Bölüm 2- Canavar!

53 3 3
                                    


¡Sarah'ın Ağzından¡

 Birkaç saattir hücrede yalnızım. Lara daha uyanmadı. Umarım iyidir. Onun gitmesini istemiyorum. Onsuz yaşayamam. O benim herşeyim..

Biraz dua ettikten sonra bir inleme duydum. Hemen arkamı döndüm ve koşarak Lara'nın yanına ulaştım.

''Lara! Lara!''

''..Abla?''

''Benim canım! Uyandığına çok sevindim...Gittin sanmıştım..''

''Neredeyiz...elim ağrıyor.''

Başını eğip eline baktı ve çığlık attı. Hemen onu sakinleştirmeye çalıştım.

''Birşey yok! Birşey  yok! Bendede var! Bak! Bendede var! Sakin ol!''

Ancak sakinleştirmede çok iyi olamamıştım ki o geldi. Parmaklıklardan baktı ve yüzüne alaycı bir gülüş yerleştirdi,kahverengi saçları dağılmıştı. Buraya koşarak gelmişti sanırım.

 Buraya koşarak gelmişti sanırım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(WDG'nin temsili hali. Adını daha söyleyemem!

Ona en sinirli bakışlarımı yolladım.

''Seni pislik! Ona yaptığın şeye bak!'' bunları parmaklıklara doğru giderken söyledim. O ise sadece kıkırdadı.

''Aynısı sende yok mu? Buraya gel.''

Sinirle yaklaştım. Elini tabana bastı ve parmaklıkları açtı. Kolumdan kaptı ve beni hücreden çıkarttı. Ben çıktığım anda parmaklıklar tam arkamdan yeniden kapanmıştı. Lara bana hüzünlü gözlerle bakıyordu. Ona rahatlatıcı bakışlarımı gönderdim ve ağzımla 'Birşey yok,sakin ol.'' dedim. Bana kafasını salladı ve gülümsedi. Adam Beni sürüklemeye başlayınca elinden kurtulmaya çalıştım. Ama çalıştım. Gerçekten güçlüydü. Bir odaya girdi ve beni bir tahta duvara ittirdi. Kollarımı yeniden kelepçelerle bağladı. Sinirle bağırdım.

''Ne yapıyorsun!'' 

''Sakin ol. Ölmeyeceksin ya?'' dedi alaylı bir şekilde.

Dişlerimi gıcırdattım. Beni deli ediyordu! Beni sıkıca bağladıktan sonra boynumada ne olduğunu anlayamadığım bir alet geçirdi. Boynumu sıkıyordu Ve ben tam karşıya bakmaya zorluyordu. Birazda olsa ürkmeye başlamıştım. Çırpınmanın bana yararı yoktu ve eminim ki çırpınmamı istiyordu. Bu yüzden sakin kaldım.

¡WDG'nin Ağzından­¡

Onları izliyordum. Kardeşine bakarken etrafını çevreleyen aura ortadaydı ve gözleri parlıyordu. Mor bir renkte etrafını saran aura aynı parlaklığıyla gözlerinede iletiliyordu. Bu tür sihir fark edilmezse araştırmamı tamamlayamazdım. Diğerine göre daha güçlü gibiydi. Bir kere bile bağırmadı yada çırpınmadı. Bu biraz garip. Not edildi. 

''Şimdi,Bu makine ile senin gözlerini inceleyeceğim.''

''Ne! Asla! Bırak beni seni aptal!''

Güldüm. Aptal,ha?

''Komik. Çırpınırsan herşeyi daha zor bir hale getirirsin.Kör olmak istemiyorsun,değil mi?'' Korkuyla yutkundu.

''Çırpınmayı kes ve ne olursa olsun...'' Makineyi ayarladım.

''Göz kırpma.''

Patlayan ışık tam gözlerinin içine girdi. Parlaklığından dolayı ona bakamıyordum. Birkaç dakika sonra olmuş olduğunu düşündüğüm için makineyi kapattım. Beni koruyan odadan ayrıldım ve ona doğru ilerledim..Sarah'dı,değil mi?

-10 Dakika Sonra-

''Aman Tanrım! Sana göz kırpma demedim mi!'' Acınası. Gözlerini kırptı ve gözlerinin birisinin parlaklığını kendi elleriyle yok etti. Bu tür ''Amalgat'' ların gözleri büyülüdür ve duygularının şiddetini belirler. Bir gözü parlaklığını yitirdi. Ancak tamamen kör değil. Bazı şeyleri hissedemeyecek. Üzücü.

O kadar acı çekiyor olmalıydı ki bana karşı koyamıyordu bile. Görüşünü düzeltmek için ''Yaşam büyüsü'' lazım. Araştırmalarıma göre kardeşi bu tür bir büyüye sahip. Tam bir klişe. Birisi canlandırıcı diğeri ise atakcı. Hücreye ilerledim ve elimi algılayıcıya koydum. Elimi algılayınca parmaklıklar açıldı.

''Benimle gel.''

''Neden? Ablam nerede!''

''Gelirsen göreceksin.''

Yavaş adımlarla geldi ve hücreden çıktı.

''Ablan ciddi bir şekilde yaralandı. Görüşünü düzeltmek için yaşam büyüsü lazım.''

''Peki onu nasıl yapacağım! Daha önce hiç kimseyi iyileştirmedim ki!''

Yaptığı yanlışı anlayınca ağzını kapattı. Güldüm

''Eminim yapmamışsındır.''

Odaya vardığımızda koştu ve 'ablasına' sarıldı.

''Uyan! Uyan! Hadi!''

Yaşamın özü olan yeşil kıvılcımlar odayı aydınlattı.

Tek bir adım anlatmama bile gerek yok.

''Hadi..sana ihtiyacım var.''

Sarah uyandı.

''L..Lara?''

''Buradasın işte!''

''Ne oldu?''

Hızlı toparlanıyor. Not edildi.

''Önemli birşey değil'' dedim lafa atlayarak.

''Şimdi benimle gelin.''

İkiside uyum sağlayıp peşime takıldılar. Onları hücrelerine bıraktım ve tam kapıyı kapatacakken küçük kardeşin fısıldamasını duydum.

''Ona ne yaptığını biliyorum.Canavar.''

Canavar. Bu kelimenin beni şoka uğratacağını asla düşünmezdim.


2. BÖLÜM! YAY!

2. bölüm ile yeniden karşınızdayım. Sizce WDG neden şok oldu? Yorumlarda cevaplarınızı bekliyorum.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın. Eleştrilerinize her zaman açığım.

Son bir şey, ''Amalgat'' adını beğendiniz mi?

Öpüldünüz! (^3^)







ExperimentsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin