16-

15.9K 735 125
                                    

Dudakları dudaklarımla ahenkli bir şekilde hareket ederken, eli açık belimde hızlanarak hareketleniyordu.

Beni mümkünmüş gibi kendine daha çok bastırıyor, belimi sıkıca kavrıyordu.

Yiğiti öpmek, tanımsız bir şeydi...

Herkesin tadamayacağı bir duyguydu. Kimsenin alışık olmadığı bir duygu.

Bense, burda sevdiğim adamı doya doya öpüyordum. O beni belki henüz sevmiyordu ama umrumda değildi.

Elbet bir gün severdi. Şuanki anı, hiç bir şeye değişmezdim.

Eli, bacaklarıma kayıp beni kalçamdan tutup yukarı kaldırdığında böyle bir şey beklemediğim için ağzımdan ufak bir inlime çıktı.

Bu hoşuna gitmiş olucaktı ki dudaklarımın üstünden gülümsedi.

Ama kısa süren gülümsemesini, kapının aniden açılması ile bölündü.

Kapıda görünen Hera ve Kaan'ın bizim bu pozisyonumuzdan dolayı açık kalırken, Yiğit beni yavaşça yere indirdi.

"Ananın amı." Diyen Kaan'a Hera da kendi kendine çıkardığı seslerle katıldı.

"-Ne bakıyorsunuz lan? Bir şey mi açıkta?" Diyen Yiğit, beni yere bırakmıştı ama beni bırakmıyordu.

Elini sıkıca belime sarıp beni kendine çekmişti. Bende kolumu omzuna koymuştum.

Bu yakınlık beni benden alıyordu.

"Olum siz yarım saat önce birbirinizi bıçaklıyordunuz az daha ne bu hal?" Diyen Kaan bu duruma anlam veremiyordu.

Gerçi bende veremiyordum. Ne ara biz barışmıştık? Ne ara öpüşücek kadar yakınlaşmıştık?

Ama pişmanmıydım? Tabiki değildim.

Yiğiti sevdiğimi tüm hücrelerimde hissederken, beni öptüğü için ona kızamam.

Çünkü bende beni öpmesini seviyordum.

"Alışsanız iyi edersiniz." Bunu söylerken Yiğit, sırıtarak göz ucuyla bana bakmıştı.

"Kazandım!" Diye bağırıp havalara uçan Heraya döndü yüzler.

Yiğit ve ben neler olduğunu anlamazken, Kaan küfürler savurmaya başladı.

"Her gün kavga edersiniz bi şimdi mi kavga etmediniz amına koyayım?"

"Üstüne alınma yenge." Diyede ekledi Yiğitin kötü bakışlarından sonra.

"Kaan az önce benle iddiaya girmişti. Barışmayacağınızı savunuyordu ama sonuç ortada. Sanırım teyze oluyorum."

Yine her zamanki gibi Yiğitle aramızdaki ilişkiyi abartan Heraydı. Ama Yiğitin bu gayet hoşuma gitmişti. Her zamanki gibi pis pia gülüyordu.

"-Senden olsa olsa amca olur Hera." Dedim bende sırıtarak.

Kaan ve Yiğit söylediğime sırıtıyordu. Heraysa bozulmuş gibiydi.

Heranın suratı düşmesiyle Kaan kolunu Heranın omzuna attı ve;

"Üzülme aşkım çocuğu biz yaparız, onlar olur amca hala." Diyip Heraya göz kırptı.

Heraysa omzundaki kolu tiksinç bir şeymiş gibi omzundan atarken gülmemeye çalışsada gülüyordu.

Beraberken eğleniyorlardı. Beraberken hepimiz eğleniyorduk.

"Hadi uzatmayın, Bizim Dolunayla işimiz var. Size kapı orda."

Yiğitin aklından hınzır fikirler geçiyordu. Ama bu fikirler kötüyede gidebilirdi.

ASİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin