Medya: Cenk AKSOY😘😘😘( Cenki merak edenler için😉)
Savaştan:
Gece olsa da anahtarla kapıyı kolaylıkla açmıştı benim kızım... Hemen kapıya doğru ilerlerken, kolumun altına geçerek destek olmaya çalışıyordu. Ağırlığımı vermeden kolumu hemen onun o narin boynuna dolarken, bir yandan da fark ettirmeden onun o eşsiz kokusunu içime derin derin nefeslerle soluyordum. O vanilyalı tarçın kokusunu içime çekmek şu hayatta ki en güzel şey gibiydi.
İçeri girer girmez ışıklar otomatikman yanarak içeriyi aydınlattı. Koridordan yavaşça geçip salondaki koltuğun üzerine beni bırakırken endişeliydi. Hem beni koltuğa bırakıyor hem de yüzümü inceliyordu. Ağladığı için kirpikleri hafif ıslanmış, dudakları kızarmıştı. Bu kadar yakınken, kokusunu duyuyorken, onu öpmemek için büyük bir çaba sarf ediyordum. Nihayet beni yerleştirdiğinden emin olduktan sonra geri çekildi.
"Şey... İlk yardım çantası nerde?" O güzelim yeşillerine o kadar dalmışım ki ne dediğini şu an anlamıyordum.
"Heyy. Sana diyorum?"
"Hı? Aaa ne dedin dalmışım."
"İlk yardım çantası nerde diyordum?"
"Mutfaktaki dolapların birinde olacaktı sanırım."
"Tamam... Eee sakın daha fazla hareket etme,ben hemen alıp geliyorum."
"Olur..."
Onun bu endişeli ve de en çok ilgili halini ilk defa görüyordum. Ve bu bile yıllardır buz tutmuş kalbimi ağırdan ağıra ısıtmaya yetiyordu. Farklıydı hem de çok, kokusu, o asi ve cüretkar bakışları, ses tonu bile çok çok farklıydı... Nerde kaldı bu ? Bulamadı mı acaba?
"Biraz zor oldu ama nihayet buldum." Yanıma oturdu ve masaya koyduğu ilk yardım çantasını açtı. Bana döndü ve
"Ceketini çıkartmamız lazım. " Diyerek ceketimin kolunu hafifçe çekiştirerek çıkardı. Uzun kollu beyaz tişörtümün sol kolunun nerdeyse tamamı kana boyanmıştı.
"Sanırım şu tişörtü de çıkartmamız gerekiyor. Ama , senin odan hangisi?" Ne demek istediğini anlasam da anlamamazlıktan gelerek fesat yanımı konuşturdum. Sırıtarak,
"Ne yapacaksın? Beni kollarında falan mı uyutmayı planlyorsun?" Bunu beklemiyor olacak ki kaşlarını öfkeyle birden çatarak,
"Şu cenabet düşüncelerini bir kenara bırakıp bana odanı tarif etsen! Dikiş attıktan sonra çıplak kalmayı tercih etmezsin sanırım?"
"Neden? Yoksa baklavalarıma dayanamayıp altısı için ayrı ayrı intihar falan mı edersin?" dedim, onu delirtmek artık ilgi alanımdı sanırım. Yaşasın kötülük!👿
"Benimle iyi geçinsen iyi edersin. Birazdan dikiş atıcam ve sadece koluna değil yanlışlıkla ağzına da dikiş atabilirim."
"Çok korktum emin ol." Dedim sırıtarak. "Yukarı katta merdivenden çıkınca hemen karşıdaki oda ."
"Tamam. Fazla kıpırdanma . "
"Emredrsin doktor..." Dedim yeşil çam filmlerini aratmayacak ses tonuyla.
"Koca bebek!"
"Taş bir bebek!" diye düzelttim, sırıttı,
"Anne sütü yerine ego ile beslenen bir bebek." diyerek merdivenleri çıktı.
Şafağın bu gece güvenliği için burda kalması gerektiği için hazır Şafak yokken fırsattan istifade asistanım Denizi arayıp onun için kıyafet almasını söyledim beden ölçüleri zaten hemen hemen bizim cadı ile aynı olduğundan sorun olmadı. Aslında Banu nun kıyafetleri de iş görürdü ama şu an bunu yanlış anlamaması için ve Banu nun benim kardeşim olduğunu bilmemesi gerekiyordu. Neden mi? Tabiki bu durumu açıklamak için Banu ile sürpriz bir planımız vardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/90785371-288-k387681.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuğumun Babası...
RomansaKitap Tanıtımı:::)))) Savaştan: "Gitme", diyebildi inci gözlüm sadece, kelimeler kalbimde düğümlenmişti sanki. Ah inci gözlüm, ah Lâz Kızı... Sen beni nasıl sevebilirsin ki bu yüzle... Bu sadece bir oyun olarak kalmalı, gerçek olamayacak kadar güze...