\ 16 /

1.9K 201 94
                                    

"Yeter artık onu izlediğin.."

Parmaklarının arasında işkence gören metal kutudan bir yudum alırken gözleri hâlâ diğerindeydi.

"Olmuyor. . Yapamıyorum. . Yapamam.."

"O sensiz gayet de iyi görünüyor."

Bu sözlere burukça gülümsedi.

"Çok güzel rol kesiyor sevdiğim adam. Bana da izlemekten başka bir şey bırakmıyor."

"Bu pazar düğünü var. Yakında bir kadınla evli olacak. Bunu sen de biliyorsun."

Elindeki metalik kutuyu sıkarken kulaklarına dolan çatırtı seslerine daha fazlasını ekledi; masaya sertçe indirdi. Oturduğu sandalyede genişçe yayıldı. Başını geriye atarak gözleri aralık iken diğerini süzmeyi sürdürdü. Gözleri ansızın buluştuğunda kaçışlarına gülmeden edemedi. Tıpkı onunla olan şeyler başlamadan önce onu gizlemeden izlediği zamanlardaki gibi esmer güzeli adam izlediğinin farkında, tedirgin ama bundan tuhaf bir şekilde hoşnut çünkü görüş alanında çıkma zahmetinde bulunmadan güzelliğini hoş gülümsemelerine, gamzelerine değin ona sunuyordu.

"Bu pazar düğünü olacak bir adam için fazla rahat görünüyor. Üniversitenin kafeteryasında değil nişanlısının yanında olmalıydı, tam karşımda en güzel gülüşleri ile değil."

Gülümsediğinde gözleri bir kez daha buluştuğunda diğerinin aniden yerinden kalkarak hareketlenmesi ile o da kalktı. Kolundan sıkıca tutan Sehun'un gergin bakışlarındaki soruyu dilinden önce okumuştu.

"Nereye?!"

"İşim var."

"Yine ona gidiyorsun. Üzerine basması,  hislerini çiğnemesi hoşuna mı gidiyor?!"

Kolunu Sehun'un tutuşundan kurtarıp, ovdu.

"Gerçekten sevdiğinde anlarsın Sehun. Acıtsa bile ondan vazgeçememek neymiş,  bir gülüşü için köpek gibi peşinde dolanmak neymiş anlarsın. Şimdi uslu bir köpek gibi gidip sahibimim lütfettiğini almalıyım."

Sehun hızlı adımlarla giden gencin ardından yumruğunu sertçe sıkarken yanaklarından süzülenleri hırsla sildi.

"Bilmiyorum mu sanıyorsun adi herif?!
En az senin kadar biliyorum bir hiçmişsin gibi hissettiren o b.ktan duyguları."

KyungSoo, diğerinden üç beş adım geride onu takip ederken yalnız olmasına sevindi. Fakültesine girişi ile bir lavaboya yöneldiğinde o da peşinden girdi. Aynada kendisini izleyen uğruna gecelerini yaktığı gözlerindeki karışık duygulara dudaklarının alayla kıvrılması bir anlam çizdiğinde ona doğru adımladı. Sırtı kendine dönük olan gence sarıldı. Günlerdir özlediği ve nasıl hissettirdiğini çok iyi bildiği ten kokusunu nefeslendi.

"Bunu yapmayı ne zaman bırakacaksın?"

"Hiçbir zaman!"

"Geçen sefer söylediklerimin tam olarak nesini anlamadın?"

Gömleğinin yakasının açıklığından tenine vuran sıcak nefesinin gezindiği yerlere dudaklarını da dahil ettiğinde kollarının arasında titreyen bedenin, dokunuşlarına kayıtsız kalamayışına güldü.

Sk8er BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin