Korulukların kendini gömen gölgelerinden seslenildi geceye.
-ey gece kendini bize verdin,aç kalıp yığıldın,erguvan renkli çocukların gözleri sende kaldı,
-sende düğümlendi kara çadırlarda doğumu bekleyen kadınlar,
-sensizdi tüm kainat.
Bir ses geliyordu sana denizin derinliklerinden;
-haydi götür diyordu ses, beni sende doğanların som altın tapınaklarına
.......
Sonra derin bir tiksinti duyuldu, gündüzü lanetleyen zihinlerce.
Gündüzü vursunlar diye en köhne silahlar verildi çocukların ellerine,
evet gündüz vuruldu...
çelik kanatlı kuşlar gündüzün cesedine saldırdılar...