MY TURN TO CRY 4 (SMUT VARDIR!)

1.6K 82 11
                                    

Wishes 4~ Smut var!

''Dokun bana.'' dediği kelime ile tüm tüylerim kalmıştı. Havada kalan ellerimi yavaşça onun sırtına doğru indirdiğimde, hala gözlerimin içine bakıyordu. Buz kesilmiş ellerimden vücudu irkildi. Tekrar dudaklarıma eğildiğinde kafamı kaldırıp onun üst dudağını aşkla emdim. Saniyeler süren öpüşmemizin ardından kapattığım gözlerimi açtığımda gülümsüyordu. Ne sormak istediğimi anladığında konuştu.

''Rüya değil değil mi?'' kafamı iki yana salladığımda 'bak gerçek.' der gibi çenesini öptüm. ''Harikasın.'' diyerek gülümsedi. Tekrar bana doymayacak gibi beni öpmeye başladığında ellerim sırtından, bel çukuruna doğru indi. Dudaklarımdan ayrılıp beni öpmeye başlayınca ellerimle belinden kendime bastırdım..

Kas katı olmuş penisi, çıplak karnıma değince ağzımdan inleme kaçtı. O kadar istek doluydu ki, kendim bile tuhaf hissetim.. İnlemem, onun sıcak nefesi, ıslak boynuma çarptıkça artıyordu. Saçlarından tutup biraz daha bastırdım dudaklarını, boynuma. Tanrım.. Bu his.. Ölecek gibi, birazdan çıldıracak gibi hissettiriyordu. Onu daha fazla istememe neden oluyordu.

Haylaz elim saçından aşağıya doğru indi. Belini okşayarak önüne getirdim ellerimi. Heyecandan yada istekten mi bilmiyorum, titriyordum. Belkide her şeyi berbat etmekten korkuyordum.. Titremem yüzünden kemerini açamadım. Kahretsin.

Anlamış olacak ki, üstümden kalkıp dizlerinin üzerinde durdu. Kemerini ve tek düğmesini açtı. Kafasını kaldırıp bana baktığında, istekle kıvranıp ona yaklaştım. Sabır edemiyordum.

Olduğum yerden kalkarak onunla aynı hizaya gelip onu öpmeye başladım. Dudaklarından ıslak öpücükle boynuna indim. Köprücük kemiklerini nazikçe ısırdığımda, sonunda dayanamayıp inleme bıraktı. Boynunda oyalanırken hep dokunmak istediğim, ama dokunmaktan çekindiğim kaslarına elimi attım. Kasıldı. Bunu hissettim. Bu.. bu.. gerçekten harika bir histi. Beni sevdiğini hissedebiliyordum. Lay'in söylediğine göre eğer Jongin'e dokunduğumda kasılır ise beni seviyormuş.. Her neyse.

Daha fazla dayanamayıp, ellerimi yarı açık pantolonun içine attım. İç çamaşırının ipeksi kumaşının altında ki, neredeyse patlayacak üyeye değdi elim.

Jongin beni kendinden ayırıp hızlı bir şekilde yatağa attı beni. Pantolonuna atıp ellerini çıkardı üzerinden. Üstüme eğilip, ellerini başımın iki yanına koyarak üzerimde durdu. O kadar yakındık ki, tüm, tüm sıcaklıklığı bedenimi kavurmuştu. Bakma.. Öyle bakma bana Jongin.. Tüm istediğin beni eritiyor. Ne olur yapma.

Dudaklarımı tıpkı benim ona yaptığım gibi, sadece emerek öptü. Kısaydı. Ama bana çok uzun gelmişti. Dudakları dudaklarıma değdiğinde gözlerim otomatik kapanmıştı. Dudaklarımdan ayrılıp, kulaklarıma yaklaştırdı dudaklarını. Nefesi saçlarıma değdi, oradan, saç deliklerimden beynimi uyuştururken konuştu.

''Beni çıldırtmak mı istiyorsun Soo?'' kafamı heyecanla hayır anlamında salladığımda belini bastırdı tekrar. Ağzımdan inleme kazanarak, beynimi uyuşturmaya devam etti. ''O zaman çıldırmadan sana ihtiyacım var Soo.''

İşte o an.. o an, tamamen dünyam durdu. Bana muhtaçtı, şuan olan istediğim tek taraflı değildi. Kafayı sıyırmadan ellerimi onun erkekliğine attım. Boynuma gömülüp boğuk bir inleme bıraktığında, ellerimi sıkılaştırdım.

''Tanrım.'' dediğinde ellerimi iç çamaşırına atıp zevkten ıslanmıştı. Ve bu da ellerimin kuru olmamasını sağladı. Elimle okşadım erkekliğini. Oda boş durmuyordu. Boynumu emip, ısırarak inlemelerimi alıyordu. Onu resmen ne kadar çok istediğimi ölçüyordu.

Daha fazla dayanamayıp geri çekildi. Elim ıslak ve boş kalmıştı. Ben daha ne olduğunu anlayamadan beni yüz üstü çevirip, köpek pozisyonuna aldı. Avuçlarımın altındaki çarşafı sıkarak inledim. İnlememle dahada hızlandığını fark ettim. Saniyeler içinde çıplak kalmıştım.

MY TURN TO CRYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin