Taehyung yanında uyuyan masum bedene baktı.Kafasını tavana dönüp yanaklarını şişirdikten sonra nefesini dışarı verdi.Jimin'in yanından kalkıp banyoya girdi ve duş aldıktan sonra dolabına baktı.Jimin hala uyuyordu ve Tae onun uyanmaması için ses çıkarmamaya çalışıyordu.Eğer uyanırsa başına bela olacağını biliyordu.
Dolaptan kırmızı kazak ve dizleri yırtık siyah pantolonunu alıp giyindi.Jimin'e son bir kez bakıp odayı terk etti.
#JIMIN#
Uyandığımda tahmin ettiğim gibi Taehyung gitmişti.Beynim düşünmeye daha yeni yeni başlamıştı ve ben şuan dün yaptığım aptallık yüzünden duşta bir kız gibi ağlıyordum.
Dün gece pantolonumun altında zonklayan şeyle yaptığım şeyin ne kadar kötü olduğunu düşünememiştim.Anın büyüsüne kapılıp,karşımdaki güzelliğe karşı koyamamıştım.
Uyandığımda Tae'yi görememiş ve kimseye farkettirmeden evden çıkmıştım.Eve gelip hızla duşa girmiş ve şuan aynada ağlamaktan kıpkırmızı olmuş suratımı izliyordum.
Ama küçücük te olsa bir umut vardı.Dün kendi isteğiyle benimle birlikte olmuştu.Aldığı zevki de her hareketiyle belli ediyordu.Hem ,sonra bana hiç kimsenin sarılmadığı kadar güzel sarılıp özür dilemişti.Bu düşünceyle aynadaki yansımama bakıp delirmişçesine gülümsemeye başladım.Tanrım...Sanırım deliriyorum!
İşimi bırakıp gelmiştim ve geri dönmezsem kovulacaktım.Bir an önce geri dönmeliydim.Montumu giyip hızla evden çıktım.
#TAEHYUNG#
"Ne demek çocuğu düzdüm??!!"
"Yaah!Jin hyung!Bir anda oldu işte."
"Tae,bu yaptığının ne kadar yanlış olduğunu biliyorsun değil mi?"
"Evet hyung,maalesef biliyorum."
"Maalesef?Yanlış olması seni neden bu kadar üzüyor ki?"
Yanlış götüne girsin,Kim Seok Jin.
"Yanlış olduğu için,hyung."
"O çocukla aynı evde bulunman çok tehlikeli.Ya sana aşık olursa?"
"Zaten aşık."
Derken kelimenin sonlarına doğru sesim kısılmıştı.Jin'in yanında ukala ve kendini beğenmiş davranamıyordum.Beni bu hale sokan tek kişi oydu.Ve birde büyükannem.
Jin hyung başını yavaşça bana çevirip gözlerini kıstı ve uzun işaret parmağını bana doğru sallamaya başladı.
"Beni sakın bu işe bulaştırma Kim Taehyung.Senin oruspularınla uğraşmak istemiyorum artık."
Asıl oruspunun kim olduğunu bilmeden konuşuyordu.
Kim Namjoon piçinin altına yüze yakın kez girmesine rağmen kendini bir prenses sanmasını anlayamıyordum.
"Tamam hyung.Kimseyle uğraşmak zorunda kalmayacaksın."
"İyi.Benim şirkete gitmem gerek.Umarım birgün orada seni de görürüm.Kim Aylak Taehyung."
Yeterince laf soktuğunu anlayınca hesabı bana bırakıp gitti.Jin hyungun dırdırı yüzünden ihmal ettiğim donut'ımı bitirip kalktım ve hesabı ödedim.Eve uğramalıydım çünkü şu aptalı merak ediyordum.Gururunu kırmış olmalıyım.Yine.
#YOONGİ#
"Jungkook!"
Kapıyı çalmadan girdiğim odada üstsüz bir Jungkook görmeyi beklemiyordum.O vücudunu gizlemeye çalışırken ben de onun paranoyakça hareketlerine aldırmayıp kapıya yaslandım.Sonunda tişörtünü giydiğinde bana döndü
"Ne oldu?"
Saygısızlığını gözardı ederek cebimden bir miktar para çıkarıp uzattım.
"Harçlığın"
Sinirli bir şekilde uzattığım paraya bakarken elimi itti.
"İstemiyorum"
"Ne demek istemiyorum?"
"Senin paranı istemiyorum."
"Hah!Şu ana kadar yediğin paralar kime aitti peki?"
Söylemek istediği şeyi söylemekte zorlanıyor gibiydi.
"Tanımadığın insanların parasıyla ne hakla övünürsün?"
"Ne sikim saçmalıyorsun sen?"
Bana doğru bir adım atıp dişlerini ve yumruklarını sıktı.
"Lanet olası bir hırsız olduğunu biliyorum!Gerektiğinde insan bıçakladığını da biliyorum!"
"S-sen n-ne saçmalıyorsun?!"
Siktir!O bunları nerden bilebilirdi ki?Jimin bile bilmiyorken.
"Seni gördüm hyung!Kim Taehyung adında bir çocuğu bıçaklarken gördüm!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
