Merhaba yine biz :)
Sizce bu bölüm Beste'yi neler bekliyor olabilir?
Doruk ve Beste ? Sizce bu ikiliyi neler bekliyor?
Eymen'in geçmişte yaptıkları ne olabilir?
Yorumlarınızı bekliyoruz..Iyi okumalar:)
Multi: BesteNeredeydim ben. Neresi burası. "Abi ne bileyim ben aniden bayıldı bende ne yapacağımı bilemedim. Arabada şu an." Bu ses.... o öküze ait değil miydi? Ne işi vardı onun burada. Yavaş yavaş gözlerimi açtığımda arabada olduğumu anlamam uzun sürmemişti. Ama bu araba kimindi. Kafamı kaldırmaya çalıştım ama boynum öyle bir tutulmuş ki hareket bile ettiremedim. En son sınıftan çıkmamış mıydım ben. Şimdi ne işim vardı burada. Zorda olsa kalktım ve oturur pozisyona geldim. En son gözlerim kararmıştı ve bir kol tarafından kucaklanmıştım. Yoksa o kollar... Allah kahretsin ya..
"Sonunda be. Kış uykusuna yattın sandım. O değilde arabamı işgal ettin. Hadi kalk da git artık. Uyandın zaten. Babanı arayalım mı, eğer küçük bir çocuk gibi korkacaksan. Çünkü sınıftan da bir kaçışın vardı ki bebekler bile yapmıyor."
Baba... korktuğum da sarılacak bir babam yok ki benim. Hiç bir şey demeden toparlandım ve ayakkabılarımı giyip arabanın kapısını açtım. Başım çok ağrıyordu ama kalamazdım burada, ondan yardım isteyemezdim. Arabadan indim ve her zaman ki donuk gözlerle ilerlemeye başladım. Tabi sendeleye sendeleye...
Doruk'tan
Ne yani laf falan söylemeyecek miydi bu. Ama ben onu laflarımla ezmek istiyordum. Arkasından baktım ve mal mal yürüyüşünü izlemeye başladım.
Nedenini bende bilmiyorum ama bu kızı ilk gördüğüm günden beri nefret etmiştim. Oysaki daha tanımıyordum bile onu.
Bir insan nasıl o kadar donuk bakabilirdi ki. Tüm düşüncelerini nasıl saklayabilirdi. Bu kızda öyleydi. Sinirlerimi bozan da buydu zaten. Başka herkese baktığımda ne düşündüğünü hemen anlayabiliyordum ama bu kızda olmuyordu. O kadar donuk soğuk bakıyordu ki.
Kızın yere düşmesiyle tüm düşüncelerimi bir kenara ittim ve arabanın kapısını açtım. Koşarak ona yaklaştım iyi mi diye. Niye endişelenmiştim ki ben? "Iyi misin?" Diye sordum. Cevap vermek yerine yine aynı bakışlarıyla bakmaya başladı. Donuk gözlerle." Hey aptal misin yoksa sağır falan mı? Dilini mi yuttun kızım cevap versene."
Sinirlenmistim. Niye cevap vermiyordu ki? Baktı... baktı .. ve yine baktı.
Daha sonra ayağa kalkmaya çalıştı. Tabi başarısız oldu ama olsun denedi sonuçta.
Kolundan sert bir şekilde tuttum ve arabaya sürükledim. Arabaya ittiğimde sesini çıkarmadı sadece sustu.
"Evin nerde, tarif et." Dedim ve cevap vermesini bekledim. "Ben kendim gider..." lafını yarıda kestim ve daha sert bir şekilde " Evin nerde." Diye sordum.
Uzun bir uğraştan sonra evin yolunu öğrenebilmiştim ve şuan evin önündeyedik. Bana baktı ve bir şey söylemeye çalıştı. Denedi ama başarılı olamadı. Bir kaç denemenin sonunda konuşmayı başarabilmişti. "Teşekkür ederim." Dedi ve bir şey dememi bekledi. Bende hemen arabadan inmesini bekledim. Inmeyeceğini anladığım da arabadan indim ve onun kapısının önüne gelip kapıyı açtım. Kolundan tutarak arabadan inmesini sağladım. Sonunda arabam ondan kurutulduğunda rahat bir nefes aldım ve arabaya geri bindim.
Son gaz ilerlemeye başladığımda istemeden de olsa dikiz aynasından bakmaya başladığımı farkettim. Gördüğüm şey karşısında şaşırmadan edememiştim. O kız yere yığılmış bir şekilde ağlıyordu. Ne tuhaf bir kız o öyle. Malın teki.Beste'den
Doruk yanımdan gittikten sonra bir süre ağlamıştım. Neden öyle bir tepki verdim bilmiyorum ama söylediği şeyler çok sinirimi bozmuştu. Ailemi tamam kabul bir ailem olmadığını bilmiyordu ama yinede yüzüme vurması ağrıma gitmisti.