~6.BÖLÜM~

176 17 14
                                    

~Alper~

"SEN BENİM İÇİN PARAYLA TUTULMUŞ FAHİŞEDEN FARKSIZSIN,PARA AVCISISIN!!!"

Tüm öfkemi boşaltmıştım, o kadar rahatlamıştım ki onun sessiz kalması beni daha da güçlendirmişti. Hala kolunu tuttuğumu fark ettim. Kolunu bırakıp dışarıya çıktım.

Bende Alpersem o kız bundan sonra rahat bir yaşam sürmeyecekti!!.

Hastaneden çıktım alelacele. Şuan ne babama ne de o kıza biraz daha bakamazdım.

Hızla sürdüm nereye gittiğimi bilmeden, uçurumda kalmış çaresiz geriye giderse tüm acıları çekecek ileri giderse ölüme göz yumacak bir çaresiz gibiydim..

Ah gene ve gene Hülyayla kavga ettiğim yere gelmiştim nedense hep burası..

Ne yapacaktım şimdi ben ne halt edecektim babamın sağlığı için bunu yapmıştım ama katlanabilecekmiydim? hayır.

Saatlerce oturdum boş gözlerle, ama düşündüm geçmişi, geleceği..
Kendime vereceğim sözü söylerken çaldı lanet telefonum.
Arayan abimdi ama önemlimiydi?
Telefonumu kapattım.

İndim arabadan çökmüştü akşamın karanlığı içim gibi Simsiyahtı kimse anlayamaz bilemezdi..

Bunca saat sonra bi karar aldım
'O kız belki soy adımı alacak, o çok meraklı olduğu cemiyete girecekti ama ben ona günlerinin hepsini zehir edeceğimm'

Hırsım bütün engelleri aşmıştı artık o kıza acıma duygum olmayacak.
'O kadın benim karım olmayacaktı hiçbir zaman!!'

Artık gitme vaktiydi bu kadar yeterli arabama atladım ve son gaz Ozanın evine yol aldım. Ne kadar babamı merak etsemde eve gitmek istemiyordum eğer gidersem herkesi kırar üzerdim.

~Alya~
Çalan telefonuma cevap verdim. Bilinmeyen numara olduğu için merak etmiştim.

"Kızım merhaba ben Yurdagül Alper'in annesiyim"

"Buyrun Yurdagül hanım"

"Akşam İrem gelinimle birlikte bizim eve gelmeni istiyorum seni yemeğe davet ediyorum"

"Teşekkür ederim ama ben bunu kabul edemem"

"İtiraz istemiyorum canım akşam görüşmek üzere" dedi ve kapattı.

İstemsizce gidiyordum. Kafam allak bullaktı hiç bişey düşünecek durumda değildim. O da orada olacaktı of of sabret Alya.. Sadece 1-2 saat.

Arabaya bindim ve düşüncelerimden uzak kalamadım. Alper'in dedikleri tek tek yankılanıyordu. Ne düşüneceğimi ne yapacağımı şaşırmıştım. Allah'ım bana güç ver deyip yolu izlemeye başladım. Çalan müzikle ilgilenmeye çalışıyordum. Birde arabada kaçamak bakışlar vardı tabi Deniz İrem ve Emrah abiden..

Sanırım yaklaşmıştık, ileride site site villalar vardı. Nihayet o güzel villaların birinde durduk. Önümüzde resmen yalı vardı bir tarafı denize bir tarafı da yola bakan, yemyeşil bahçesi ve masmavi deniziyle süsleyen..

Büyük bir kapıdan garaja geçtik arabayla, ardından korumalar kapımızı açtı ve indik. Karşımda yaşını hiç göstermeyen tatlı, aynı Alper gibi en içten gülümseyen Yurdagül Hanım vardı.

Bizi eve buyur etti ve salona geçiş yaptık. Beyaz ve uzun bir koltukta oturdum. İçeride o yoktu, Alper ortalıkta gözükmüyordu. Gerçi beni pek ilgilendirmezdi ama of nasıl ilgilendirmezdi onunla evlenecektim ben ama ilgilendirmemesini istiyordum. Gerçi o sözleri o kadar ağırdı ki..

~Kramponlu Prenses~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin