MY OWNER(VMIN -SMUT-)

2///

#JIMIN#

"Park Jimin!Hemen aç şu kapıyı seni köpek!"

Kapının sertçe çalınmasıyla beraber yatağımdan yere yuvarlandım.Sabahın bu vaktinde kapımda kimin olduğunun elbette ki farkındaydım.Şerefsiz ev sahibim yine ödemediğim kirayı istemeye gelmişti.Ona parayı bir haftaya kadar vereceğimi söyleyip oyalamıştım ama,elimde yine ona verecek birşeyim yoktu.

Yüzümü bile yıkamadan kapıya doğru yöneldim.Saçlarımı karıştırıp kapıyı açtım.Ve o çirkin surattan yiyeceğim azarları duymaya hazırladım kendimi.

"Seni şerefsiz!Paramı ver hemen!"

"Bana bir hafta kadar zaman tanı.Söz veriyorum.Paranı getireceğim."

Suratına garip bir bakış yerleştirip yüzüme bir yumruk attı.Tanrım!Canım çok acıdı.

Düşmemek için tutunduğum kapı yardımıyla duruşumu düzeltip kolumla burnumdan akan kanı temizledim.

"Bir hafta!Eğer geri geldiğimde para yoksa...Seni öldürürüm."

Kapımdan ayrıldığında arkasından hemen kapatıp kapıya yaslandım.Hızlı nefes alış verişlerimi düzeltmeye çalışırken gözümden akan yaşları engelleyemiyordum.Eğer biraz güçlü olsaydım,o pisliğe bu yaptığını ödetirdim.

Hızla banyoya girip üstünde kan lekeleri olan kıyafetlerimi çıkardım.Aynaya bakıp çıplak vücudumdaki izlere dokundum.Bu izleri eski okulumdaki erkekler yapmıştı.Eşcinsel olduğumu duyduklarında hastanelik olana kadar dövmüşlerdi.Ve çıplak fotoğrafımı okulun facebook grubunda paylaşmışlardı.Ailem de reddedip kendi halime bırakmıştı beni.Bir ucubeymişim gibi bakıyordu hepsi.Ben de Seol'dan ayrılıp Busan'a taşındım 3 ay önce.Hiçbir işte becerikli olmadığım için de heryerden atılıyordum.

Elimi tekrar izlere götürdüğümde onu hatırlayıp ağlamaya başladım tekrar.Kim Taehyung...

O kadar güzeldi ki.Cinsel tercihi kızlardı ve beni hiçbir zaman kabul etmedi.Bazen okul tuvaletlerinde sevişmemize rağmen.Ama bu basit bir sevişmeydi.Hiç birlikte olmamıştık.Seviştikten sonra da beni sertçe itip giderdi ve bir daha yüzüme bakmazdı.Gözümün önünde kızlarla sevişirken de asla benimle olmayacağını belirtmiş olurdu.Eşcinsel olduğumu da okula duyuran oydu.Canımdan çok sevdiğim insan,canımı en çok acıtan insan.Ama ona tek bir kelime etmeden ayrılmıştım okuldan.O kadar güzel bir yüzü var dı ki.Üzülmesini veya sinirlenmesini istememiştim.

Kendimi hızla sıcak suyun altına atıp tüm hatıraların suyla beraber akıp gitmesine izin verdim yine.

Duştan çıkıp turuncu saçlarımı kuruttum.Dolabımı açıp içinden gri uzun kollu bir üst ve siyah bir pantolon çıkardım.Koltuğun üstüne fırlattığım ve her zaman taktığım kırmızı şapkamı da alıp taktım.Evde yiyecek bir kahvaltım olmadığından dolayı da montumu giydim ve dışarı çıkıp iş aramaya başladım.

#Kim Taehyung#

"Biraz daha çay ister misiniz Bay Kim?"

"Evet,saol."

Yaşlı uşağım çayımı doldururken her zamanki gibi kırışmış ama sevimli suratını izlemeye koyuldum.Ona sert davranmama rağmen bana çok iyi ve şefkatli davranırdı.Ben ise onu sevdiğimi asla belli etmezdim.Annem ölürken beni ona emanet etmişti ve uşak işini çok ciddiye alıyordu.Bana bu yaşıma dek baktığı için minnettardım ama sevgimi göstermekten korkuyordum.

Çayımı doldurduktan sonra şeker kasesini önüme itip gitmek için arkasını döndü.

"Teşekkür ederim."

Bunu söylememem gerekirdi,biliyorum.Ama içimden gelmişti işte.O ise önüne hiç dönmeden önemli olmadığını belirtti.Yüzünü görmesem bile gülümsediğini hissedebiliyordum.

Uşak gidince çayımdan büyük bir yudum alıp dilimin ucunun yanmasına sebep oldum.Canım o kadar sıkkındı ki dilimin acısını umursamıyordum bile.Siktiğimin sıradan hayatından bıkmıştım artık.Hayatımda çizim yapmaktan daha farklı şeyler olmasını istiyordum.Tamam,çizim yapmak benim hayatım demekti ama... Yetmiyordu işte.

Hızla odamın olduğu kata çıktım ve dolabımdan beyaz bir tişört,koyu renk bir kot pantolon ve kot ceket alıp giydim.Kahverengi saçlarımı biraz dağıttım ve en sevdiğim  şapkamı alıp taktım.Genellikle klasik kıyafetler içinde olurdum.Dolabımda tek tük sokak tarzı bulundururdum ama,sevdiğim tarz buydu.Babam yüzünden hep klasik bir KIM TAEHYUNG'tum.Busan'a taşınalı 2 buçuk ay olmuştu.Babamın işlerinden dolayı burdaydık ve...Seol'da olmadığı gibi,burda da hiç arkadaşım olmamıştı.

Aynaya bakıp kısa bir ıslık çaldıktan sonra aşağıya indim.Görünüşüm hakkında çok özgüvenliydim ve bazen bu durum beni çok güldürürdü.

Uşağa"ben çıkıyorum."diyip cevap vermesini beklemeden çıktım.Bugün hayatıma yeni birini veya yeni birşeyi almadan bu eve dönmeyecektim.