Vicdanını Kaybetmiş Şerefsiz

2.2K 194 47
                                    

*Wattpad de tecavüzü basitleştiren yazarlara tepki olarak yazılmış kısa bir hikayedir!

Düşünerek okumalar!

•••

Sadece hava almak istemiştim psikolog hanım. Birazcık hava, tek isteğim buydu. Kabanımı üzerime geçirip, kışın pervasız soğuğunda yürürken bu hale geleceğini düşünmemiştim. Bilsem çıkar mıydım hiç dışarıya psikolog hanım? Kafamı bile uzatmazdım pencereden yemin ederim, yanlızlığı kalkan kılar üzerime çekerdim.

Bazen ilk bileğime gömüler parmaklarını hissediyorum psikolog hanım. İçi kir dolmuş tırnaklarının bileğime yeniden battığını hissediyorum. Sizce ben bunu hak edecek ne yaptım? Vicdanını kaybetmiş bir tecavüzcünün oyuncağı olmayı kim ister psikolog hanım?

Sadece hava almak istemiştim. Üzerimde onu tahrik edecek bir şey de yoktu ki, siyah ayaklarıma kadar uzanan geniş bir kabandan kim nasıl tahrik olur? Hani haber basına ulaştığında 'tahrik olduğu için yaptı' diyebilecekleri bir sebep sunmadım onlara. Ama biliyor musulnuz? Vicdanını kaybetmiş bir şerefsiz de demediler onun için.

Ah, pardon, psikolog hanım, bu haber hiç basına ulaşmadı ki, üzerini örttüler. Çünkü, adaleti üç kuruşa satmış insanların gölgesine sığındım.

Ah ne acı.

Gün geçti. Hafta geçti. Ay geçti. Ay, peşipeş dizildi, kendini yıla gebe bıraktı. Bir vaveyla kopardı zaman, kader paçalarıma sürünürken hakikat kapımı tıklattı.

Sizce psikolog hanım, bir tecavüzün bir hakikatı doğurması mümkün mü?

Doğdu psikolog hanım. Doğdu. Öyle bir doğdu ki, ilk ağıdı titretti kalpleri.

Bazen düşünüyorum. Görüyorum. Nasıl bu kadar aptal olabilmişim? Öyle tıkanmış ki kalbim, hakikat uzatmış ellerini her seferin de çolak saymışım.

Vücudumu sarıyor bazen küf kokan nefesi. Tenim eziliyor, kafam da can bulan görüntüler idam ediyor kendini pişmanlığıyla.

Soğuk asfaltta buluşan sırtıma siniyor ateş. Bir acı kopuyor dudaklarımdan, ızdırap damarlarıma üşüşüyor, pis kargalar toplanıyor başına.

Zaman geriye sarıyor, karanlığa yürüdüğüm sokakta geri adım atıyorum, bir umutla çıktığım eve girerken kirletilmemiş tenimden düşüyor palto. Hidayet kapı dışında kalırken cahillik omzuma tünüyor. Zaman ince ince dökülmeye devam ederken, elime bir kitap düşüyor. Zihnime yayılan cümleler hayranlık uyandırırken, hiç düşünmedim bile bir defa psikolog hanım, başıma gelir diye.

Defalarca okuduğum kitaplarda konu ettim kaderimi. Ancak tek bir fark var. Kirli eller değdi ellerine, iğrenç nefesler gezindi tenlerinde, acı dolu çığlıkları inletirken arşı dudakları bir umut yalvartı kopardı son defa.

Sonra...

Pişmanlık kapladı şereften yoksun insanları. Karakterlere işlendi, sana tecavüz de etse, tecavüzcüne aşık olabileceğin.

Size yemin ederim psikolog hanım, şimdi, şu dakika beni bu hale getiren sıfat çıksa karşıma, gözleri gözlerime değse arzu dikilmiş olmasa bakışlarına, pişmanlıkla kavrulsa; aşık olmayı bırak, bir an bile düşünmeden öldürürüm onu. Boğazına düğümlenen son nefesi fazla görürüm ona.

O zaman, hiç düşünmeden aşkı vereme bulayan insanların kalemlerinden dökülen yazılara hayranlık beslerken, şimdi bırakın hayranlık beslemeyi okuduğum her bir kelimenin azabına düşüyorum.

Şimdi üzerim de taşıdığım bu örtü var ya psikolog hanım, şehvetle harman olmuş insanların bakışlarından öyle bir koruyor ki beni, sadece diyebildiğim tek şey; hiç bu kadar özgür hissetmemiştim.

Özgürlük psikolok hanım, özgürlük; insanların tutsaklık sandıklarında gizli.

İSLAMİ KİTAP ELEŞTİRİ VE ÖNERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin