24. Bölüm Beni Sensiz Bırakma!

47 11 0
                                    

Gelen mesajı 5 kere okudum belki daha fazla. "Ozan ölüyor" kaybediyordum onu tamamen.

"Bu araba daha hızlı gidemiyor mu ya hızlı ol."

"Sen bir sakin ol geldik sayılır merak etme birşey olmıcak ozana."

"Umarimm."

Miradan...

Sedanın demesiyle telefonu elime aldım. Mesajların bir çoğunu okumadım biri hariç keremin mesaji. Ozan ölüyor. Kalbim daha hızlı atmaya başladı, ayaklarım daha fazla taşıyamıyordu beni dizlerimin üstüne oturdum. Kaybediyordum. Kulaklarım bununla yankılandı kaybediyordum kaybediyordum. Daha onu sevdiğimi söyleyemeden , beraber uyumadan bu olmamalıydı kaybedemezdim onu. Yere fırlattığım telefonu elime aldım tekrar keremi aradım. Bir kaç çalışından sonra açtı.

"Kerem."

Sesim hiç bu kadar güçsüz çıkmamıştı. Ben bile zor duymuştum sesimi.

"İyi değil kaza yapmış yoğun bakımda. Hemen gelmen gerek onun sana ihtiyacı var."

"Benimde ona."

"Ne?"

"Geliyorum hemen hangi hastane mesaj at çıkıyoruz yola."

Duymamıştı veya tekrar duymak istedi ama şu an bunu düşünecek durumda değildim.

"Seda beni hastaneye bırak lütfen."

Lütfen o kadar sessizdim ki yalvarıyordum ona resmen ama bundan başka çarem yok taksi gelicekte gidicem de ama bekleyecek kadar zamanım yoktu. Ağlamaya başladım çok güçsüz hissediyordum kendimi.

"Tamam gidelim." 

Bir saat sonra hastanedeydik. Kötü birşey olucak diye bacaklarım gitmiyordu sanki. Sadece hastaneye öylece bakabildim. İçeri bile giremedim. Hazır mıydım herşeye peki. Ya yetişemediysem herşey için geç kaldıysam.

"Ben gitsem iyi olur sende içeri gir artık."

"Sende gel. Yalnız bırakma beni ."

Kolunu belime koydu ve yürümeme yardım etti. Hiç bu kadar zorlanmamıştım. Ecrin ve melis beni görünce hemen yanıma geldi. Bir sedaya bir bana baktı onlarda neler olduğunu anlamadılar. Onlara açıklama yapmak için yeri değildi.

"O iyi mi ? Nerede?"

"Yoğun bakımda çok alkollüymüş seni ararken karşıdan gelen tırı görmemiş çarpmış. Durumu hâlâ kritik."

"Ozaan. Beni yanına getirin. Onu görmek istiyorum."

Yanına gittiğimde camdan sadece ona bakabiliyordum. Bir sürü adını bilmediğim herşey vardı vücudunda. Bu daha kötü hissetmeme sebep oldu. Benim yüzündendi.

"Beni sensiz bırakma."

Gözlerim artık kıpkırmızıydı ağlamaktan gözyaşlarım yerini hıçkırıklarımı alıyordu. Tüm kolidor  hıçkırıklarımla yankılanıyordu. Duvardan yavaş yavaş kayarak yere oturdum karnıma çektigim bacaklarımın üstündeydi başım boş boş duvarı izliyordum. Emiri görünce kolidorun sonunda koşa koşa yanına gittim ve ona sarıldım.

"Şşt ozan seni bu hâlde görmek istemediginden eminim. Topla kendini güzelim."

"Ya beni ararken çarpmış ona birşey olursa ben yaşayamam bununla."

Sesim çıktığı kadar bağırıyordum. Hiç kimse umrumda değildi.

"Doktorlarla konuştum ben daha iyiye gidiyormuş durumu."

Gözlerimi sildim emire bakıyordum kocaman parlak gözlerimle.

"Gerçekten mi?"

"Evet bir kaç saate normal odaya alıcaklarmış bile."

"Çok sağol çok sağol bugün için aldığım en güzel haber bu."

Hem sariliyordum hem konuşuyordum. Çok mutluydum çünkü iyiydi o daha iyi olucaktı. Bir daha yalnız bırakmıcam onu.

Ozanı artık normal bir odaya almışlardı. Gözünü hâlâ açmamış olsa bile. Benimleydi beni yalnız bırakmadı. Elini daha sıkı tuttum sanki ne kadar sıkı tutarsam o kadar benimle olurmuş gibi. Ozanı izleyerek uyuya kalmıştım ben onun uyanmasını bekliyeceğime o benim uyanmamı bekliyordu. Eli saçlarimdaydi okşuyordu uyandırmak istemediği çok belliydi. 10 dakikadır uyanıktım ama farkında değildi yani ben öyle sanıyordum.

"Mira daha ne kadar numara yapıcaksın uyanıksın biliyorum."

"Hiçte bile uyuyorum ben. Ben bunu sesli mi söyledim ya."

"Evet sesli düşündün."

Bu haliyle bile alay ediyordu iyi olmasına çok sevindim. Elime baktığımda hâlâ onun elini tutuyordum çekmedim, doğrusu çekmek istemedim. Kaybediyordum onu bir kaç saat önce.

"İyi misin. Yastik falan koyalım mı ne istersin acıktın mi? soru mu bu ya dur ben getiriyim sana birşeyler." Kolumdan tuttu yatağa oturtturdu beni.

"Merak etme daha iyiyim. Birazdan getirecekler birşeyler."

Gülümsedim ne yapacağıma şaşırmıştım. Bir anda kalbim çok hızlı atmaya başladı ölüyorum  sandım. Yanına çağırdı başımı göğsüne yasladım çok huzurluydu.

"Yoruldun buralarda uyu biraz hadi. Nöbet sırası bende."

Yüzüne baktım uzun uzun o da eliyle gözlerimi kapattı. Bende uyumaya başladım. Bir isteğim gerçekleşmişti bile beraber uyumak. Sandığımdan daha huzurluydu.

Yasak  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin