Bile bile yapar mı insan kendine bunu bilmiyorum. İnce ince dilimlendi gözlerimin önünde yasamak istediklerim. Öyle güzeldi ki gözleri sözlerinin acısını azalttı sanki. Öyle güzel öldümkü gıkım çıkmadı. Çok özlemişim napim, yüzünün kıvrımlarının ezberimde ki hatları hala değişmemiş. Bakışların hala benden ve samimi. Öyle güzel öldüm ki, göz göre göre gömdü beni toprağına çorak sözler vadisinin. Manzaralı kelime dağlarının üzerinde ki kar gibi bazen sıvı bazen katı hallerimin gaz bulutlarından akışını izliyorum ıslak ıslak şiirlere. Ölum vazgeçiş mi ölunce anlıyorsun, vazgeçince bide ölumden veya vazgeçmek istediğinde yasamaktan anlıyorsun ölümü. Gitmek gitmek dedikleri kalmaktan hallice, binip vapura iskelesiz bi açıktan, yüzdürmek kalan yanlarını boğulana dek ve bırakmak tutup tutup dert edindiklerini güverteden zordur. Öyle güzel öldüm ki ben öyle cesur öyle fiyakalı. Öyle güzel öldüm ki çekip vur dedim katile namlusunu ellerimle kalbime dayayıp, ben dedim ben ben eksiğim fazlasıyla ben fazlasıyım eksiğim. Çok azım az çok, az varım çoktan, fazla yarım az tamım. Harmanım