~ 3. Kore! ~

2.8K 231 93
                                    

Önce şaşkınlığın verdiği yetki ile kaşlarını çatıp uzun uzun bana baktı. Sonra hafifçe silkelenip sessizce " Ne? " diye sordu.

" Dünya turu diyorum, " dedim gözlerimi gökyüzüne çevirirken. " Beraber çıksak güzel olmaz mıydı? "

Zoraki gülümsemesiyle cevap verdi.

" Bu hemen cevap verebileceğim bir şey değil. Düşünmem gerek. "

" Pekala, " Gözlerimi gökyüzünden alıp, onun gözleriyle birleştirdim.   " Yarına kadar vaktin var. İyice düşün ve cevap ver. Çünkü ertesi gün ilk yolculuğumuz gerçekleşecek. "

Kafasını sallayıp bulunduğu bahçeden eve doğru ilerlemeye başladı. İçeri girmesini bekleyip, içeri girdikten sonra tekrardan arabaya bindim ve fazla uzun olmayan bir yolculuğun ardından eve ulaştım.

Saat on bir'i geçiyordu. Üstümü değiştirdikten sonra biraz kitap okumak istesem de, günün yorgunluğu beni yatağa çekti. Adal'ın vereceği cevabı düşünürken uykuya daldım.

                                ~  ADAL ~

Su ile odamda, yatağımın üzerine oturmuş sohbet ediyorduk. Dün gece aldığım teklifin etkisinden hala kurtulamamıştım.

" İstiyorsun değil mi onunla birlikte dünyayı gezmeyi? " diye sordu Su.

" Bilmiyorum. " dedim düşünceli ses tonumla.

" Biliyorsun. İkimizde biliyoruz. Kabul etmeyi sende deli gibi istiyorsun. "

" Pekala, " dedim yenilgimi kabul ederken. " Peki ama Minel? Kabul edersem Minel ne olacak? "

" Babanla kalır. Yada benimle. Çok fazla düşünüyorsun. Düşün, düşün, düşün nereye kadar? Sadece yap gitsin. Hayat kısa, yaptıklarından pişman öl. Yapmadıklarından değil. "
Uzanıp elimi, avuçlarının içerisine aldı. " Bak, emin ol bu söylemek istediğim son şey sana. Ama ömrün aylarla sınırlandırılmışken, hala ne duruyorsun? Hem, bu senin en büyük hayalin değil miydi? Her zaman dünyayı gezmek istemedin mi? Hayallerinin peşinden git. Gerisini boşver.  "

Haklılık payı susmama neden oldu. Birkaç dakika sadece öylece durdum. Ve birkaç dakikanın sonunda ani bir hareketle yataktan kalkıp, çalışma masasının üzerinde duran telefonumu alarak Çağın'ın numarasını tuşladım.

Telefonu üçüncü çalışında açarak " Alo? " dedi.

" Kabul ediyorum. " dedim heyecanla.

" Anlamadım? "

" Dünya turu diyorum. " dedim dün geceki söylediklerine hitaben. " Beraber çıksaydık çok güzel olurdu. "

Coşkuyla cevap verdi.

" Hazırlan o halde, yolculuk yarın başlıyor. "

Yüzünü görmesem de, o an gülümsediğini hissedebilmiştim. Telefonu kapadıktan sonra hızlı hareketlerle bavulumu bulunduğu yerden çıkarıp fermuarını açtım. Su, şaşkınlıkla beni izliyordu.

" Öyle durmada yanıma gel ve bana yardım et! Yarına kadar hazırlanmam gerek. "

Askıda asılı kıyafetlerime tek tek bakıp bir kaçını seçerek bavuluma yerleştirdim. Acele ediyordum çünkü AVM'ye giderek kendime düzgün kıyafetler almam gerekiyordu. Su ile birlikte uygun kıyafetleri bavula yerleştirdikten sonra hazırlanarak bir AVM'nin yolunu tuttuk.

İhtiyaçlarımı karşılamak için Çağın'dan tedavi adına aldığım paranın bir miktarını ayırmıştım. AVM'ye ulaşmak için bir taksi çevirdik ve neredeyse tüm ihtiyaçlarımı karşılayabileceğim büyük bir AVM'ye vardık.

Yıldız Çarpması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin