Yere çakılırım bir bir düşen yağmur damlalarıyla
Ve boğulurum her damlada defalarca
Küstahça esen bir rüzgar...
Ve savruldukça savrulan sarı bir yaprak gibiyim
Cehennem areşinde üşürüm tir tir titrerim ürkek bir mehtap gibi
Usul usul ıssız bir yorgunluk çöker üzerime
Kaybolurum yalnızlıkla bütünleşmiş gecelerde
Kalbimin buğusuyla sisli bir hayat yaşarım bir başıma
Bir şubat gecesi bedenim ve ağustosa selam çakan yüreğim
Düşlerim seni yalnızlıklara meydan okurcasına
Bitmek bilmeyen bir yolun başındayım
Kimsesiz inatçı bir sessizliktir yoldaşım...