~5.BÖLÜM~

255 18 3
                                    

~Alya~
Şirkete gelmemle merakım daha çok artmıştı ve elim ayağım titriyordu. Kötü birşey olmamasını umut ederek Mustafa beyin odasına doğru ilerledim. Sekretere geldiğimi Mustafa beye iletmesini bekleyip oturdum. Bir süre sonra sekreter Azra hanımın gelmesiyle "Buyrun Alya hanım"dedi ve heyecandan kalbimin çıkacağını es geçerek kapıyı çalıp içeriye girdim.

Siyah deri koltuğu gösterirken Mustafa bey ilerleyip oturdum ve sekreterden iki türk kahvesi isteyip göndermişti.

"evet Alya hoşgeldin, konumuz şu ki
Senin şirkete gelip tanıdığımdan beri hakkında araştırma yapıyorum ve bu araştırmaların sonucunda hakkında en ufak kötü bişey ne duydum ne de gördüm. Alya senden  isteğim oğlumu ben ölmeden önce ona layık mutlu olduğu bir evlilik görmek ve bunu ancak senin gibi zeki, iyi kalpli ve bir o kadar da kibar birine emanet edebilirim. O yüzden bana kızma.
Oğlumla evlenmeni istiyorum Alya.
Bu hem senin için hem de ailen için çok iyi bir fırsat, hem oğlum Alper'in bir hayranı olduğunu da biliyorum.
Bunu senden istediğim için tekrar tekrar özür dilerim ama bu hasta bir babanın son isteği kızım, hem sen hem ailen çok rahat bir yaşam sinersiniz. Sen POTUK olmanın tüm avantajlarına sahip olursun.
Kardeşin Enes bu sene Üniversite ye gidecek, ailenin hem seni hem de Enes'i okutması güçleşecek. Biz Enes'e burs ayarlarız, kalıcak yer istediği bölüm istediği Üniversite, ailen daha rahat yaşar iyi bir ev, kaloriferli, şehir merkezinde.. Hem babanın omuzlarındaki yükü biraz daha azaltmış oluruz. Kızım hemen hayır deme sana akşama kadar süre veriyorum bu süre zarfında dediklerimi de göz önünde bulundur." demişti.

O kadar söz söylediki kafam çok karışmıştı. Allah'ım ne ile karşılaştım ben böyle. Resmen şoktaydım hiçbir şey söyleyemedim ama Mustafa bey söylediklerinde haklıydı.

Peki ben bunu yapabilirmiydim?
Ailem için herşey yapardım ama şuan düşüncelerimi kaybetmiş kendimi boşlukta hissediyordum.

Mustafa beyin biraz daha konuşmasıyla onu dinleyip hiçbir sorusuna cevap vermeden ofisten çıktım. Anlamıştı şokumu.

Odadan ifadesiz bir şekilde çıkmam ve herkesin bana bakmasını es geçerek Ceydayı aramak için telefonumu çıkardım.

Çaldı,çaldı,çaldı.. tam kapatıyordum ki son anda Görkem'in sesiyle durdum.
Ona her zamanki *** Kafe'ye gelmelerini söyledim ve taksiye binmek için caddeye çıktım.

~Alper~
"Çok teşekkür ederim ama toplantım var hanımlar. Mustafa bey dünden çağırdı hem de. üzgünüm." diyerek siyah spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Hızla şirkete doğru sürdüm. Yönetim katına çıktığımda gözlerim Alya'yı aradı bunu neden yaptığımı bilmezken babamın odasına girdim. Her zaman ki işkolik Mustafa Potuk yine dosyalarıyla boğuşuyordu. Babama selam verip karşısında bulunan siyah koltuğa oturdum.

Babam önce bana uzun uzun baktı sonra konuya resmen bodoslama daldı
"Alper evleniyorsun" o kadar ciddi söylemiştiki

"NE!!!!!!" diye gürledim tüm şirketin duyduğuna emindim ama umrumda değildi. Ve son dedikleri daha da koydu
"Barlarda tanıştığın kızlarla değil benim bulduğum kızla" sonrasını dinlemedim ve kapıyı vurup kendimi dışarı attım.

Şuan o kadar sinirliydim ki kimseyi dinleyecek durumda değildim. Hızla şirketten kendimi attım, burası beni boğuyordu.

Şu an ki öfkemle birilerinin canını yakabilirdim. Kendimi rahatlattığım sessiz ortam ormanlıkların arasındaki denize sürdüm. Burayı 5 sene önce keşfetmiştim. Üzgün,sinirli anlarımda buraya gelir kafa dağıtırdım.

~Kramponlu Prenses~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin