Yağız'ın beni nereye götüreceğini bilmiyorum. Hiç kendime özenmemiş bir vaziyetteydim. Öylece paspal bir şekilde çıkmıştım. Biraz pişman da olsam artık değiştirmek için çok geçti. O da ne için olduğunu söyleseydi o zaman ona göre şey yapardım bende. Düşüncelerimden bir anlık sıyrılırken arabanın yavaşlamasından gelmiş olduğumuzu anladım. Bilmediğim bir yerdi burası. Mekan gibi durmuyordu. Çok büyük ve müstakil güzel bir evdi. Evin önünde bir sürü araba vardı. O yüzden bahçenin girişine park etmek zorunda kalmıştık. Bir kutlama falan mı vardı ? Tahminimce öyle çünkü bu kalabalık öyle sıradan bir şey değil gibi. Ah mal Kayra neden inat edipte böyle gelirsin ki ?! Rezil olacaksın şimdi. Bu hal ne. Arabadan inince bir kendi üzerimi süzdüm. Bu eve göre çok basitti. Utandım. Bir an girmek istemedim. Ama başka yolumda yoktu.
Yağız'da arabanın kapısına kolunu yaslayıp arabanın üzerinden beni baştan aşağı süzerek gülmeye başladı. Kafamı ona çevirdiğimde
'Ne gülüyorsun yaa' diye söylendim.
'Sözümü dinleseydin keşke küçük cadı.'
'Ah ben halimden gayet memnunum.' dedim her ne kadar inandırıcı olmasa da.
Kafasının her iki yana sallayarak hafif bir şekilde gülmeye başladı. Aynı anda tek eliyle de arabanın kapısını kapatarak yürümeye başladı. Ona yetişmek için bende adımlarımı hızlandırdım. Bahçenin ortasında kocaman bir fiskiye havuz vardı. Akşamın sessizliğinde sadece o suyun sesi duyuluyordu.
Kapıya geldiğimizde Yağız eliyle kapıyı iterek açtı. Büyük bir giriş olduğu kesindi. Çünkü geniş bir alan ve kimsecikler yoktu. Demek ki insanlar içeri kısmındaydı. Yağız elini belime koyarak merdivenleri işaret etti.
'Bu taraftan çirkin.'
Bana çirkin demesine sinir oluyordum. Birlikte merdivenden çıkmaya başladık. İnsanların ve az da olsa müziğin sesi aşağıdan geliyordu ve biz yukarı çıkıyorduk. Bir an soracaktım ki sormama kalmadan yukarı kattaydık bile. Beni bir odaya itekledi. Kimsecikler yoktu. Odada kocaman bir yatak, dolap, ayna kısaca bir oda da olan her şey vardı. Yatağın üzerinde kocaman bir kutu vardı.
'Kutunun içindeki elbiseyi ve ayakkabıyı giyin. Şurada da ihtiyacın olabilecek şeyler var makyaj falan yaparsan diye. Sen hazırlan ben seni kapıda bekliyorum.'
'Benim için mi bunlar ? '
'Ben öyle deyince yan çizeceğini tahmin etmiştim. İşimi sağlama almak içindi. Ve hislerimde yanılmadım da minik cadı.' göz kırptı.
Ona en kötü bakışlarımdan atmaya çalıştım. Bir şey diyemedim. Zaten kendisi kapıyı kapattı çıktı.
****
Beyaz sırtı dekolteli ince askılı, üzerime yapışan bir elbiseydi. Ve kırmızı rujumla harika duruyordu. Saçlarım dalgalı ve bir tarafıma atmıştım. Çok güzel olduğumun garantisini vererek kapıyı açtım. Kapıyı açtığımda Yağız karşı duvara yaslanmış beni bekliyordu. Beni baştan aşağı iyice bir inceledi.
'Seçtiğim elbise çok yakışmış güzellik.'
Tebessüm edebilidim. Çünkü çok şaşırmıştım. Yağız benim için elbise mi seçmişti şimdi ? Üstelik sevgilisi varken. Bu duruma sevinmedim değil hani. Hoşuma gitmişti. Bir şey diyemedim gülümsedim. Aşağı inerken elini belime koydu. Kapıya geldiğimizde ise koluna girmem için kolunu bana doğru uzattı. Ben ise ikiletmeden hemen koluna girdim.
Kapı açıldığında bir anda tüm sesler kesildi. Tüm gözler bizdeydi.Siyah takımıyla adeta beni tamamlıyordu Yağız. Çok güzel bir çift olmuştuk. Biz öylece yürürken bende etrafıma bakınarak gülücükler saçıyordum. Arada bazı kızların öldürücü bakışlarına maruz kalmıyorum desem yalan olurdu hani. Durduğumuz yerde bize içecek uzatan garsondan bir tane alıp teşekkür etti Yağız. Daha sonra bir adım ileri çıkarak konuşmaya başladı.
'Evet sevgili misafirlerim hepiniz hoş geldiniz. Sizi biraz beklettik kusurumuza bakmayın. Ama buna değdi. Çünkü bugün çok özel ve aynı zamanda önemli bir şey için bu çatı altında toplandık.' Beni göstererek 'Sevgili Kayra. O çok özel birisi. Hepiniz onun gelmesini bekliyordunuz biliyorum.' Konuşmaya devam etti.
'Evet. Kendisi bir vampirden ötesi ama kendisi henüz tam keşfetmiş değil. Zamanla o da alışacak. Valhasıl asıl önemli olan noktaya geliyorum.'
Ne ne nee? Ben vampir.. Nasıl oluyor ya ?
'Kayra Hazar kanından geliyor. Biliyorsunuz ki Hazar kanı bizim için kutsaldır. Hepimiz Hazar'a bağlıyız. ama Kayra Hazar'ın tam kendisi.'
Herkes bana hayranlıkla bakıyordu sanki. Yüz ifadelerinde çok da bir şaşkınlık yoktu. Çünkü neden şaşkın olsunlar ki ? Doğru ya burada herkes her şeyi biliyor. Bir ben fransız kalmışım konuya arkadaş.
Oradan tanımadığım birisi atlayıp 'Bizde dört gözle seni bekliyorduk. Demek Hazar'ın son veliahtı sensin güzel bayan.'
Yağız sözlerine devam etti. 'Bugün burada buluştuk. Çünkü Kayra'nın aramıza katılmasını kutluyoruz. Hepinize iyi eğlenceler.'
Ben daha ne olduğunu anlamadan öylece bakınıyordum. Benim bir özelliğim yoktu ki. Olsa anlardım herhalde. Ayrıca Hazar soyu da ne ? Evet. Soyadım Hazar. Ama ben tam bir cahilim. Herkes benim hakkımda bende fazla bilgiye sahip iken bir bir şey bilmeden öylece kalmışım.
Yağız bir kaç kişiyle konuştuktan sonra yanıma geldi. Ona tüm bunları nereden bildiğini soracaktım ki yanımıza o anda kendisini Yağız'ın sevgilisi olduğunu iddia eden kız geldi. Bi yerden çıkmasa olmuyordu yani. Kıza sinir oluyordum. Bakışlarımı kaçırarak etraftaki insanlara bakıp durdum.
" Demek bizim kız Hazar'mış." dedi gülerek.
"Siz Derin ile tanıştınız mı ?"
"Aa evet Derin kendisini tanıtmıştı." dedim hafif yapmacık tebessümüm ile.
Derin, Yağız'ın boynuna sarılarak ağzını büke büke "Hayatım ne zaman bitecek bu parti ? Ben çok sıkıldım. " Kız konuşurken bile bana bakıyordu. Sanki bana inat yapıyor gibi. Ne sulu bir çift bu ya midem bulandı. Derhal bunların yanında ayrılmalıyım diye düşündüm. Uzakta büyük kahkahasıyla, rahat tavırlarıyla kızlarla konuşan Baran'ı gördüm. Onu hemen bahane olarak sunmalıydım ki bunlardan kurtulayım. En azından görmezsem daha az sinirlenirdim.
"Ben birazda Baran'ın yanına gideyim. Size iyi eğlenceler. "
Derin bana gülerek "Teşekkürler tatlım. " dedi. Yağız ise beni bununla yalnız bırakma dercesine haykırıyordu sanki. Yüz ifadelerinden belli oluyordu rahatsız olduğu.
*****
Nihayet parti bitti. Tüm o soylu misafirler gittiler. En son evde Yağız , Baran , Derin ve ben kaldık. Burası Yağız Baran kardeşlerin eviymiş.Diğer evleri olsa bilirdim. Ama buraya ilk defa geldiğimden yeni öğreniyordum. Bunların kaç tane evi vardı ya ?
"Ben artık gitsem iyi olacak."
Yağız hemen atılarak " Ben bırakayım seni."
"Teşekkürler. Ben giderim. "
" Küçük hanım çok konuşma, hadi gidiyoruz. "
****
Yağız evimizin önüne geldiğinde durdu. Yol boyunca tek kelime dahi etmemişti. Ben inmeye çalıştığımda kolumu tuttu.
" Kayra."
"Evet." dedim. Kolumdaki eline bakarak.
"Derinle biz.. " Konuşuyordu ki ben sözünü kestim.
"Biliyorum sevgilin." duraksadım. Devam ettim. "Çok tatlısınız bu arada. " dedim iğneleyici bir tonla. Neden böyle oldu bilmiyorum. Ama bir anda çıktı ağzımdan. Nasıl bir tepki vereceğini ölçmek için yapmıştım. Bu dediğim kimine göre aptallık, kimine göre doğru hareket.
" Bildiğin gibi değil işte. Ben böyle bilmeni istemiyorum."
Cevap vermedim. Veremezdim. Ne diyecektim ki ?
" İyi geceler." arkamı döndüm. Arabadan indim. Hızlı adımlarımla eve girdim. Hala gitmemişti. Arkamdan baktığından emindim. Derin varken bana böyle davranması normal miydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYRA
VampireBen kimim ? Yada neyim mi demeliyim ? Adını bile bilmediğim değişik bir varlığım. Hayattan kopmuş bir vaziyetteydim. Bir anda bana neler oldu böyle ? Beni içine çeken şey de ne böyle ? Beni tekrardan yaşama isteğiyle uyandıran çekici şey de neyin...