"İNTİKAM"

87 43 4
                                    

"Ne var orada? Neden ben göremiyorum? Tam olarak neredeler söyle bana."

So böyle endişeli bir yüz ifadesiyle konuşmaya devam ederken bende dakikalarca içimde tuttuğum kahkahamı dışa vurdum. Bana anlamsızca bakmaya başladı. Evet doğru tahin ettiniz. Onu kandırdım. İşte ben buna intikam derim.Gülmeye devam ederken aynı zamanda da konuşmaya çalışıyordum.

"Haha! Na-nasıl da inandın ama. Ayy yüzünün şeklini görmeliydin So. Ee ne demişler intikam soğuk yenen bir yemektir."

**So'nun ağzından**

Birden yüzünün ifadesi değişip , yüzü kaskatı kesilince ne olduğunu sordum. Neden bir anda gülmeyi kesmişti ki? onun için endişelenmiştim. 

ne?

Onun için endişelenmiş miydim?

Tabi ki hayır!

Kendine gel So!

Herkes senden korkarken senin bu duygularda olduğunu öğrenirseler dalga geçerler.

Ama gülerken fazla tatlı ve ağlarken daha fazla bi tatlı ve de fazlasıyla ağır!

Ne olduğunu sorduğumda bana orada birileri var , kaç gibi kelimeler sarf etmişti. Parmağıyla işaret ettiği yere baktım fakat hiç bir şey göremedim. Elim ayağıma dolanırken ona korkmadığımı da belli etmeye çalıştım aynı zamanda. Gerçi ne far eder ki? kız zaten benden korkmuyor. İşte onu diğerlerinden ayıran en önemli özelliği de buydu. 

"Ne var orada? Neden ben göremiyorum? Tam olarak neredeler söyle bana. "

Ben endişeyle etrafıma bakınırken o gülüyordu hatta bu gülmek değil bildiğin kahkaha atıyordu.

"Haha! Na-nasıl da inandın ama. Ayy yüzünün şeklini görmeliydin So. Ee ne demişler intikam soğuk yenen bir yemektir. " 

Salak kız! Demek intikam peşindeydin öyle mi ama ben bunu sana en ağırından ödeteceğim. O zaman gör bakalım intikam nasıl alınırmış.

"Evet çok komikti. Çok eğlendik. şimdi yürü!" Çok ta sert olamamakla birlikte belinden ileriye doğru ittirdim.

"Hey! Yavaş olsana! Farkındaysan ben bir bayanım. İnsan azıcık kibar olur ya!"

Cevap vermedim.  yüzüm yol boyu asıktı ve bunu fark etmişti.

"Sen iyi misin So?"

Cevap vermedi.

"Sana diyorum Heeyy! Yoksa yaptığım şakaya mı bozuldun ha?"

"Dır dır etmeyi kes ve yola devam et hadi!"

**Elya**

Sanırım yaptığım şakaya bozulmuştu. Tabi bir bakıma da haklıydı yani sonuçta koskoca Prens beni önümde rezil olmuştu. Daha fazla üstelemedim çünkü çok sinirli gözüküyordu. Saraya ulaştığımızda birlikte koridorlarda yürüdük. Onca oda içerisinden artık Kralın odasını , benim odamı , prenslerin odasını ve tuvaleti ezberlemiştim.

 Odamın kapısının önünde durdum.

"Bugün için hem özür dilerim hem de teşekkür ederim So. Tamam kabul biraz fazla kaçtı. Hem de sen beni af...."

Daha sözümü bitirmeden çekip gitti. Normal bir zamanda olsa ona ego yığını , ukala gibi şeyler söylerdim ama kızgınlığına vererek hiç kimseye saydırmadan üstünde pembe beyaz yorgan ve yeşil bir yastık olan yatağıma uzandım. Tam uykuya dalacağı sıra odamın kapısı çalındı.

GİRDAP #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin