DUDAKLARDA ADI KALDI AŞKIN

4 0 0
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sevdiğine karşı kendini acındırmalar, çıkar savaşlarıyla istismar edilen duygular sömürüldükçe sevdâsı uğruna ölümü göze alanlar nerede kaldı?

Nerde kaldı Mecnun'lar, Leylâ'lar?

İhanetlerle, yalanlarla, samimiyetsizlikle, saygıdan uzak ilişkiler sardı ortalığı. Tozlandı sevdâ... Belki de rafa kalktı...

Bir sevgi dilimine hasret insanlar çoğaldı günden güne. Ellerde, yüreğin avuçlarıyla dilenmeler kaldı.

Adı kaldı aşkın, sevdânın... Aşılamaz engelleri geçme pahasına inadına sevmelerin adı kaldı.

İnsanlık yasasına aykırı davrandı gönüller. Hüzünler sardı simaları gülümsemeler yerine. Badem gözlü, fidan boylu kızların gözlerindeki umutlar soldu. Yavuz endamlı koçak delikanlıların gururları kanadı.

Gülmeyi unutan gözler, kirlenmişlikleri yıkamak için ağladı doyasıya. Hüzün kaldı, yanakları allanan gelin endamlı sevdâya. Eğreti sevdâlara binenler "Gör ki kısmet nereye?" diyerek sürdüler atlarını bilinmez diyarlara. Hüsranlı düğünlere gebe kaldı sevdâ kervanının yolcuları. Câzibeler, duygunun merkezinden maddelere kaydı. Yıldızlar kaydı gökyüzünden, Samanyolu alev aldı. Dönemeçler sakladı terk edilenleri. Geriye bunalımlı kalplerin feryâdı kaldı.

Unutuldu sevgiye esâretin özgürlüğü. Özgürlük adına benliğine kilitlenen tutsaklar sardı dünyayı. Kavuşmayı bilenler bile huzûru bulamamanın acısıyla kıvrandı.

Sevinçler ve mutluluklar paylaşılmadıkça azaldı. Şikâyetler ve sabırsızlıklar tırmandı göklere.

Bunca figan, bunca imdat çığlığı varken, kolay değildi yaşamak. Rüyâlar, istihârelerin özlemiyle yanıp tutuştu. Mahmûr gözler, mahmûr yürekler aynaların puslarında kaybolurken tatlı bir sabah rüzgârını koklayan kim kaldı?

Ağlayan gözler gülmeyi beklerken kadere boyun büküşlerin özlemine düştü insanlığın ruhu. Aşkın, o acı veren hazzı kaybolmaya yüz tutmuşken gelecekten ümitli olmaya çalışmaktan başka çaremiz de kalmadı.

Hasret bahçelerinde özlemle çiçek açmaların unutulduğu dallar mahzun...

Arzuhâllerdeki dilekler geri çevrilmekte birer birer...

Can çekişen umutlar kıvranmakta sevdâ adına.

Mâtemleri kuşanan yürekler kurtarılmalı artık. Yüzler dönmeli güneşe. Hayâllere nakış nakış, ilmek ilmek işlenen yâr uğruna fedâ edilesi ömürler hissedilmeli yeniden.

Tatlı tebessümlü bakışlara ulaşılmalı yeniden. Masumiyete kavuşmalı sevgi. Gülmeyi unutan cemâller gülebilmeli... Ve geceler isyansız, direnişsiz, riyâsız teslim olmalı sabaha...

Aşkın ufkuna yeniden yazılabilmeli Kerem'ler Aslı'lar. Buzullar tutuşmalı vuslata eremeyen gönüller adına.

Sancılar yeniden yudumlanarak tadılmalı "Yâr" diyerek.

Her damlası gözyaşı olsa da bal yerine kinin dolsa da bâdelere, fedâkârlık ve vefâ tahtından indirilmedikten sonra cefa nedir ki âşığa?..

Ayrılığın dehlizlerinde seccadeler gözyaşıyla sulanmadıkça, eller semâya, diller duâya açılmadıkça, dudaklarda adı kaldı aşkın, sevdânın...

sızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin