Sk8er Boy

M/\ 14 /\ M

Kuyruk sokumundan sırtına yükselen acı ile uyandığında yüzünü buruşturarak yastığı kafasına bastırdı. En ufak bir  kıpırdanmada acı bütün vücuduna yayılıyordu. Zihnine dolan, arkasındaki acının sebebi görüntülerle gülümsedi, yüz üstü uzandığı yatakta kollarını iki yana genişçe açtı. Ama yatakta diğeri yoktu. Başındaki yastığı iteleyerek bir görüşlük alan açtığında odanın temiz ve derli toplu oluşu ile kaşlarını çattı. Tek gecelik ilişki hissi veren yatağın başındaki komodinin üzerinde özenle katlanmış kıyafetleri ve koca yatakta tek başına oluşu ile yaptıkları şeyden iğrenecekken diğerinin, bedenleri tek bir noktadan birbirine kenetlenmiş iken öpüşleri arasında fısıldadığı sevgi sözcüklerini hatırladığında bu histen kurtuldu. Kendisini bu halde bırakıp nereye gittiğini bilmediği gence kızmaktan ziyade önceki gece ona varlığını hissettiren dokunuşları ile minnettardı.
Babası ile olan tartışmasının etkisi azalsa da kaçamayacağı ve karşı koyamayacağı muhtemel sonunu diğerine nasıl açıklayacağını düşündü. Üstelik sonrasını düşünmeden diğerini de içine sürüklediği,  yaşadıkları şu şeyden sonra bazı şeyleri açıklamak ve sonlandırmak epey güç olacaktı. İşlerin bir gün bu noktaya geleceğini tahmin etse de bu kadar çabuk olacağını ummuyordu. KyungSoo ile hızlı yaşadıkları ilişkisi bir o kadar hızlı sona ermişti. Kalbinde çoğalan isyan gözlerinden iki damla ile süzüldüğünde hırsla sildi. Ondan vazgeçmek istemiyordu. Bir kez olsun kendisi için yaşamak istiyordu; varlığına değer katan gençle yasak da olsa, bütün dünya onlara karşı da olsa bu birlikteliği sürdürmek istiyordu. Sanki bir kez daha kendisine rağmen istenenlere boyun eğerse ruhunu satmışçasına bütün öz saygısını yitirecekti. Bir kez olsun kalbinin istediğini elinde tutmak, onu korumak istedi Jongin. Ama ne buna cesareti ne de savaşacak gücü vardı.
Hırsla yumruğunu yatağa indirdi. Bir daha ve bir daha indirdi. Vazgeçmek istemeyişi ile güçsüzlüğünün çelişkisinde buna sebep olan her şeye hatta kendisini bu aşka çeken KyungSoo'ya dahi kızdı. O olmasaydı, böylesine sevilmeseydi ya da sevmeseydi düşeceği bir çelişki de olmaz yine kendisinden istenenleri yaşamaya devam ederdi. Ne ki buna da razı değildi.
Ömründe belki bir kez ve de son kez de olsa onunla yaşadığı bu tutkulu birliktelikten hayatının sonuna kadar ona minnettar olacaktı. Dokunduğu tenlerde onu arayacak, hiçbir dudakta onun öpüşündeki hisleri bulamadığı için onları ayıran her şeye en çok da onu tutamayacak kadar güçsüz olan kendine kızacaktı.

Yatağın ona ait tarafında ellerini KyungSoo'nun tenini okşarcasına gezdirdi. Saçlarının hoş kokusunu taşıyan yastığını kendine çekerek sarıldı. Belli belirsiz gözlerinden süzülenler yastığı ıslatırken ona dair her şeyi zihnine kazımak için acısına rağmen yataktan doğrularak etrafına bakındı. Örtüyü üzerinden sıyırdığında KyungSoo'nun ona çamaşırını giydirmiş olduğunu farkedince burukça gülümsedi. Kıyafetlerini alarak banyoya ilerledi. Ilık bir duşun ardıdan bedenindeki acı hafiflerken odada gezinmek artık rahatsız etmiyordu. Ona dair her şeyi adım adım gezerek, gözleri ve parmakları ile dokunarak zihnine kazıdı. Bir iki fotoğrafını telefonuna kaydederek ona dair daha somut izler aldı. Saçma bulsa da seviştikleri yatağın son halini dahi görüntü olarak sakladı. Mavi gitarını, birlikte şehrin ışıklarını izlerken yemek yedikleri siyah deri koltuğu ve kucakladığı manzarasını her şeyi fotoğrafladı. Yatağı düzelttikten sonra çıkacakken eli kapının kulpuna bir türlü gitmeyince geri dönüp yatağa sırt üstü bıraktı kendini. Belki bir gece daha ya da fazladan bir iki saat daha onunla olan birlikteliğini uzatabilirdi.
Saatini kontrol ettiğinde henüz öğleye ulaşmadığı halde sıcak odada pencereyi araladı. Aynı anda açılan kapı ile içeriye giren gence zoraki gülümsedi.

"KyungSoo yok mu?"

"Yok."

İkisi de KyungSoo yokken diğerinin burada ne aradığını birbirlerinin gözlerinde sorgularken Jongin pes edip açık pencereye döndü. Yaklaşan adımlarla gerilirken KyungSoo'nun bir an önce gelmesi için
ya da KyungSoo gelmeden diğerinin bir an önce gitmesi için kime olduğunu bilmeden yalvardı.