DOLUNAY RİVAYETİ

60 23 12
                                    

BU BÖLÜMÜ ÇOK DEĞER VERDIĞİM TATLIŞ Mİ TATLİŞ BİR DOSTUMA İTHAF EDİYORUM edebiyazar_

Camımın önünde bir adam vardı. Odanın karanlığından dolayı sadece pencereden sızan ufacık bir ışık yüzünden tıpkı bir gölge gibi görünüyordu.

Yaptığımdan usulca sıyrılıp komodinin üstündeki vazoyu elime aldım. Kafasına vurmayı planlıyordum. Ama bana doğru dönünce şaşkınlıktan elimdeki vazoyu da düşürüp kırdım.

O adam kim mi çıktı?

Tabiki de PRENS HUN...

"Sizin benim odamda ne işiniz var"

"Şey, kapını çaldım ama açmadın, seslendim cevap vermedin. Uyuyor olabileceğini düşünmemiştim. Bende endişelenip hemen odana giriverdim. Özür dilerim."

"Aslında gelmeniz iyi oldu. Zaten sizinle konuşmam gerekiyordu"

"Sahi mi? Tamam konuşalım o zaman."

"Bahçeye çıksak daha uygun olur bence"

"Nasıl istersen."

Bahçeye doğru ilerliyorduk. Oturacağımız banklara gelmiştik fakat ben hala söze nasıl başlayacağımı bilmiyordum. Aklıma gelen ilk mantıklı şeyle sessizliğimizi bozdum.

"Şşey, ben, sizden özür dilemek için yanınıza gelmiştim aslında ama siz ban.."
"Bir aptal gibi sana bağırdım."

"Hayır, insanlar bazen yalnız kalmak isterler çünkü dünyanın yükü taşıyabileceğinizden daga ağır gelebiliyor. Bu konuda özür dilemenizi gerektirecek bir şey yok."

"Aslına bakarsan böyle düşünmen içimi rahatlattı"

"Prens Hun"

"Bana 'Hun' diyebilirsin Elya."

"Peki. Hun."

Neden böyle bir şey istemişti? Gerçi gayet normal o benim arkadaşım ve ona bir çok şey borçluyum. Bu gereksiz bir samimiyet değildi.

"Şey, Elya. So ile aranda bir şey var mı?"

Korkmaya başlamıştım.

"H-h hayır ne olabilir ki? Neden sordunuz?"

"Ah, bağışla beni fazla özele girdim. Sormam gerekirdi."

"Sorun değil. Prens So'da tüm prensler gibi arkadaşım."

"Sevindim."

"Ne dediniz?"

"Yani. A-a arkadaş edinmene sevindim."

**Hun'un ağzından**

Bir aptal gibi davrandığımın farkındaydım ama cümlemi toparlayabildiğim için şanslıydım. Bana So'yu arkadaş olarak gördüğünü söylemişti ama açıkçası ben buna inanmamıştım. Kim bir arkadaşıyla öpüşür ki?

"Hun!"
Dedi. İrkilmiştim.

"Bir sorun mu var?"

"Hani şu, sizin beni buraya getirdiğiniz zaman söylediğiniz bir şey vardı ya?"

"Anlamadım?"

" bana, benim buraya gelme sebebimi açıklayacaktınız."

" Daha zamanı var Elya. Sabırlı ol."

GİRDAP #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin