Gölgeler Lordu,Gölgeler Lordu,Gölgeler Lordu... Kafamın içinde sanki bir silah patlaması gibi sürekli yankılanıp duruyor,sürekli...
-Sonunda seni buldum.Gerçekten de bu dünyada yalnız değilmişim.Kendimi tanıtayım.Ben Alevler Lordu Alexander.
Gölgeler Lordu,Gölgeler Lordu,Gölgeler Lordu......
-Hey iyi misin?
Başım fena zonkluyordu, gözlerim kararıyordu, kendimi kaybediyordum...
-Hey?!
-Nasıl... Nasıl bu kadar sakin olabilirsin? Nasıl?
-Neden olmayayım ki?
-Neden mi? Etrafına baksana! Kaç kişinin öldüğünü görüyor musun? Ben sayamıyorum bile.
-Onlar sadece birer piyon.Bizim gibilerin yanında değersizler.Birlikte yapabileceklerimizi hayal etsene!
-Sen! Ne hakla! Benim arkadaşlarımı ve bunca insanı katledip! Bana tam burada! Tam şuracıkta! Böyle bir anlaşmayı teklif edersin ha?!
-Ben bunda bir zarar görmüyorum.
-Eğer bu güçlere sahip olmasaydım eminim ki beni öldürecektin!
-Haklısın ama gördüğün gibi bu güçlere sahipsin.İşte bu her şeyi değiştirir.
KAPA ÇENENİ LANET OLASI ! Arrrhghh !!!
Sanırdım ki dünya çoktan değişmişti.Ama yanılmışım.Aslında neredeyse dünya hiç değişmemişti.Kötülük ve katliam her yerde gene vardı.Lakin şimdi... İşte şimdi,dünya gerçekten değişecekti.Sırlar açığa kavuşmuştu.Her şeyin nedenini biliyordum.Alexander'e gelince... Onu lime lime edeceğim!!!
Gözlerim simsiyah oldu.Bilincimi kaybediyordum. ama hayır bu kez kontrolu kaybedemezdim çünkü hissetmek istiyordum,gücümü hissetmek istiyordum.
-Demek dedikleri doğruymuş.2 büyük lorddan birisin.Gölgeler Lordu.
-Sus artık! Bana Gölgeler Lordu demekten vazgeç! Hem 2 büyükten biriysem diğeri kim?
-Demek bilmiyorsun.Hah çok gülünç bir durum.
-Söyle!
-Görüşürüz Gölgeler Lordu.Anlaşılan fikrini değiştiremeyeceğim.
-Hiç bir yere gitmiyorsun Alexander!
-Pek sanmam.
Kollarımın etrafında karanlık dumanlar dolaşıyordu ve bacaklarımın etrafında da.
-Anlaşılan sinirlendin.
Bütün gücümle ona doğru koştum sağ yumruğumla suratına bir tane geçirdim.Daha ne olduğunu anlayamamıştı bile.Çok hızlıydım.Kolumdan dışarıya doğru sivri bir karanlık enerji oluştu.Kılıcıma benziyordu.Ama bu çok taha sivri ve hafifti.Alexander yerden kalkamadan havaya zıpladım ve onun tam göğüsüne doğru kılıcımı sabitleyip inişe geçtim.Yerden neredeyse 10 metra yükseğe zıplamıştım.
Alexander yerdeyken gözlerini açtığı gibi yana yuvarlandı ve eliyle bir takım hareketler yapıp elinde bir alev topu oluşturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Yaklaşıyor
Avventura(Attention! This story has been written in Turkish. I translated only the first episode to English but it is not published. If you want to read it, you need to send me an e-mail(yigit.turkmen@hotmail.com)) Mutantlarla dolu bir dünya, aşık olduğun b...
