Bölüm 3 - Güçlü bağlar

54 2 21
                                    

Benim çizimimden karakterlerimiz!

Benim çizimimden karakterlerimiz!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

¡Sarah'ın Ağzından¡

Birkaç haftadır buradayız. Bize verdiği zarar o kadar fazla değil. En azından 'Ruhumuza' Verdiği bir zarar yok.. yani henüz.

Amalgat'ların Ruhu gerçekten güçlüdür. İnsanlar bizim Ruhumuzun sırlarını ortaya çıkartmaya çalışırken bir çok Amalgat katlettiler. Bu yüzden insanlardan nefret ediyorum. Onlara asla güvenmeyeceğim. Ruhumuz renkleri bizim karakterimizi belirler. Benim ruhumun rengi mor. Güç,dayanıklılık ve cesaretin işaretidir. Lara'nın ruhu ise turuncu. Şefkat,Yaşam ve bilginin işaretidir. Bu güne kadar beni bir çok aptalca hareket yapmaktan alıkoydu. Onu herşeyden çok seviyorum. 

Her gün düzenli bir şekilde 3 öğünümüz veriliyordu. Arada sırada yanımıza gelip aldığı notlar beni şüpheye düşürüyor. Keşke bir saatimiz olsa. En azından zamanı anlayabilirdim. Birkaç dakika boyunca düşüncelerimde boğulduktan sonra kapılardan bir sürükleme sesi geliyor. Kafamı yattığım tabandan kaldırıyorum ve duvara monte edilen zincirlerden birine tutunuyorum. O gelmiş. Tabakların içindekilere bakılınca akşam yemeği olduğunu anladım. Yemeği içeri ittirdikten sonra kalktı ve uzaklaştı. Uzaklaşınca Lara'nın yanına gittim.

''Lara,uyan canım. Yemek zamanı.''

''..Tamam abla.'' Uykulu bir şekilde kalkınca çok sakar olduğunu biliyordum. Zaten birkaç saniye sonra bunuda kanıtlamış oldu kendisi. Ayağa kalkmaya çalışırken kaydı ve poposunun üzerine düştü. Kahkahalarımın arasından nefes almaya çalışıyordum.

''Aah! Acıdı ya! Of..Popom.''

''Hadi..kalk ayağa..'' Kahkahalarımın arasından ona elimi uzattım. Memnuniyetle tuttu ve ayağa kalktı. Birkaç dakika sonra sakinleşmiştim. 

Yemeklerimizi aldık ve tabanlardan birine oturduk. Kucağımdaki tabağa bakıyordum. Orta pişmiş tavuk,patates kızartmaları,bir tür çorba ve iki şişe su vardı. 'Her zamanki' diye iç geçirdim. Lara'nın tabağında ise bir tür çorba,sanırım benimkisinin aynısı. Bir tür salata ve orta kızarmış balık vardı. Yemeklerle bir sıkıntımız yoktu ve bunlar gerçekten iç açıcı görünüyordu. Hemen kemiklerden birisini elime aldım ve yemeye başladım. Benim elime aldığımı görmüş olan Lara balığın kuyruğunu ve kafasını ayırarak yemeye başladı. Uzun bir süre yemek yedikten sonra dolmuştuk ve tabakları her zamanki gibi parmaklıkların altından sürükledik.

¡WDG'nin Ağzından¡

Birkaç haftadır buradalar. Araştırmamda ilerledim. Yakında ciddi bir olaya başlayacağım. 'Ruh' larının bilgisi gerçekten insanlık için önemli. Bunu sadece ben bulabilirim. Bazı aptal düşünceleri kafamdan uzaklaştırdım ve kameralara döndüm. İştahla yemeklerini yiyen kızlarla karşılaşınca yüzüme bir gülümseme yerleşti. Zehire bağışıklıkları vardı. Her porsiyona bir damla zehir etki ediyordum ve hiçbir şey olmadı. Bugün son damlaları attım. Birkaç dakika sonra yemeklerini bitirdiler ve her zamanki yerlerine ittirdiler. Kirli tabakları almak için koltuğumdan kalktım ve odadan çıktım. Hücrelerine yaklaşırken bir takım sesler duymaya başlamıştım. Anlam vermeye başlayabildiğim zamanda durdum ve dinledim.

ExperimentsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin