SY1 Bölüm 13:Gölgeler Lordu

328 18 6
                                    

ÖNEMLİ!!! ARKADAŞLAR BÖLÜMLERE EKLENEN MÜZİKLERİ GÖRMEYENLER VAR.TEKRARDAN DUYURAYIM DEDİM.BÜTÜN BÖLÜMLERE MÜZİK EKLENMİŞTİR.İSTERSENİZ MÜZİKLERLE OKUYABİLİRSİNİZ.

-Aptallar! Ne yaptığınızın farkında değilsiniz.

-Ne demek istiyorsun? Eğer kurtulmak için bir şeyler uydurmaya kalkıcaksan,boşuna uğraşma.

Kendi içimden kahkahalar attım ve sonra kalabalığa doğru sırıttım.Kimse,o andan sonra olacakları düşünemezdi.Kimse,benim ne kadar güçlü olduğumu bilemezdi.İçimdeki öfkeyi hissetmeye başladım ve vücudumun güçlendiğini hissettim.Etraf çok karanlıktı.Sadece kalabalıktaki bir kaç fenerle aydınlanıyordu.Mutantları saldılar.Biri bana tanıdık geliyordu.Evet o mutantı daha önce görmüştüm.Oydu.Helikoptere bindiğim gün bahçe kapısına sıkışan mutanttı bu.Diğieri de ona benziyordu ama kürklerinin renkeleri farklıydı.Görünüşlerine pek fazla dikkat edemedim çünkü olaylar çok hızlı gelişiyordu ve odaklanmak zordu.İkisi de,aynı anda üzerime doğru koşmaya başladılar ve tahmin ettiğim gibi yanımdan geçip kafese güm diye çarptılar ve demir kafes,o iki kocaman pisliğin ağırlığına ve hızına dayanamayıp parçalandı.Beni göremediler çünkü ben görünmezdim.Hiçbiri bilmiyordu,hiç kimse bilmiyordu ama çatışma başlamadan önce bir kabus daha görmüştüm.Aslında tam olarak kabus denemezdi.Gözlerimde  şimşekler çakmıştı ve ben de baılmıştım.Daha sonra yaklaşık 7 yaşında bir çocuk gördüm.Büyük bir odanın içindeydi.Ben se odanın tepesindeydim.Yer camdandı.Yanımda 2 tane adam vardı.ikisi de beyaz laboratuar önlüğü takıyordu.Şaşırmıştım bu rüyaları görmeyeli çok olmuştu ama asıl şaşırtıcı olan şey ise,o adamlardan birini tanıyor olmamdı.Profesör Dunkan.Şimdi işler netleşmeye başlamıştı.Profesör Dunkan bir bilim adamıydı.Yanındaki adam da öyle olmalıydı.Peki aşağıdaki çocuk kimdi? Ne yapıyordu?

-Felix başlatalım mı?

-Evet başlatın.

-Felix,başlamadan önce sana şunu sormak istiyorum.Hiç pişmalık duymuyor musun?

-Pişmanlık mı? Hayır. Onu bu hale getirdiğim için pişmanlık duymuyorum.Neden pişmanlık duymam gereksin ki? Ona bu gücü verdim.

-Ama onu öldürebilirdin.Kendi oğlunu!

-Ölmediğine göre konuşulacak bir şey yok.Artık başlat şunu.

-Pekala.

Olamazdı.İnanamadım,inanmak istemedim. O..,o benim babamdı.Aşağıdaki çocuk ta benim küçüklüğüm olmalıydı.Bana ne yapıyorlardı?

Odanın kenarlarındaki kapılar açıldı.İçeriye 20 tane mutant girdi.

-Dunkan,ışıkları kapat.

-Tamam.

Işıklar kapandı ve 5 saniye sonra açıldı.Gördüklerimi aklım almıyordu.Her taraf kandı.Mutantların içi dışına çıkmıştı.Ben ise orada,ortada dikiliyordum.Etrafımda karanlık bir aura vardı.

-İşte benim oğlum.....

Evet bunları görünce her şey netleşmişti.O garip renkli aşı, benim bu güçlere sahip olmam, babamın bilim adamı olması.Her şey birbiri ile bağlantılıydı.Ama bir soru vardı.Neden? Bütün bunları düşünürken sinirlendim ve kendimi kaybettim.Bu kez farklıydı.Daha güçlüydüm,daha sinirliydim.

Gözlerimi açtım ve öfkemin gücü ile karanlıklara büründüm.Damarlarımda kan dolaşmıyordu.Damarlarımda bir lanet dolaşıyordu.Kutsanmış bir lanet.

-Hepiniz ÖLÜN!!!

Sağ ve sol elimi kaldırınca,ayaklarım yerden kesildi.Havadaydım gökyüzünde süzülüyordum.Buradan defolup gitmek istiyordum ama önce bitirmem gereken bir iş vardı.Alexander'i öldürmek.

-Alexander!!!

Aşağıya baktım ve onu gördüm.O da bana bakıyordu.Ayakta dikilmiş,ellerimden gelecek olan ölümünü bekliyordu.Onun isteğini yerine getirmeye karar verdim.

-Beni öldürmek mi istiyorsun? Hiç durma! Gel hadi! Dene ve gör!

Bunları söylemesini beklemiyordum ama beni asıl şaşırtan şey,onun bana şaşırmamış olmasıydı.Ben uçuyordum ve mutantlar,beni başta görememişlerdi.Nasıl olur da bunları böyle kolayca karşılayabiliyordu? Bir gram bile korkmamış,şaşırmamıştı. Önemli değil.Ne olursa olsun,sonunda ölecekti.

-Hadisene evlat! Hadiii!!!

Kendini çok büyük görüyordu.Bu beni daha da sinirlendirdi.Onu sonsuza kadar yeryüzünden silmeye karar verdim ve gökyüzünün tepesine doğru yükseldim.Doruğa varmam 5 saniye bile sürmemişti. Aşağıya baktım. O,artık karınca kadar bir noktaydı. Öfkeme yenik düşerek bir çığlık attım.Ve dalışa geçtim. Rüzgar gözlerimi yakıyordu. Hatta eritiyordu. Arkamdan simsiyah bir duman bırakıyordum. Alexander'ın tam üzerine doğru gidiyordum.Yumruğumu sıktım ve tam zamanında ona doğru savurdum.Yumruğumu savurduğum anda,o da yumruğunu savurdu.Ve etraf alev kızılı renginde parladı. Onun gözlerinde kendimi.Kendi gözlerimde onu görüyordum.Yumruklarımız çarpıştı...

-Öhöhöh öhh öhö öhö...

Etraf kıpkırmızı oldu.Her yer alev almış,yanıyordu.İnsanar diri diri yanmıştı.Mutantlar da kül olmuştu.Ne olduğunu anlayamadım.Ben bu kadar güçlümüydüm? Alevlerin içinde,Alexander'in cesedini aramaya başladım ama cesedi yoktu.Sanki anında,atomlarına kadar ayrılmıştı.Öldüğünü düşünmekten başka bir seçeneğim yoktu.Alevlerin içinde yürürken,bir kızın cesedine gözüm takıldı.Kız Jessy'ye benziyordu.Gözlerim yaşardı.Dizlerimin üstüne düştüm ve ağlamaya başladım.Artık dayanamıyordum.Neden ben? Neden ben? NEDEN BEN? Bütün bu lanet olaylar hep benim başıma geliyordu.Artık..Artık gerçekten dayanamıyordum.Yerde bir hançer vardı.Onu aldım ve kalbime dayadım.Kaç tane can aldığımı,kaç kişiyi hayal kırıklığına uğrattığımı,kaç kişiyi kaybettiğimi düşündüm.Sayıları çok fazlaydı.Daha adlarını bile bilmediğim birçok insan bu savaşta ölmüştü.Ya babam? O neredeydi? Ya annem? Peki o neredeydi? Birlikte miydiler? Güvendemiydiler? Yoksa çoktan ölmüşler miydi? Yanımda çok kişi can verdi ama ben bir türlü ölemedim.Yaşamayı hakketmiyordum.Hançeri sıktım ve ve yukarı kaldırdım.

-Elveda hayat,elveda Jessy,elveda Lux....Umarım hepiniz iyisinizdir.Belkide ben olmazsam bu hayat,bu dünya daha iyi bir yer olabilir.

-Hey!

-Ha?

Önüme baktım.Alevlerin içinde bir karartı vardı.İnsan şeklinde bir karartıydı.Yavaş yavaş yaklaştı ve alevlerin içinden geçtiğinde kim olduğunu anladım.Alexander'dı.

-Sen..sen ölmeliydin!

-Belkide ölmeliydim ama gördüğün gibi,karşındayım.

Artık umursamıyordum.Onun sözleri bir şey ifade etmiyordu.Hançeri tekrar sıktım ve kalbime doğru hedef aldım.

-Demek bu kadar kolay pes edeceksin öyle mi? Senden daha fazlasını beklerdim...  Gölgeler Lordu...

 Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyiniz ve bölümü beğendiyseniz vote veriniz :)

                                                                         SON YAKLAŞIYOR

Son YaklaşıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin