Rebekah artık daha az pişmanlık duyuyordu.Ama hâlâ öyle olmasaydı daha iyi olurdu diyor.Bence iyi bile oldu.
Benim aklım hâlâ Damien da.Nereye gitmiş olabilirdi ki.HYDRA gibi bir grubun yöneticisinin ne gibi,nasıl dostları olabilirdi ki.
Artık tanıdık kokunun burada,bu üstte olduğunu biliyorum ama hangisini daha önce dert etmem gerek bilemiyorum.
İçim Damien konusunda hiç rahat değil ama o tanıdık kokuda beni rahatsız ediyor
Gizli gizli o kokuya sahip kişiyi bulmalı ve HYDRA da olan birinin Pentagram ile ne işi olur anlamam gerekiyor
Aklıma işbirliği yapmaları dışında hiçbirşey gelmiyor ama HYDRA ve Pentagram yüzyıllardır birbirine düşman iken neden iş birliği içinde olsunlardı ki,bu çok hatta acayip saçma olurdu çünkü HYDRA ve Pentagram düşmanlığına şahit oldum.
Bütün bunların dışında bir de Rebakah ile müsabaka yapıp onu eğitmem gerekiyor . Bir tek onun bilmediği 'güçlerini' öğrenmesi ve onları kontrol etmesi gerekiyor . Ve tabi ki benimde çoook fazla uyumam...
"Hadi Scott,çok yavaşsın."
"Hııh hııh huu.Tabi söylemesi kolay öyle değil mi?İki gündür toplamda sadece 6 saat uyuyabildim. Bunun ne kadar acı verici olduğunu biliyor musun?6 saat be . İnsaf ama yaa."
"Hahahahahaha.Tamam tamam,bu raund bitsin söz veriyorum güzel bir uyku çekmene izin vereceğim."
Etkileyici bir biçimde göz kırptı.Şey,etkilenmedim desem yalan olurdu,hem de ālāsı
"Teşekkür ederim kraliçem,siz de olmasanız benim halim ne olur du?"
Mükemmel ve içimi ısıtacak şekilde samimi bir sırıtma takındı yüzüne
"Ne diye bilirim ki-"
Sözünü kestim
"Bence şu saniyeden itibaren söyleyebileceğin çok da fazla bir şey olmayacak."
Bana anlamaz ve çözmeye çalışan bir şekilde bakar iken bir anda ona doğru atıldım ve arkasına havada takla atarak zıpladım . Daha yeni çözmeye başladığı için hamleme yetişemedi. Bacağına bir çelme taktım ve boynunun etrafından tutup yere yapıştırdım ve hemen geriye doğru takla atarak çekildim .
Yattığı yerden havaya zıpladı ve takla atarak düzeldi . Başını yavaşça kaldırdı ve ne kadar sinirlendiğini görmeme müsaade etti .
Tıpkı benim gibi bir anda bana doğru atıldı ama reflekslerim sayesinde bunu hemen fark ettim aksi takdirde halim duman olur du yanardağ gibi öfkelenen bu Darach yüzünden.
İlk önce sağ kolunu yüzüme salladı,sola doğru kayarak hamlesinden kaçmayı başardım . Daha sonra sol kolunu yüzüme salladı,bu defa da sağa kayarak kaçtım ve hızlıca sağ ayağını ters bir şekilde yüzüme geçirecek iken son anda eğildim ve bir anda yükselip Rebekah'nın boynunu tutarak onu bir kaç metre ileriye gönderdim.
Tekrar havaya zıpladı ve yine takla atarak yere indi ama bu defa arkası dönüktü . Bir anda bana döndü,gözleri saf beyazdı ve bir anda bana ne olduğunu bilmediğim -sanırım hava dalgası- bir enerji dalgası gönderdi .
Normalde olsa bu dalgaya yakalanır ve işim biterdi ama yine ve yine bir anda refleksî olarak ellerimi ileri uzattım ve karanlık,boşluk gibi karanlık bir enerji bulutu Rebekah'nın bana gönderdiği enerjiyi emdi ve bana doğru spiral bir şekilde çekilmeye başladı . 0 noktasına gelince birden etrafa kendini boşalttı ve bu serbest kalan enerji Rebekahı vurdu.
Ama o an için buna endişelenemedim çünkü etraf kararmaya ve sessizleşmeye başladı . Gözlerime karanlıktan bir perde indi ve aydınlığımı köreltti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Sürü (Paralellik Serisi 1)
FantasyKaranlık.... Onları özetleyen tek şey buydu.... En azından artık böyle.... "Deucalion nasıl şeytan kurt ise,Peter nasıl daimi alpha ise ben de karanlığın bir parçasıyım.....Ben karanlığın yırtıcısıyım!"