Seance//Zaylena

Ek bölüm~3.

1084 kelime

"Hayır, bal yanak. Daha fazla içki yok."diye mırıldandı Christopher ve Selena'nın yanağını öperek ona yaslanmasını sağladı. Elleri ince belini bulurken kollarındaki eşinin tatlı kıkırtısı kulaklarına doldu.

Selena ellerini Christopher'ın omzuna yerleştirerek kafasını göğsüne yasladı. Derin bir nefes alarak

"Sarhoş değilim ben."diye çocukça bir tavırla itiraz etti. Christopher gülerek alnını öptü ve

"Değilsin ama olmaya adaysın."dedi. Selena oflayarak ona daha fazla sokuldu ve burnuna erkeksi parfümünün dolmasını sağladı. Giydiği topuklu ayakkabılar canını yakıyordu ama yine de ses etmedi.

"Bugün Christy babasında kalacak."diye mırıldandı. Christopher'ın kollarında olmak her zaman onu uyuşturuyordu.
Kafasını kaldırarak eşine baktı. Mavi irisleri dikkatle onu izliyordu ve tuhaf bir parıltı barındırıyordu. Yüzündeki sevimli gülümseme yerini tehlikeli bir sırıtışa bırakırken, Selena ensesindeki tüylerin diken diken olduğunu hissetti. Güzel yüzü yavaşça ona yaklaşırken

"Bu, gece çocuk yapabileceğimiz anlamına mı geliyor?"diye fısıldadı. Selena'nın gözleri kocaman açılırken yanlarından geçen Michelle'in 'cık cıklar'ına ve 'Kendinize bir oda bulun' temalı laflarına maruz kalmışlardı. Selena dönüp ona dil çıkardı, ardından da eşine dönerek kafasına vurdu. Christopher, dudaklarını bükerek ona masumca baktı.

"Ben onu mu diyorum, sarışın? 'Babasında kalacak.' derken, 'sarhoş olabilirim.' diyordum." diye kendisini açıkladı. Chris'in yüzündeki arsız sırıtış hâlâ varlığını korurken

"Yine de çocuk yapabiliriz."dedi. Selena sırıtarak ona baktı. Kalbi yüksek tempoda atıyordu ve bunu Chris'e her baktığında hissediyordu.

Zayn'den boşandıktan sonra, sonraki hayatı ile ilgili planı hazırdı. Atlanta'ya, annesinin yanına gidecek ve kızını orada büyütecekti. Ama yine de kafasında soru işaretleri vardı. Michelle'i, Ashley'yi bırakmak istememişti. Bir de Chris vardı. Ona evlenme teklifi eden çocukluk arkadaşı. Ondan biraz süre istemişti düşünmek için. Buna hazır olup olmadığını bilmiyordu ama öte yandan da Chris'e 'hayır' demek gelmiyordu içinden. Ama nedenini çözememişti. Belki de, Christopher'ın onu mutlu edecek tek kişi olduğunu bildiyi içindi.
Biraz düşündükten sonra da kabul etmişti. Ve şimdi de mutluydu. Doğru kararı verdiğini biliyordu. Çünkü artık anlatmıştı; aşktan daha büyük bir şey varsa, o da sevgiydi. Hem de zamanla oluşan. Yıllar geçti ve o Christopher'a daha fazla bağlandı. Zamanla onu daha çok sevdi, daha çok güvendi. Aşk kesinlikle seni en uç noktalarda hissettirebilir, heyecanlandırabilir. Ama Selena tüm o duyguları istemiyordu. Onun tek istediği güven ve sadakattı. Ve sevgi, tüm bunları ona vaatediyordu. Onun gözünde sevgi, aşktan daha kutsal ve özel bir duyguydu.

"Anne, babam beni korkutuyor."diyerek onlara doğru koşan Christy yüzünden ayrılmak zorunda kaldılar. Selena,boyu yetmediği için bacağını sarılan kızına gülmekle yetindi. Ama küçük kız, ısrarla annesinin bacağını bırakmıyor ve babasına bağırmasını istiyordu.
Selena eğilerek kızını kucağına aldı ve onlara doğru sırıtarak gelen Zayn'e baktı. Yıllar geçse de o yarım ağız sırıtışı hiç değişmiyordu.

"Beni annene mi şikayet ediyorsun, Zaynah?"dedi ve gelip karşılarında durdu. Selena gülerek ona sarılan kızına daha sıkı sarıldı ve saçlarını karıştırdı.

"Christy, bebeğim, söyle bana kafasız baban sana ne diyor?"dedi ve Christy'nin yüzünü dönmesini sağladı. Ela gözlerini babasından alsa da dolgun yanakları ve kalın dudakları kesinlikle annesinin aynısıydı. Uzun, gece karası saçlarını geriye doğru havalı bir şekilde savurarak

"Beni ısıracağını söylüyor."dedi ve gözlerini annesinin gözlerine dikti. Sanki bu durumun ne kadar 'tehlikeli' olduğunu ona bakışlarıyla anlatmaya çalışıyordu.
Selena ne kadar gülmek istese de kaşlarını çatarak onları izleyen Zayn'e baktı.

"Sana kaç kez Christy'yi ısırmaman gerektiğini söyleyeceğim?"diye azarladı Zayn'i. Christy'nin anlattığı kadarıyla, oldukça acı vericiymiş ısırığı. Aslında küçük çocuklar olayları fazlasıyla abartabiliyorlar ama yine de Selena kızına inanmayı seçiyordu. Onu 5 sene önce aldatan eski eşine güvenmeyecekti herhalde.

Zayn, tekrar masum numaraları yaparak omuz silkerek dudaklarını büktü.

"Öyle bir şey yapmadım."dedi kendinden emin bir şekilde. Selena yanıt için kucağında duran kızına baktı. Yalan söylemediğini umuyordu ki, zaten Christopher ona defalarca yalanın kötü bir şey olduğunu anlattığı için bunu yapacağını sanmıyordu.

"Yaptın! Yalan söyleme, baba."diye annesi gibi o da azarladı Zayn'i. Zayn, tekrar rahat tavrından ödün vermeyerek

"Hayır, söylemedim. Hadi ama, Zaynah."dedi. Christy Selena'nın kucağında hareketlenmeye başladı. Sinirden kaynaklı yanakları kızarmıştı.

"Söyledin, baba. İtiraf et, yalan kötü bir şeydir."dedi bilmiş bir şekilde ve arkalarında durup onları uzun süredir izleyen Christopher'a göz kırptı. Selena ve Chris aynı anda gülmeye başlarken Zayn, kızını Selena'nın kucağından aldı ve hemen yanağını ısırdı.
Christy, çığlıklar atarak ondan kurtulmaya çalışırken öte yandan da gülüyordu. Selena onları gülümseyerek izlerken Chris de yanına gelerek kolunu beline dolamıştı. Suratını tokatlayarak bir şeyler anlatan kızına bakmayı keserek yüzünü onlara taraf döndü Zayn. Christy, hâlâ konuşmaya devam ederken onun gözleri Chris'in Selena'nın belinde olan eline sabitlenmişti.
Yüzünde acı bir gülümseme oluşurken bu durumun bile kendisini ne kadar yıprattığını anladı. Halbuki, onların evli olduklarını ve her gece daha fazlasını yaptıklarını biliyordu ama bunu düşünmek kalbinin bükülmesine neden oluyordu.

İlk kez nişanlandıklarını boşandıktan 7 ay sonra öğrenmişti. Selena onu bırakıp giderken bundan daha acı bir şey olamayacağını düşünürdü. Ama oldu. Christopher ve Selena nişanlandılar.
Öğrendiği günün sabahı, Selena'nın çalıştığı hastaneyi sarhoş hâlde nasıl bastığını tüm küçük detayına kadar hatırlıyordu. Önce Selena'ya bağırıp çağırmış, sonra öpmeye çalışmış en sonunda da Selena'dan bir güzel tokat yemişti. Kırgın ve ezik bir şekilde hastaneden ayrıldıktan birkaç ay sonra da evlenmişlerdi. Düğünü basma planları kurarken hiç kimse ona düğünün tarihini söylemediği için elinde koca bir hiçle kala kalmıştı. Evet, hayatında bundan daha büyük acı yaşayacağını düşünürken daha beterini çıkarmıştı hayat.

Onlara bakmaya ve kendisine eziyet etmeye son vererek

"Hadi yerimize gidelim, bebeğim. Tören başlayacak."dedi. O kollarında Christy ile Trisha'nın yanına giderken Selena da Chris'in elinden tutarak Louis'nin yanına ulaşmıştı. Lou, onlara büyük bir gülümseme verirken yanlarında oturan Liam sabırsızlıkla yerinde kıpırdanıyordu. Selena onun bu hâline kıkırdadı. Sanki evlenecek kişi kendisiymiş gibi heyecanlı tavırları Zayn'in de onunla alay etmesine neden olmuştu. Selena da Liam'la alay etmek için ağzını açsa da Louis'nin korkutucu bakışlarına maruz kaldığı için hemen dudaklarını birbirine bastırdı.
Lou, eğilerek

"Eğer onunla bir kişi daha dalga geçerse ağlayacağını söyledi."diye fısıldadı kulağına Selena'nın. Demek ki, Lou da onunla dalga geçmişti. Selena biraz daha erken gelip onunla dalga geçmediği için ofladı ama yine de Louis'yi başıyla onayladı.
Elizabeth ve babasının gelmesini beklerken mihrapda oldukça rahat bir tavırla nişanlısını bekleyen Niall'a göz kırptı. Niall, ona en sevimlisinden bir gülümseme gönderirken kulağına dolan şarkıyla birlikte ayağa kalktı ve arkasına baktı Selena. Elizabeth, babasının kolunda muhteşem gelinlikle bir ku gibi süzülerek Niall'a doğru yürürken Selena gözlerinin dolduğunu hissetti. Biricik leprikonu evleniyordu.
Onları deli gibi alkışlayan Liam'a güldü ve bakışlarını kızına bakmak adına Malik ailesinin oturduğu masaya çevirdi. O sırada Zayn'in yeminlerini eden çifte değil de kendisine bakıyor olması kaşlarını çatmasına neden olurken Christopher'ın kolunun altına girdi ve ona sokuldu. Chris onu memnuniyetle kabul ederken saçlarında nazik öpücükler hissetmek onu gevşemesine neden oldu. Yine de tüm tören boyunca üzerine sabitli ela gözlerin varlığı onu bir türlü rahat ettirtmedi.

Ve o ela gözler, hayatının sonuna kadar ona aşkla bakmaya devam etti.

~~~~~

Bu son bölümdü gays, gidip 'tamamlandı' tuşna basayım eheheeheh. All the love-A xx