Aralık/2014 (12. Bölüm)

88 10 6
                                    




Changkyun'un eli alçıya alınmıştı. Eve geldiğimizde "Siftahın benden" dedim ve montumun cebindem CD kalemimi çıkartıp alçısına imzamı attım. Ertesi gün yılbaşı için için eve süs almaya gitmiştik.

Ağaca süs bakıyordum ve süsleri Changkyun'a göstermiştim. "Changkyun!" Diye seslendim "efendim?" Dedi. "Sence bu süsler nasıl ?" Dedim. "Güzelde kırmızı kar tanesi saçma olmuş onun beyazını al varsa" dedi. Sen istersin de olmaz mı ? ne diyorum ben yah! "Yada gümüşü işte anladın sen" dedi. Gümüşünü buldum ve kırmızıyı bırakıp gümüşü aldım. Changkuun çorap bakıyordu şömine için. Bana seslendi "efendim" dedim. "Siyah altın mı gümüş krem mi?" Dedi. "Gümüş krem" dedim "peki" dedi.

Bana bi kapı süsü göstermişti. "Wow çok güzel" dedim çünkü yaratıcı bişeydi. "bencede" dedi ve arabaya koydu.  Önümdeki reonla ilgilenirken gözüm Changkyun'a kaymıştı. Küçük çocuk gibi arabaya yükünü verip ayaklarını kaldırarak bana doğru kayıyordu. "Napıyosun Changkyun! Düşüceksin!" Dedim. Endişelenmiştim. İndi ve "tamam" dedi. Güldüm. Oda güldü. Çok güzel gülüyordu kahretsin. Dişleri öyle bi orantıyla dizilmişti ki... dört dörtlük bi çocuktu... Çokta yakışıklıydı...

Ah Wonho yeter artık kendine çeki düzen ver sen gey değildin.

Memories || WonkyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin