ARDI KESILMEZ KI.

62 12 0
                                    

Hani pazar akşamları insanın içine oturan kötü bir his var ya, işte öyle bir his düşünün ki bir insanın her dakikasında içinde dolaşsın. Annesinin ölümüyle babasının bakamaması arasında kalmış bir çocuk…

Ve öyle bir pazar akşamı yola çıkıyoruz, babanın şahin marka eski model arabasıyla, camlar buz tutmuş, tirtir titriyorum arabanın içinde, teyipte neşet çalıyor, zahidem kurbanım oy…. arka koltukta oturuyorum, annemin her sabah beni okula gönderirken baktığı cama bakıyorum perdeler kapalı el sallayan falan yok… Baba desen konuşmayı seven bi tip değil zaten. Şarkıdan mı yoksa, annenin yokluğundanmı bilmiyorum ama gözlerim doluyo… babama bakıyorum, bana bakıp kafasını geri çeviriyor, utanıyom işi şakaya vurup “oohh be orda her gün patates kızartıyorlarmış” diyerek gülüyorum..

Elimde tek bir valiz tarzı bir çanta var, içinde ilkokul kitaplarım falan, birde annemin resmini koydum içine babamdan gizli, niye gizli koyduysam onu da bilmiyorum... Yeni evime gelmiştik, babamla giriyoruz içeriye, odayı bize gösteriyorlar ben babama bakıyorum, babam bana…

- Emre merak etme, biraz burada kalacaksın sonra yerini değiştirecekler ben konuştum müdür beyle diyo.. 
- Önemli değil baba ben kalabalık olmasını istiyorum zaten diyom…
- Yemekleri de güzelmiş, canın sıkılırsa aşağıda oyun salonu var orda oynarsın hem bak cumartesi pazar da yanıma geleceksin zaten, hem sen koca adam oldun lan, ne bu göz yaşarması, diyo..
- Yok baba ya ne alakası var odada duman var biraz ondan diyorum..

odaya giriyorum tekrar, bakıyorum pencereden, bana bakarsa el sallayım diye, ne bana bakan bir yüz var, ne de sallanan bir el… hizmetli abla geliyor…

h.a: merhaba hoş geldin, emre değil mi senin adın, bak bu ranzada yatacaksın sen tamam mı?
ben: tamam abla ama üstte yatsam olmaz mı orada bunalırım ben
h.a. üstte başka arkadaşın yatıyor, burası senin yatağın…
ben: tamam abla yalnız, neyse..

şimdiye kadar hiç tek kalmamış bir insan koca odada tek başıma yatıyorum, henüz görmediğim ve adını bile bilmediğim arkadaşlarımın ailelerinin yanında olduğunu öğreniyorum.. yatağıma yatıyorum, annemin resmini alıp öpüp geri hemen koyuyorum, biliyorum biraz daha baksam salya sümük ağlayacağımı, arkamı dönüp hemen kafama yorgan çekiyorum.. sabah zil sesi ile uyandırılıyorum, benim gibi yurtta da birileri var ama yurtta kalan çocukların çoğu hafta içi geliyorlar, ilk gün tanışma, kaynaşma şeklinde geçiyor..

cuma günü geliyor, her öğrencinin sevdiği gibi bende seviyorum cuma günlerini hem yurt ortamından hemde evime gidecek olmamdan dolayı daha çok seviyordum..ders bitiyor odalara gidiyoruz herkes valizini hazırlıyor, kimisini babasını, kimisi annesini bekliyor.. evci listesi diye bir liste var eve gidecekler oraya ismini yazdırıyor, bende yazdırdım… herkesle birlikte yurdun bahçesinde elimde valizle bekliyorum babamı… yanımdaki arkadaşlarım birbir ailesi ile gidiyor… yavaş yavaş yalnız kalmaya başlıyorum, trafik var heralde yada bizim araba bozulmuştur otobüsle geliyordur babam diyorum kendi kendime, bir yandan da arkamı dönüp okula bakıyorum acaba beni izleyen var mı diye.. ama ne gelen var ne giden… okulun hademesi sesleniyor…

- Emre çocuğum sen ne bekliyorsun orda, gitmeyecek misin..
- Gidecem mehmet amca babam biraz gecikti galiba onu bekliyorum..
- Arayalım mı babanı
- Yok amca gelir zaten şimdi..
- Tamam kapıları kitleyeceğim, ona göre..
- Tamam kitle amca sen gelecek babam..

Gelcek diyorum ama gelcek mi gerçekten, şimdi kapılarda kitlenecek ne yapacam ben babam gelmezse diyorum kendi kendime, ama bana geleceğini söylemişti, unutmamıştır heralde diyerek kafamı okul kapısının üstünden uzatarak bir sağa bir sola bakıp duruyorum ne gelen var ne giden.. Babadan eser yok.. /:

Akşam oluyor, hava kararıyor utancımdan okula girede gidemiyorum. birazda korkuyorum bana kızarlar diye.. Biraz okul bahçesinde oturuyoruma ama hava inanılmaz soğuk üşüyorum, dayanamıyorum. Gidip kapıyı çalıyorum..

- Mehmet amca, amcaaa... benim emre mehmet amca.. bikaç bağırmadan sonra açılıyor kapı
- Hayırdır Emre gitmedin mi sen ? ne yapıyorsun bu saate kadar burada
- Amca bi yakınımız ölmüşte babam gelemedi o yüzden
- Neyse tamam geç içeri diyor…

Cumartesi sabahı eskiden annemin sesi ile uyanır elimden tutularak lunaparka gidilirdi, şimdi nemli yurt kokusunu burnuma çekip, sıra sesleri masa sesleri ile uyanıyordum… ben değil içim annemi arıyordu resmen… bir ben kalmıyorum ya herkes kalıyor, hem sadece benim annem ölmedi ki, başkalarının kilerde ölüyor çok kafama takıyorum ben diyerek kendimi teskin etmenin derdine düşmüştüm… Pazar günü akşamı arkadaşlarım geliyor;
- Sen nerden geliyorsun, erken geliyorsun yurda, hafta sonu nerdeydin?
- Babamla gezdim luna parka gittim, sen ?
- Bende gezdim, annem giysi aldı bana, bak..
- Çok güzelmiş, güle güle giy, banada babam alcaktı ama istemedim.. /:
- Neden? hem annenle gidersen daha güzel şeyler alırsın…
- Bilmem istemedim işte… hem annem öldü benim diyorum (gözler doluyor, çene titremeye başlıyor) karşımdaki şaşırıyor ben ağlıyorum, çocuklar bize bakarak gülüyor ben odadan koşarak kaçıyorum.. kendimi sezercik gibi hissediyordum. neyse yine hafta sonu geliyor ismimi evci listesine yazdırıyorum… elimde valiz yok bu sefer. bahçeyede çıkmıyorum pencereden okulun kapısını gözetliyorum ama valizimide hazırladım, geleceğini biliyorum…Yine akşam oluyor, yine okul kapısından gelecek olan baba yok. hademe odaları kontrol ederken beni gördü, gitmediğimi anlayınca. - Bak emre olm hem gitmiyorsun hem de ismini bu listeye yazdırıyorsun.- Babam gelemeyeceğini söylemişti geçen hafta ben unutmuşum özür dilerim.- Tamam bak bi daha yapma, bu listeleri müdür beye veriyoruz ona göre- Tamam amca özür dilerim. amca… bi babamı arayabilir miyim..- Aşağıya in ordan ara…

Üstümde pijamalarla karanlık koridordan korkark geçiyorum ve telefona doğru gidiyorum..

- Ayşe abla babamı arayacağım da buradan arayabilirim değil mi- Evinizin numarasını biliyomusun?- Biliyorum, arayim mı ?- Tamam ara ablam..

numarayı çeviriyorum… telefonun filan çaldığı yok.. arka masadan da ayşe abla bana bakıyo hissediyom ama kafamı ona çeviremiyom..

- Abla galiba bakkala gitmiş, ben bi de teyzemi arayabilirmiyim- Ara ablacım ara, istersen ben arayım.- Yok abla sağol konuşurum ben şimdi.

teyzemi arıyorum, açıyo telefonu.

- Teyze benim emre.. teyze nasılsın?
- Emrem.. saol canım emrem sen nasılsın, ne yapıyosun alıştın mı?
- Alıştım teyzecim sağol.. teyze babam gelecekti, ama iki haftadan beri gelmedi, bi şey mi oldu? burada çok sıkıldım teyze beni gelip alamazmısınız?
- Baban evinizi sattı emre.. şehir dışına gitti yavrum, sana haber vereceğini söyledi, haberin yok mu, seni oraya götürecek hafta sonları artık,
- Yok teyze bana haber vermedi, gelmedi de…
- Tamam ben onunla konuşurum gelir yarın yanına..
- yok teyze konuşma sen arama şimdi kızar bana
- Korkma yavrum bişey olmaz, o zaman ben gelim yarın yanına..
- Yarın ders çalışmam lazım, gelmenize gerek yok teyze..
- Tamam emre kendine iyi bak oralarda.
- Sizde teyze

Dedikten sonra telefonu kapatıp yatağıma gidip zırıl zırıl ağlıyorum.. Ayşe abla geliyor yanıma.. - Seninle yarın bi güzel gezeriz emre, hem benimde canım sıkılıyor burada, tamam mı diyor, tamam abla diyorum gittikten sonra annemin resmini alıyorum, ağlıyorum, sarılıyorum, o bana bakıyor ben sarılıyorum, o bana bakıyor, ben ağlıyorum… /:

MUTLU OLSAK,MUTLULUGU YAZARDIK.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin