Yıldız Çarpması

~ 1 ~

Gazete manşetlerini okurken, kapının hemen yanında bedeni belirdi.

'' Günaydın '' dedim henüz ismini bile bilmediğim kıza. Beni görünce bir adım geriledi.

'' Neredeyim ben? '' sorusunu yok sayıp kendi sorumu yönelttim.

'' İsmin ne? '' Bu defa o benim sorumu yok saydı. '' Kimsin, neredeyim ve neden buradayım? '' şeklinde birbiri ardına yöneltti sorularını.

'' Çağın Erez '' dedim '' Çağın Erez'in evindesin. '' Gözleri şaşkınlıkla büyüdü. '' Şanslı olduğunu bilmeni isterim. Çünkü dün gece milyonda bir yaşanabilecek bir olay gerçekleşti ve bana çarparak bayıldın. '' Kollarımı göğsümde bağlayıp devam ettim. '' Sonrasında ise Çağın Erez seni kucağında taşıyarak evine kadar getirdi ''

'' Sen Çağın Erez misin? '' İşaret parmağını bana doğrultarak sormuştu. Sorusuna aldırmadan devam ettim. '' Seni buraya getirmem tam bir hataydı tabii... '' Bir adım daha yaklaştım ona. '' Türkiye'nin en büyük sanatçılarından birini kucağında bir kızla görüntülemek... Haliyle tüm magazin siteleri bunu yazıyor '' Arkamda bulunan gazeteyi alıp ona uzattım. Açıp ilk sayfasını okuduğunda sanki mümkünmüş gibi biraz daha büyüdü gözleri.

'' Uzun lafın kısası... Dediklerimi harfiyen uygulaman gerek. '' Birkaç adım öne gelip bana yaklaştı.

'' Uygulamam gereken şeylerde neymiş? ''

'' Şöyle ki; kapımın önünde benden açıklama bekleyen bir çok paparazzi var. Çıkıp onlara bir süredir ilişki yaşadığımızdan bahsedeceksin. Böylelikle hem eski sevgilim Cansu'dan, hem de paparazzilerden kurtulmuş olacağım. '' Kollarımı serbest bırakırken devam ettim '' Anlaştık mı? Yapman gereken sadece birkaç hafta benimle takılıp, benimle görüntülenmek '' Bir adım ona yaklaşıp soluklandım. '' Hem... Ünlü sanatçı Çağın Erez ile isminin duyulması seninde işine gelmez mi? '' Yüzünde acınası bir ifade oluşturup bana baktı.

'' Ünlülerin egoist olduğunu biliyordum ama bu kadarını da tahmin etmiyordum açıkçası '' dedi son derece acınası bir ses tonuyla. '' Tüm bunları neden yapayım? Yapmayacağım. '' Dediklerinin ardından tek bir saniye bile düşünmeden arkasına dönüp kapıya yöneldi. Ne olursa olsun onu ikna etmeliydim. Oldukça güzel bir kızla hem eski sevgilimden kurtulup hem de gündemin en üst sırasına yerleşme fırsatını kaçırmam için aptal olmam gerekirdi.

'' Bekle '' diye bağırdım ardından. '' Karşılığında sana istediğin kadar para vereceğim '' Dediklerimi duyunca duraksadı. Düşünüyor gibiydi. Tekrar bana döndü ve bana doğru ilerlemeye başladı.

'' Bana numaranı ver. Düşünüp sana döneceğim. '' Masadaki kalemi aldım. Elini tutup numaramı yazdıktan sonra geri bıraktım. Tekrar arkasını döndü ve kapıya ulaştı.

'' İsmin ne? '' diye sordum tekrar kapıdan çıkarken. Dönüp '' Adal '' dedi. '' Adal Kaya ''

ADAL

Garip bir günün ardından sonunda eve ulaşmıştım. Kardeşim Minel'in soruşturmasını yok sayarak odama geçtim. Düşündüm, düşündüm ve düşündüm. O paraya ihtiyacım vardı. Çünkü ölüyordum... Hayatım yalnızca bir miktar paraya bağlıydı. Ömrüm aylarla sınırlandırılmıştı.. Hızla büyüyen, değişen ve kirlenen dünya insanları da hasta etmeyi ihmal etmiyordu. Bir çeşit AP hastalığına sahiptim. Çoğunun sebebi bilinmediği gibi teşhisi de kolay yapılamayan bu hastalığın tedavisi imkansız gibi görünse de aslında her şey paraya bağlıydı. ' Parayı veren düdüğü çalar ' misali.