23. Bölüm Platonik Aşkım

68 14 0
                                    

Ozandan...

Hemen evden uzaklaştım aklıma neresi geldiyse oraya baktım ama hiç bir yerde yoktu işte. Şimdi öylece miranin telefonunu mu beklemem gerek? Delirmiş olmalıyım çünkü bunu yapamam çok zor bu benim için bile. Ama başka çarem yoktu. Cenkin barına geçtim bir kaç birşey içsem sabah daha kolay olurdu işte.

"Ooo sen buralara uğrar mıydın?"

"Haklısın ama şu an hiç iyi değilim ver ordan sert birşey."

"Kız meselesi mi en son seni böyle göreli kaç yıl olmuştu çok uzun zaman oldu."

"Mira işte benim hatun seviyorum ama söyleyemiyorum."

"Neden?"

"Ya giderse eski sevgilisi tarafından aldatilmıştı ondan sonra kimseye o kadar güvenmemiş."

"Kızı da anla abi ama kolay mi hiç yaşadıkları."

"Öyle de bir o kadar yakın ama bir o kadar uzak. Yanımda olup dokunamak çok zor lan." Biri bitmisti bile.

"Yavaaaş. Sevmeği gecmişsin aşıksın resmen. Söyle ona hayat bekleyecek kadar uzun değil. Eceyle evlencektik ama ben teklif edemeden o öldü bile. Ama senin için geç degil. "

"Ne olucaksa olsun söylicem ya."

"E ne duruyorsun git hadi ona."

"Yok gitti kızdı bana sanırım tabi."

"Nasıl gitti lan."

Tüm olanları anlattım baştan sonuna kadar bazı yerlerinde vursa bile beni kendime getiriyordu. Cenk her zaman iyi hissetirirdi bana. Ece den sonra zar zor toparladı başka hiç bir kızı sevemedi her gün mezarına gitti sevdigi çiçeklerle. Şimdi düşünüyorum da mira da ölse ben nasıl yaşardım.

"Neler yaşamışsınız ya mal gibi kaldım."

"Öyle bende hiç düşünemezdim böyle sonu olmasını ama geç değil."

Böyle düşünmek daha iyiydi mirayla konuşucam biticek bu iş.

"Neyse ben eve geçiyim artık."

"Tamam yine gel buralardayım biliyorsun."

El sallayıp çıkıp gittim. Cebimden telefonu alıp baktım ama mira hariç herkes birşeyler diyordu. Ama umrumda değildi ki. Tekrar cebime koydum telefonu.

Miradan...

Seda evine davet ettiğinde pek düşünemezdim kalıcak yerim yoktu gerçekten de. Partideki olayını hatırlayınca yerimde kıpırdandım.

"Neee?"

"Ya şeyy işte parti olayını hatırladım."

"Selin çok üzüluyordu ama sizi öyle görünce bende dayanamadım napim."

"Doğru selin senin arkadaşın."

"Evet özür dilerim partiyi mafettim."

"Sorun değil selin içindi herşey."

"Eve geldik."

Dışarıdan bakıldığında oldukça şirin bir evdi. Evin içi genel olarak siyah ve bordo hakimdi. Ama oldukça şıktı da.

"Mutfak ne tarafta."

"Solda hemen görürsün zaten."

Mutfağa girdiğimde laptobu su içerken fark ettim. Yarıya kadar kapalıydı kaldırdım Bunu hiç beklemiyordum işte. Ekranın hepsi kerem. Bir sürü kerem belki de bir çoğundan haberi bile yoktur keremin.

"Aç mısın pizza sipariş edicem de."

"Evet çok açım hemde ."

Laptobu eski haline getirdim. Kerem ve seda aslında olurlar. Ama kerem tek kızda kalmıyordu ki işte üzerdi. Ve bunu bile bile  seviyordu keremi. Konuşmam gerek. En şirin gülümsememle yanına gittim.

"Sedaaa."

"Niye sessiz sessiz geliyorsun ya korkuttun beni."

"Kusura bakma korkutmak istememiştim. Sana birşey sorucam doğruyu söyleyeceksin ne olursa olsun."

"Tamam."

"Sen kereme mi aşıksın?"

Bu çok hızlıydı tüh böyle sormasaydım iki kere ağzıma vurdum ve bekledim.

"Ben ahha kerem aşık olmak yok canım nereden çıkardın?"

"Laptobunda gördüm mutfakta."

"Sen benim laptobumu mu karıştırdın?"

"Hayır tabi ki de sadece ekrana baktigimda bir sürü kerem başka açıklaması varmı ?"

"Offf evet çok uzun zamandır hemde ama beni bir kere bile farketmedi hep başka kızlar birde her gün değiştiriyor keyfine bağlı beyefendinin."

"Ohaa."

Elimle ağzımı kapattım beklemiyordum bu kadar çabuk kabulleneceğini.

"Kerem seni farkedicek ben yapıcam hemde söz."

"Tabii ya selinde öyle söyledi ama ozandan başka hiç birşeyle ugraşmıyor iste. Unuttu belki de."

"Sen selinle bu yüzden mi?"

"İlkten öyleydi ama sonra alıştık birbirimize arkadaşız ama zaten selinde haklı imkansızla uğrasıcak değil ya."

"Uyu hadi halledicem ben."

"Tamam."

Neler yapabileceğimi düşünüyordum ama bir anda ozan geldi aklıma telefonu elime alıp açtım hemen. Kahretsin sarj bitmiş. Hemen sarja taktım ve uyumaya başladım. Sabah ilk işim ozanı aramaktı ozanı özlemiştim.

"Günaydın."

"Günaydın."

"Kahvaltı hazır gel hadiii."

"Yüzümü yıkıyım geliyorum sen başla."

Lavaboda yarım saat oyalandıktan sonra içeriye geçtim. Kahvaltı mükemmel gözüküyordu.

"Telefonuna baksan iyi olur hiç susmadı."

"Unutmuşum sagol ya."

Elime aldığımda bir sürü arama ve mesajlar vardı. Ama bir mesaj daha çok dikkatimi çekmişti.

Mesaj:

"MİRA HEMEN BURAYA GELMEN LAZIM OZAN ÖLÜYOR."

"Ozaan."

Yasak  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin