3

65 4 0
                                    

Harry'ye doğru ilerlememle onu döven çocuklardan birinin beni duvara yapıştırması bir oldu. Dave? Lanet olsun!

''Sana ben bitti diyene kadar bitmez demiştim tatlım.'' diye tısladı. Tuğlalardan oluşan duvar arkamdaydı. Dave ellerini iki yanıma koydu. ''Biliyor musun herkesin zayıf bir noktası vardır. Seninkinin Harry olduğunu biliyordum.'' dedi. ''Aslına bakarsan senin de bir zayıf noktan var.'' diyerek dizimi kaldırdım ve hızla bacaklarının arasına geçirdim.

Acıyla inledi. Bir küfür savurdu ve dizlerinin üzerine çöktü.

Yerde yatan Harry'nin yanına gittim. ''Harry?'' ''Neden ona, onlara bir şey yapmadın? Yapabileceğini biliyorum.''

''Sadece susup beni eve götürsen olmaz mı?'' kafasını yerden kaldıramıyordu bile. Dudağı patlamıştı ve burnu kanıyordu. Onu yavaşça ayağa kaldırdıktan sonra sağ kolunu omzuma attı ve ben de böylece yürümesine yardım ettim. Kavga sırasında gülmesi çok saçmaydı ama burada Harry kadar salak bir arkadaştan bahsediyorsak aslında bunu o kadar garipsememem gerekirdi. Dave beni kıskandığı için Harry'yi dövmüştü. Bu çok saçmaydı çünkü aramızdaki ilişkinin zaten arkadaşlıktan ibaret olduğunu biliyordu. Hatta bunu en iyi bilen kişi olabilirdi.

Bir taksi çağırdım ve Harry'yi evine götürdüm. Yaralarını temizledikten sonra eve gitmek üzere kapıdan çıkıyordum ki..

''Al?''

''Efendim?''

''Benimle kalma konusunu bir kez daha düşünür müsün?'' Pislik. Bu haldeyken ona karşı koyamayacağımı biliyordu.

''Pislik olduğunu biliyorsun değil mi?'' dedim ve kıkırdadı. ''Sen bilmiyor muydun?'' Saniyelik bir karar vermek zorunda kaldım en azından bu gecelik kafası rahat olsun diye düşündüm.

''Tamam tamam kalıyorum. Mutlu musun?'' pis pis sırıttı. ''Hiç olmadığım kadar.''

Harry benim en yakın arkadaşım olsada dünyada kimsenin karşı koyamayacağı kadar cazibesi vardı. Sanki alnında ''Gel ve beni al'' yazıyormuş gibiydi.

FEARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin