✧Part-3✧

50 6 8
                                    

Gözlerini açtığında hala gece olduğunu fark etti. Oysaki sabah uykusundan uyanır gibi olmuştu. Kafasını döndürüp saate baktı. Zaten sabah olmak üzereydi. Bu saatten sonra uyuyabileceğini de düşünmüyordu. İçi huzursuzluk doluydu sanki. Luke ile takılmaya başladığından beri böyleydi gerçi. Doğru olmayan, yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Ama son günlerde artan bu durum onu çılgına çeviriyordu. Üstündeki yorganı ayaklarıyla itekleyerek üstünü açtı ve kalkıp banyoya ilerledi. Banyo kapısına henüz ulaşmadan bileğinde her zaman bulunan tokasıyla altın sarısı, omuzlarından dökülen dalgalı saçlarını atkuyruğu yaptı ve kapının kolunu çevirdi. Ancak tahmin ettiği üzere banyo boş değildi. Dimitri başını kaldırıp kocaman gülümsemesiyle Angela'ya baktı. Angela ise bir an onu karşısında görünce ürkmüştü. Geriye doğru sıçrayıp derin bir nefes aldı.

"Dimka?"

"Da."

"Ne zaman geldin?" Kız gülerek çocuğun boynuna sarıldı.

Babasının yeni karısı ile ilgili sevdiği tek şey kadının erkek kardeşiydi. Aile bağlarının güçlülüğü sebebiyle tatillerde Dimitri ve eşi Illyana sürekli gelirdi. Rus bir aile olmalarına rağmen ikisi de küçüklükten beri Amerika'da yaşıyorlardı. Illyana, Dimitri'nin aksine tam olarak bir Rus kızıydı. Sarışın ve mavi gözlü olması değildi konu hayır. Evet, gerçekten de bebek gibi pürüzsüz bir cildi, bembeyaz teni ve alımlı bir güzelliği vardı ama bir o kadar da soğuktu. İnsanlara tepeden bakan, onları çabucak yargılayan biriydi. Angela ona bir türlü ısınamamıştı zaten.

Dimitri, geri çekilip gülümsemeyi sürdürdü. "Gece geldim. Evde yoktun, çok yorgun olduğum için hemen uyumuşum. Eh, fazla uyumaya alışkın olmadığım için bu saatte kalktım."

"İyi ki geldin. Özlemişim seni." Angela, karşısındakinin koluna hafifçe vurup kenara kayması için işaret etti. Daha sonra ise lavaboya eğilip yüzünü yıkamaya başladı.

"Sen neden bu saatte ayaktasın? Yoksa yeni mi geldin?"

İşi bitince, omzundaki havluya yüzünü sildi ve ona dönüp kafasını salladı.

"Uyku tutmuyor."

"Bir sorun mu var?" Angela tekrar, hayır anlamında kafasını salladı.

"Illyana nerede?"

"Illyana hamile." Angela şaşkınlıkla ağzını açtıktan sonra çocuğa tekrar sarıldı.

"Tekrar mı? Tebrik ederim! Uyuyor mu?"

"Bak ne diyeceğim, git hazırlan. Yürüyüş yapar dükkânlar açılınca da kahvaltı yaparız. Hem de konuşuruz."

"Sende bir şeyler var."

"Hazırlan hadi."

Angela, içeri gidip üstüne kotunu ve vücudunu saran kazağını geçirdikten sonra paltosunu giydi. Havada kar vardı, bu yüzden spor ayakkabısı pekiyi bir fikir değildi. Botlarını ayağına geçirdikten sonra çantasını da kaptı ve odadan çıktı. Aşağı inip kapıyı açtığında Dimitri'nin onu dışarıda beklediğini gördü.

Annesi, Angela yedi yaşlarındayken ölmüştü –öldürülmüştü? Babası, annesiyle gittikleri bir yemekte içkiyi fazla kaçırmıştı. Söylenene göre arabada kavga ederken babası arabayı duvara toslamıştı. Kemer takmayan annesi arabadan fırlamış –KAMU SPOTU: KEMER TAKIN AQ NEDEN TAKMIYORSUNUZ?- ve oracıkta ölmüştü. Babası birkaç ay hapse girdiği zaman ise Angela'ya o zaman annesinin arkadaşı, şimdi ise üvey annesi olan Kristina ve onun anne-babası bakmıştı. Dimitri o zamanlar on sekiz yaşında bir gençti. Yine de Angela ile sürekli oyunlar oynamayı ihmal etmezdi. Yirmi iki yaşına gelince kız arkadaşı Illyana hamile kaldığını ve bebeği istediğini söyleyip Dimitri'yi onunla evlenmeye mecbur bırakmıştı. Oğulları şimdi sekiz yaşına gelmişti ancak çift hiçbir zaman mutlu olmamıştı. Sürekli memnuniyetsiz olan Illyana'yı mutlu etmek her geçen gün zorlanıyor ve sürekli kavga ediyorlardı. Luke ve kendini düşündü. Angela, memnuniyetsiz değildi. Aksine hep uyumlu olmak için çabalıyordu ama Luke ona sürekli kötü davranıyordu. Dimitri, Illyana'ya asla bunu yapmamıştı. Kadına karşı sürekli kibar ve iyi yaklaşmıştı. Oğullarının dağılmış bir ailede büyümemesi için Dimitri, Illyana'yı her geçen gün daha da sevmeye çalışıyordu. Yürürlerken duraksadı. Bu işte bir yanlışlık vardı. Tamam, onların çocukları vardı ve bir aileyi dağıtmak kolay değildi ama Luke ile kendisinin henüz kısa süreli bir ilişkisi vardı. Ortada büyük bir bağ da yoktu. O neden sürekli bir şeyler için çabalıyordu peki?

Make It RightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin