~8.BÖLÜM~

140 11 4
                                    

~Alper~
Babamın odasına yaklaşıp konuştuklarını dinlemeye başladım.

Babam;
"Hayır, hayır tahlillerimi at çöpe sahteleri kalsın dosyada. Aldığın gibi koy dosyayı Alya anlamasın. Yarın hastaymış gibi gene geleceğim kontrole.
Sahte tahlilleri hazırlamaya başla."
Doktor;
".........."
Babam;
"Tamam, yarın hallet, dosyayı iyi muhafaza et sabah erkenden alırsın içinden tahlilleri."   İnşallah yakalatmaz bizi.

Duyduklarıma inanamıyorum. Baba sen bunu nasıl yaparsın baba!!
Aklını mı kaçırdın Allah'ım kafayı yiyeceğim. Gene neler çeviriyorsun sen baba. Hayır, hayır babam yapmaz bunu yok ben delireceğim.

Alya'nın odasına gittim hemen. Sinirimden bodoslama dalmıştım odaya, inşallah yanlış bi görüntüyle karşılaşmam. Açtım gözlerimi kimse yoktu.

Nerede bu kız ya. Oturup beklemeye başladım. Kapının açılmasıyla kaldırdım kafamı.

"Ne işin var burada gene Alper?"  
"Çok meraklı değilim sana, geç karşıma konuşmamız gerek."
" Ne konuşacağız, azar mı işiticem he ben hazırım dinliyorum."
"Alya ciddi ol anlatıyorum, iyi dinle"
"Tamam hadi anlat" dedi ve başladım.

"Yarın sabah erkenden hastaneye gideceğiz, sen hemen dosyanı alıp içinden babamın tahlillerini inceleyeceksin. Duyduklarıma göre babamın tahlilleri sahteymiş ve senin dosyanın içinde bu tahliller. Bunları öğrenmemiz gerek."

Şokla beni izliyordu Alya, hemen konuyu anlatmam etkili oldu. Ama başka yapacak bir şey yoktu ve o konuşmaya başladı.

"Ne oluyor ya ne tahlili ne sahtesi. Saçmalama Alper ne diyorsun sen? Zaten o tahlillerin sahte olması imkansız ben incelemiştim."

O konuşurken bir değişik oluyordum, kabalığım ona çok fazlaydı ama hak ediyordu. Saf kız.

"Hayır işte yenisini eklemişler dosyaya, şimdi babam konuşurken duydum."
"Tamam" dedi ve çıktım odadan.

Hemen kabul etmesi iyi oldu yoksa birde ikna etmekle uğraşacaktım. Koridordan annemin geldiğini gördüm.

"Oğlum Alya'yı da al aşağıya gelin, baban hepinizi aşağıya çağırdı. Ailecek konuşmamız gereken konular varmış."

"Tamam annecim" dedim ve Alya'nın odasına geri döndüm. Tam kapıyı açacakken o açtı ve çarpıştık. Kafasını kaldırıp;

"Ya dikkatli olsana gene ne işin var burada?"
"Vücuduma çarpmaya çok meraklısın dır dır etme de aşağı ineceğiz babam herkesi çağırmış."
"Dua et Mustafa bey çağırıyor yoksa.."
"Yoksa sen beni çenenle bayıltacaktın demi." dedim ve salona geçtik.

Bütün herkes salona toplanmış muhabbet ediyordu. Babam aniden; "Yarın akşam Alya'yı istemeye gideceğiz, kız istemeden düğün olmaz."
dedi. Herkes onaylar şekilde cevaplar verdi.

Deniz; "Nerede isteyeceğiz baba bizim evde mi olacak?"
Alya; "Uygunsa benim kaldığım eve istemeye gelebilirsiniz en uygunu olur." dediler. Babam ise;
"Tamam Alya orası olur, biz yarın istemeye geliriz." dedi ve ben ise afallamış bir şekilde bakıyordum.

Ben nasıl alışacaktım bu duruma, gerçekten çok zordu. İstemsizce misafirlere karşı tebessüm ediyorum. Herkesi kandırıyorduk.

~Kramponlu Prenses~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin