturdum.

Selim Karel

"Ne yaptığını sanıyorsun sen,bırak kolumu!" Sinirle kolundan ittirdim.Anlık sarsıntıyla kolunu masaya çarpmıştı ama umrumda mıydı?

"Sen.. Selim neler oldu sana,sen çok değişmişsin." Histerik bir kahkaha attım. "Ona 'Selim değişmiş' denmez güzelim 'Selim gözünü açtı' denir."

"Bak.. herşeyi düzeltebilirim.7 yıllık kariyerimi o kıza nasıl verirsin!?Ha nasıl!?"

"Onu beni Yusuf Helgüdaroğlu ile aldatmadan önce düşünecektin güzelim ya,sence de bunu düşünmek için geç kalmadın mı?" Cevap vermediğinde halimden memnun bir şekilde gülümseyip devam ettim.

"Hadi şimdi uç sevgilinin kollarına,aynı biz sevgiliyken yaptığın gibi.Biz rakipken gizli bilgilerimi ona yetiştirdiğin gibi.Ve bir daha da sakın karşıma çıkayım veya Açelya'ya bulaşayım deme.Anladın mı beni?Sakın.." Toplantı odasından çıkıp Açelya'nın odasının kapısını tıklattım.Gel sesini duyduğumda bekletmeden içeri girdim.Lisedeyken o sınıfta tek başına ders çalışırdı,ben de kapıyı tıklatıp kaçardım.Aklıma gelen anı ile birlikte gülümsedim.

"Müsait misin?" Masasının karşısındaki tekli koltuklardan birine oturdum.

"Oradan bakınca müsait olmadığım halde gel diyecek kadar salak gibi mi gözüküyorum?" Eğilip yüzünü incelermiş gibi yaptım."Hmm bir bakayım.. eh.Yani." Kalemlerden birini bana attığında havada yakaladım ve zaferle sırıttım.
"Yılların tecrübesi var kızım." Gözlerini devirdi. "Niye geldin?"

"Öğle yemeğini birlikte yiyelim mi?" Güldü."Saat daha 09:00." Ben de güldüm."Şimdi yiyelim demedim zaten."

"ÇIK ODAMDAN!!"

"Aa yakışıyor mu hiç size Derin hanım patronunuzu kovmak?Cık cık cık.Çok kınadım şuan sizi." Gözleriyle masadaki bibloyu işaret ettiğinde aceleyle odasından çıktım.Manyak bu kız yeminlen.

Islık öttürerek odama girdim.Öğleye de daha 3 saat vardı.Belki de 3,5..

Kapının tıklatıldığını duyduğumda gel diyip gelen kişiye baktım.Açelya Derin Güngör hanfendi.

"Müsait misin?" Sinsice sırıttım."Oradan bakınca müsait olmadığım halde gel diyecek kadar salak gibi mi gözüküyorum?" Aynen yüzüme eğilip 'Kesinlikle." Dediğinde masadan bir kalem alıp ona doğru fırlattığımda kafasına gelmişti.İşte Selim Karel ayrıcalığı diye buna denirdi.

"Ama bu haksızlık!"

"Niye geldin?" Gözlerini devirdi. "Açım ben."

Aşkın AÇELYA HaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin