Harry bana neden dövüldüğünü anlatmıyordu. Ben ''Dave seni kıskançlıktan dövdü değil mi?'' diye sorduğumda ''Hayır bunu sana anlatamam.'' diyerek tüyüyordu.
Ne yani iki yıllık arkadaşım bana her gece kiminle yattığını bile anlatıyorken şimdi susyor muydu? Hah! Sabah yine telefonuma mesaj geldi.
''Ağacın altındayım bebeğim.'' şimdi de bebeğim diyordu. Çünkü bana böyle demesinden nefret ediyordum. Neden bu kadar sinir bozucu olmak zorundaydı? Bir elinde çiçekle beni beklemediği kalmıştı. Bu kadar yılışık olması.. gıcık işte..
Saçlarımı taradım ve skinny siyah kotumu giydim. Üstüme üstünde kocaman ''GO AND FIND SOMEONE WHO ISN'T YOUR EX'' yazan tişörtü giydim ve tam kapıdan çıkarken annemin sesini duydum.
''Alexsandra! Bekle!''
Vay be! Annem benim de konuşulabilecek bir insan olduğumu ne zaman anlamıştı?
''Harry aşağıda mı?'' Hayır. İki yıldır her gün geliyor ve bugün orada değil.. ''Evet anne ne var?'' ona umursamazca baktım. ''Anne telefonunu açmıyor. Harry'ye söyler misin Anne ile bu akşam buluşmak istiyorum. Hatta ailece gelsinler. Tamam?''
''Peki.'' dedim ve beyaz converselerimi, Harry'nin yeni aldığımı gördüğünde üstüne basacağı converselerimi giydim.
Gözlüklerim.. hayır. Onları çıkarmayacaktım. Çünkü gözümde eyeliner vardı. Gözlüklerimi çıkarmak onların bir kar yığını ile birlikte ağzıma girmesi demekti.
''Selam A-'' sustu ve ayakkabılarıma baktı. ''Selam yeni ayakkabılı kız''
''Günaydın Harold.'' adını bu şekilde söylemek bile bana garip geliyordu. ''Harold mu? Bana kızmışsın. Ne oldu Al?''
Ne mi oldu? Lanet olası en yakın arkadaşım bana yalan söyledi. Yani.. gerçeği anlatmadı!
''Hiç.'' yürümeye devam ettim ve Harry banktan kalkıp beni omzumdan yakaladı. ''Hiç mi? Hadi ama bana sadece kızgın olduğun zaman Harold dersin.'' ona daha önce Harold demiş miydim?
''Annem aileni yemeğe çağırmamı söyledi bu arada.''
''Konuyu dağıtma Al'' ''Tamam. Bana gerçeği söylemiyorsun. Neden dövüldüğünü yani..'' dedim.
''Tamam annemlere haber veririm.''
Şimdi kim konuyu dağıtıyordu? Okula yürürken ikimiz de tek kelime konuşmadık. Okula vardığımızda ise fark ettiğim bir şey vardı. Sasha ve Harry konuşmuyorlardı. Bu beni ister istemez gülümsetti.
Derse girdiğimizde Harry her zamanki gibi yanıma oturdu. Bütün dersi ikimiz de dikkatlice dinledik ki bu biyoloji hocamızı bile şaşırtmışa benziyordu. Harry ile aramızdaki gerginlik okulun hemen bitmesi için dua etmemin sebebiydi.
Zil çalınca çantamı aldığım gibi fırladım ve yürümeye başladım. Ehliyetim olmasına rağmen annem ve babam benim araba kullanabileceğimi düşünmüyordu. Bugün eve gitmeyecektim. Çünkü Harry ve ailesi oradaydı. Okulun iki sokak ötesindeki bara yöneldim.